HALA BEKAR MISIN?

Tayyip Ağanın Galip isminde bir kardeşi vardır kendisi ile kardeşi Galip’in yaşa aralığı nedir bilinmiyor, ancak Tayyip ağa büyüktür. Bir gün Tayyip ağa ve bekar olan kardeşi Galip’in de bulunduğu bir meclis ortamında biri şaka olsun diye, “Ulan Galip hala bekar mısın daha evlenmeyecek misin?” diye sorar. Tayyip Ağa adama yan yan bakar ama sesini çıkarmaz; kardeşi Galip hemen cevabı yapıştırır.

Şimdilik evlenmeye niyetim yok, “Çok merak ettiysen ecele bana bir avrat bulu ver” ağa der. Bu cevap Tayyip Ağa nın hoşuna gider ve sözünü tamamlar.

“Sana ne hay gidi elin bekarından, evlisinden. Memlekete çöpçatan mı kesildin?”

Aradan yıllar geçer kardeşi Galip evlenmez. Fakat Tayyip Ağa’nın yanından ayrılmaz, bakkal dükkanını kardeşi çekip çevirir. Birçok sohbet esnasında kardeşi Galip’ten söz edildi mi, ağa sözünü şöyle tamamlar: “Bu gidi zamanında dabışın birine yerinde bir söz etti de onun için senelerdir kahrını çekerim” der.

Babası Mustafa Efendi rahmetli olduğu zaman Tayyip Ağa’ya kırk teneke dolusu sarı lira tabir edilen altını miras bıraktığı iddia edilmektedir. Kendisi fakir fukaraya çok düşkün biri olduğu için AĞA lakabı da oradan gelmektedir. Hayatında en sevmediği tipler ise zengin ve hali vakti yerinde olmasına rağmen fakirlere, düşkünlere yardım etmeyenlerdir. Bunlara çok kızar hatta kendi tarzında sürekli agrasif küfürler savururdu. Kendinin olsun, misafir olsun, mahallede olsun çocukları da az seven biridir Tayyip Ağa. Tayyip ağa 84 yıl bir ömür sürmüştür rahmetli Tayyip Ağa, ömrünün sonuna kadar hep böyle hazır cevaplar vermiştir. İki kızı vardı ama ne hikmetse kızlarını evlendirmemiştir.

BEN ÖLEYİM

Bana çok faydası dokundu demiştim ya. Köyden geldim bahçeli bir ev bir de at arabası aldım. Bahçemde yetişen sebze meyveleri hale götürüyorum satılması için. Konu komşular da birer ikişer kasa sebze meyveyi benim arabaya doldurup onlar da hale gönderiyorlar, satılınca paralarını getirip veriyorum. “Senin ücretin ne ağa bize hizmet ediyorsun?” demiyorlar sadece “sağ ol” diyorlar. Tayyip Ağa’ya bu durumu anlattım. O bana “Yerim böyle sağlığı len bedavacı gidiler. Bana para verin ben öleyim sizin sağ ol demenizlen mi sağ olacağım gavatlar de mallarını götürme” dedi hem de kendisi bu sözleri sokakta bağıra bağıra söyledi derdi diye anlatır hem de bıyık altından gülerdi Rahmet Eminin Ahmet Ağa. Ölenlere rahmet yaşayanlara sağlık.

ELİMDE DÜRBÜNÜM MÜ VAR?

Konyamız’ın sevilen, esprili ve küfürlü konuşmalarından dolayı hem yakın komşusu olan esnaflar hem de onu tanıyan ve konuşması için adeta zorlayanlardan birinin sorusu üzerine aldığı cevap:

Tayyip Ağa dedim ya hayır hasenat yapmayan zenginlerle bir alıp veremeyeceği vardır. Hiçbir şey yapmasa onlara okkalı bir küfür savurur; öfkesini alırdı. Yine günlerden bir gün aralarında cimri bir zenginin de bulunduğu mecliste küfürler yağdırıyormuş. Küfürlerin kendisine de geldiğini bilen zengin, Tayyip Ağa’ya sormuş: “Küfür ettiğin zenginlerin içinde ben de var mıyım len ağa?” Tayyip Ağa hiç istifini bozmadan cevabı yapıştırır;  “Hay aslanım Üssüyün elimde dürbün mü var da, otuz milyonun içinde seni seçip ayıracak mıyım...” (O yıllarda ülke nüfusu otuz milyonmuş) (Devam Edecek)