Lanet olası Fetö'cü darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlanıp, Milletin tokadını yiyince, 10 günü aşkın bir zamandır, sivil halk Türkiye'nin hemen hemen her yerinde adeta bayram yapıyor.

Sokak ve caddelerde konvoylar, şehir meydanlarında siyasîler, sanatçılar, kanaat önderleri, müftü ve vaizler, ağzı laf yapan hatipler coşkulu kalabalıklar, coşkulu insan toplulukları karşısında birleştirici konuşmalar yapıyorlar.

Özellikle Mevlana meydanında Konyalı kardeşlerimiz gece yarılarına kadar camilerde teheccüd namazını kılıp, dualar ediyorlar. Belediyeler, Sivil toplum kuruluşları ve bazı ticarî firmalar gelenlere bedava ulaşım, bedava su ve yiyecek, bedava otopark hizmeti sunuyorlar.

Günlerdir halk, gündüz işinde, geceleri nöbet başında müthiş bir dayanışma örneği gösteriyorlar.

Sokaklar, caddeler araç konvoylarıyla şenleniyor. Ulaşım aksasa da, gürültü olsa da, bazı tatsız olaylar meydana gelse de, vatandaş korkunç darbenin önlenmesi adına, bu sıkıntıları görmezden geliyor.

Suriyeliler bile ellerine aldıkları Türk bayraklarıyla, kendilerini bağrına basan Türk kardeşlerine destek veriyorlar.

Muhalefetle iktidar aynı meydanlarda kol kola girip miting yapabiliyor. Daha önceleri “Asla gitmeyiz” dedikleri Külliye' de bir araya gelip görüşebiliyorlar. El sıkışıp konuşabiliyorlar.

Darbeciler, darbe destekçileri ABD ve Batı ülkeleri şaşkın, ne yapacaklarını bilemez bir vaziyette, yeni planlar, yeni tuzaklar, yeni strateji hazırlama peşinde, ikiyüzlü ve münafıkça bir tavır sergilemeye devam ediyorlar.

Şimdi, Vatan sathında yoğun bir tutuklama, görevden uzaklaştırma, açığa alma safhası başladı. Fetö ile ilgili olduğu iddiası ile vakıf, dernek, okul, hastane, banka, ticarî kurumlar kapatıldı.

Fetö ve Fetöcüler en büyük darbeyi kendilerine yapmış oldular. Kendi ayaklarına kurşun sıktılar. Kendi kendilerini ateşe attılar. En büyük zararı da İslâm'a verdiler. Kendilerine duyulan (az da olsa) güven duygusunu yok ettiler.

ABD'nin ve Batı'nın çıkarlarını, Cennet Vatanımızın çıkarlarının önüne geçirip, onlar adına ve onlar için çalıştılar, onlar için gönüllü taşeronluk yaptılar.

Bu Ülkenin insanını gençliğini yapmış oldukları ufak tefek yardımlarla mihnet altında tutup uyuttular. Akıllarını ipotek altına aldılar.

Aynı inancı paylaştıkları, inançları için, vatan ve millet için mücadele eden, inananların inanç ve ibadet özgürlüğü için mücadele eden, dışlanan ötekileştirilen bir millet için mücadele eden, horlanan, mağdur ve mazlum bırakılan insanlar için savaşan, yüzde yüz yerli ve milli olan Recep Tayyip Erdoğan'a düşman oldular.

O'nu devirmek, hapse atmak, öldürmek isteyenlerle birlikte hareket ettiler.

Şimdi bütün bunlara rağmen, kurunun yanında yaşın da yanmaması, yeni mağduriyetlerin doğmaması için çok dikkat etmek, adaleti elden bırakmamak gerekmektedir.

Bir kişinin haksız yere mağduriyeti pek çok kişiyi etkileyecektir. Bir kişinin haksız yere işinden atılması, işsiz bırakılması, onun ailesini, çocuklarını ve yakınlarını mağdur edecektir.

Şimdi fırsat kollayan bazı kötü niyetli kişiler, sevmedikleri insanları ihbar edecekler, iftira atıp işinden gücünden koparmaya çalışacaklardır.

Şimdi durumdan vazife çıkarmak isteyen bazı açıkgözler türeyecek, darbe karşıtı gözükerek, AK PARTİ postuna bürünerek belli makam ve mevkilere gelmeye çalışacaktır.

Bu gibi davranışlar, toplumsal barışı zedeleyecek, yeni korkulara, yeni küskünlüklere, yeni kırgınlıklara, yeni öfkelenmelere yol açacaktır.

Devlet, adaletiyle ve merhametiyle gerçekten suçlu olanları cezalandırarak büyüklüğünü göstermekten kaçınmamalıdır.

Şimdilik her şey güllük gülistanlık görünüyor. Şimdilik şer gibi görünen bu darbe girişimi, hayra vesile olacak gibi görünüyor. Şimdilik bir sıkıntı yok gibi gözüküyor.

Ama şimdilik. Uyanık olmak, tuzaklara karşı teyakkuz halinde olmak lazım.

                                                GÜNÜN SÖZÜ

BİZİ DÜZELTMEK İSTEYENLERE KOLLARIMIZI AÇACAK YERDE, YUMRUKLARIMIZI UZATIRSAK, HAYATIIN SİLLESİNİ YERİZ.

                                                                                        Hekimoğlu İsmail