AK PARTİ'YE OY VERMENİN NEDEN VE NİÇİNİ
Bir önceki yazımda kime hangi partiye oy vereceğimi yazmış ama isim vermemiştim. Sağ olsunlar okuyucularım, leb demeden leblebiyi anlamışlar. Çoğu telefonla arayarak sen AK PARTİ'ye oy vereceksin diyerek, kendi düşüncellerini ilettiler.
Kimi uzak ve yakında bulunan dostlar ise, yazımı hamasî hatta destansı bularak, çok iddialı bir yazı, ayakların yerden kesilmiş, sanki uçuyorsun, keşke ayakların yere bassaydı da oy atmaya gidebilseydin diyerek üstü kapalı bir şekilde eleştirdiler.
Hepsine saygı duyuyorum. Herkes dilediği gibi düşünüp, dilediği gibi amel edebilir. İstediği siyasî partiye oy verip, istediklerini seçebilir.
Bu bir tercih meselesidir. İsteyen istediği insanlarla, istediği gruplarla, istediği cemaatlerle, istediği siyasî partilerle birlikte olabilir.
Yeter ki akıllı hareket etsin. Yeter ki aklını kiraya vermesin, yeter ki aklını ipotek altına koymasın. Yeter ki iyi düşünsün. Akıl, bir işin sonunu, faydasını zararını önceden görebilmektir.
Evet, ben AK PARTİ diyorum. Bu sefer de oyumu AK PARTİ için kullanacağım. Eşim ve çocuklarım, aile büyüklerim ve diğer yakınlarım da öyle kullanacaklar. 13 yıldır da böyle oy verdik.
Kendimize, kendime ait bir beklentimiz var mı? Asla yok, hiçbir zaman olmadı da. Hep bu ülke için yapılan güzel hizmetleri gördük. Nankör olmamak lazım.
Ak Parti'nin yaptığı hizmetler o kadar çok ki, saymakla bitmez.
Hataları yok mu? Elbette olmuştur, ama yaptıkları hizmet gerçekten daha fazladır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yakaladığı gönül dili, O'nu son dönemlerin en karizmatik lideri haline getirmiştir.
O'na düşmanlık yapanlara bakmanız bile, O'nun ne kadar önemli bir lider olduğunu ve Erdoğan'la, Ahmet Davutoğlu ile omuz omuza vermek gerektiğini bize gösterir.
Adem Özköse kardeşime göre Erdoğan ve Davutoğlu ile omuz omuza vermek, zalim Esed'e karşı Suriyeli masumlarım, Sisi diktatörlüğüne karşı, Mursi ve arkadaşlarının, İsrail işgaline karşı Filistin intifadasının, Hamas'ın yanında olmak demektir.
1 Kasım'da Erdoğan ve Davutoğlu ile birlikte omuz omuza vermek, 7 Haziran sonrası 2. Selahaddin'i durdurduk diye manşet atan Batılıların sevinççlerini kursaklarında bırakmaktır.
1 Kasım'da Erdoğan ve Davutoğlu ile omuz omuza vermek, ümmet-i Muhammed'in Türkiye'ye dair umut ve dualarının sürmesi demektir.
1 Kasım'da Ak Parti'ye oy vermek elde edilen kazanımları, elde ettiğimiz mevzileri korumak, yeni mevzilerle de yolumuza devam etmek demektir.
1 Kasım'da Erdoğan ve Davutoğlu ile omuz omuza vermek, İsrail'i otorite olarak kabul edenlere iyi bir ders vermek demektir.
1 Kasım'da Erdoğan ve Davutoğlu ile omuz omuza vermek, İmam Hatipler'in kapatıldığı, başörtülülerin coplandığı 28 Şubat günlerine tekrar dönmemektir.
1 Kasım'da Ak Parti'ye oy vermek demek, başta PKK olmak üzere bütün terör örgütleriyle, Türkiye düşmanlarıyla daha etkin bir mücadelenin sürmesi demektir.
1 Kasım'da Erdoğan ve Davutoğlu ile omuz omuza olmak demek, Yerli Sanayi Devrimi'nin hız kesmeden devam etmesi, İMF'den borç aldığımız günlerin geri gelmemesi demektir.
1 Kasım'da Erdoğan ve Davutoğlu ile omuz omuza vermek; yeniden büyük Türkiye ve yeniden büyük İslâm Âlemi için dur durak bilmeden ileri doğru yürümektir.
1 Kasım Seçimlerinde Ak Parti'ye oy vermenin daha pek çok nedeni var. Ak Parti yerli ve millî olandır.
Seçeceğimiz bazı vekiller az çalışsa da, bazıları seçildikten sonra bizi ve kendilerini seçenleri unutsa da, değişmez dediklerimiz değişse de, oyumuzu bir kez daha Ak Parti'ye vereceğiz.
Verdiğimiz oyun da takipçisi olacağız.
Yüce Rabbim yapılacak seçimleri şimdiden hayırlı eylesin.
Kazasız, belâsız, yalansız ve dolansız güzel bir seçim olsun.
KAVŞAK CAMİİ CEMAATİNİN DİLEĞİ
Taş Cami Uzunharmanlar Caddesi üzerinde, Kalfalar ile Uzunharmanlar arasında bir camii var. Adı Kavşak Camii.
Camii cemaati cadde üzerine hız kesici bir engel, tümsek yapılmasını istiyor.
Cadde üzeri trafik çok hızlı ve camii cemaati can tehlikesi içinde korkarak camiye gidip geliyorlar. Yetkililerden acilen tedbir alınmasını bekliyorlar.
Benden söylemesi.
GÜNÜN SÖZÜ
ZAMAN SANA BİRİKTİRMEDİĞİNİ VE UMMADIĞINI GETİRİR.
Hz. Ömer
KAMİL BİRCAN 30.10.2015
