Önceki yazımızda zamanı okuyamamak ve/veya yanlış okumanın nelere mal olabileceğini tarihten örneklerle izaha gayret etmiştik. Bu yazımızda ise günümüze dair okumalar üzerinde duracağız.

Zamanı doğru okuyanlar ile okuyamayanlar arasında sürekli mücadele olacak ancak kazananı baştan belli… Nasıl ki daktilolar, VHS-Beta kasetler, CD ve DVD’ler  vb . tarihe karışmışsa teknolojik ilerlemenin önünde durmak mümkün değil. Düşünün!.. Daha 20 yıl önce marka bilinirliği en yüksek ve dünya genelinde 170.000 çalışanı olan Kodak firmasının yerinde yeller esiyor şimdi…

Günümüzde yaptığımız işi mutlaka yazılım ve elektronik algılayıcılar ile destekleyerek ve koordinasyonu sağlayarak akıllı hale getirmek zorundayız. İşte anahtar kelime “akıl”… Akıllı cep telefonundan sonra akıllı tahta, defter, kalem, süpürge, saat, bilet, yollar,  şehirler, arabalar, gemiler, uçaklar vs. Buradan yola çıkarak aklını ve başkalarının aklını  kullanmayan insanın dahi  hayatının pek zorlu geçeceğini ve sürekli bocalama içinde olacağını söyleyebiliriz.

Yaşadığımız hayata göz attığımızda bunun etkilerini açıkça görebiliriz. Sözgelimi, çok bildik kimi marka araç üreticilerinin dizel araç üretiminden vazgeçtikleri gibi şimdi tamamen elektrikli ve hibrit araçlara yöneldiklerini gazetelerden okuyoruz. Kısa süre içerisinde  oto pazarında, tamirinde, servisinde, yedek parça üretiminde büyük dönüşüme hazır olmalıyız.  ARGE’si ve testleri yapılan insansız geminin/uçağın çok değil yakın zamanda servise gireceği aşikardır. Belki 20 yıl öncesinden devasa gemilerin insansız makine sistemleri ile  okyanustaki  silindir soğutma suyu sıcaklığı/basıncı vb. gibi verilerinin veya valf arızasının  karadaki merkezden görülebildiğini  ve müdahale edilebilir durumda  olduğunu da bir kenara not edelim.

Enerjide ise yenilenebilir enerjinin payı gün geçtikçe artmaktadır. Ağustos-2021 itibariyle yenilenebilir enerjinin toplam elektrik üretimindeki payı % 53 ‘e ulaşmıştır. (Kaynak: Temiz enerji haber portalı) Konyamızın, güneş enerjisinde 964 MW kapasiteyle başı çekmesinden iftihar ettiğimizin de altını çizelim. Yenilenebilir enerji yaygınlaşarak aynen bilgisayarda olduğu gibi hane halkı tarafından yakın zamanda kullanılacaktır. Enerjinin müşteri için çok önemli maliyet ve dünyadaki ekonomik gücü temsil etmesi  zamanla azalacaktır. Fosil yakıtlarının kaynak yeterliliği ve karbon salınımı /çevre etkisi nedeniyle sürdürülemez olduğundan ömrünün çok kısıtlı olduğu görülmektedir. Buradan, akaryakıt üretimi, dağıtımı, pazarlaması, istasyonları yani sektörü  de zamanı okuyarak kendilerini yarına hazırlamalıdır.

Ticaret, gittikçe artan bir eğilimle online yani internet üzerine evrilmektedir. Geçenlerde fuarda promosyonla aldığım bir ürünün internette % 20 daha az fiyata satıldığını gördüm. Ana cadde üzerinde  bir dükkanın bile internetteki firmalarla rekabet edemeyeceğini öngörmek marifet değil. Ticaretin de denklemi değişti ; yer önemini yitiriyor. Çok yakın bir gelecekte, kurye ile teslimat yerini çok daha hızlı drona bırakacak.    

Hayatta değişmeyen tek şey değişim diye slogan vardı. Önceki yazımda belirttiğim gibi kanaatimce değişmeyen manevi değerlerimiz, geleneklerimiz ve ilkelerimiz gibi  sabiteler vardır ve öyle kalmalıdır. Ancak dijital teknolojide bir değişim değil dönüşüm söz konusudur. Dönüşümler için söylenen söz buraya tam oturmaktadır. “Artık, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”