Sayın Başbakanım, öncelikle memleketiniz Konya'ya hoş geldiniz...
7 Haziran seçimlerinden sonraki süreç sizlerin olduğu gibi, tüm Konyalı hemşerilerinizin de malumu...
Hemşerileriniz olarak, bir mesaj vermek istedik ama almamız gereken mesajı da aldık.
Seçimden önce baş gösteren ekonomik sıkıntılar, seçim sonrası süreçte daha derinden hissedilir oldu. Mahalledeki bakkaldan, en büyük ihracatçı firmaya kadar herkes mağduriyet yaşadı.
Döviz kurlarının yükselme eğilimini devam ettirmesi nedeniyle, ticaret erbabı ticaret yapmaktan korkar oldu.
Piyasada para dönmeyen para, vatandaşın cebinde kendiliğinden günden güne erimeye başladı.
Bir taraftan ekonomik sıkıntılar baş gösterirken, diğer taraftan da terör olayları patlak verdi. Memleketiniz Konya, belki de son dönemde en çok şehit veren iller sıralamasının başında yer aldı.
Şehit diyarı bir memleketiniz var Sayın Başbakanım. Konya'nın adı, şehitlikle bir anılıyor. Bu manada memleketiniz Konya, Şehit Konya adını taşımaya layık bir şehir.
Kaldı ki bu şehir şehadet şerbetini yüz yıllar önce Haçlı zihniyetine 'dur' derken içmişti. O gün bugündür, şehit diyarıyız elhamdülillah...
Moralimiz bozulmadı değil...
7 Haziran'dan sonra, Türkiye'nin yeniden koalisyon hükümeti ile yönetileceği fikri hakimdi herkeste. Sizin de bu yöndeki yoğun çabalarınıza şahit olduk. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan aldığınız yetkinin ardından büyük bir çaba içerisindeydiniz. Halkın iradesine saygılı bir şekilde davrandınız. Olması gerekeni yaptınız. Koalisyonu kurmak için çalıştınız, çabaladınız.
Ama olmadı...
Ve Türkiye 5 aylık kısa bir sürenin ardından yeniden seçim yapma kararı aldı. Konya olarak biz de durumdan ders çıkarmasını bildik.
Sizin bu süreçteki çalışmalarınızı yakından takip etmekle birlikte, bizim için aslolan Konya'yı da elden bırakmadık. Konya teşkilatları 7 Haziran'da geçemediği sınavı, kurtarma sınavında geçebilmek için dersine çok iyi çalıştı.
Daha önce eleştirmiştik Sayın Başbakanım. Eleştirdiğimiz konuların sonuna kadar arkasındayız. Biz eleştirdiğimizde özellikle sosyal medyada yanlış yaptığımızı düşünerek üzerimize gelenler, geç de olsa asıl yanlışı kendilerinin yaptıklarının farkına vardılar.
Dile getirmekten korkup çekinseler de, yapıp ettikleriyle, eylemleriyle derslerine sıkı çalıştıklarını gösterdiler.
Sayın Başbakanım...
1 Kasım'ın ülkemiz için ne kadar önem arz ettiğinin bilincindeyiz. Her şeyden önce biz Konyalıyız... Konya'yız...
Size olan itimadımız ve güvenimiz tamdır. Bu seçimde Konya üzerine düşen görevi yerine getirecektir.
Sizin bu milletin refahı ve mutluluğu için sunduğunuz vaatleri de tek tek not aldık Sayın Başbakanım.
Allah nasip eder de muktedir olursanız, bu vaatlerin en kısa vadede yerine getirilmesi için sizi takip etmeye devam edeceğimizi de bilmenizi isteriz.
Siz vaat ediyorsunuz, biz bunları söz olarak algılıyoruz.
Yiğit adamların ağzından söz bir defa çıkar. Ve yiğitler bir sözü vermeden önce yapılabilirliğine bakarlar. Yerine getiremeyecekleri sözleri vermezler.
Sözünüzün üstüne söz söylemeyiz.
Ama söz uçmasın diye iri harflerle bu sözleri en görünen yerlere not ettiğimizi de bilin isteriz.