Hem Karatay, hem Karşehir, hem de Sedirler’de yaşayan birisi olarak, Karatay Belediyesinin sahipsiz köpeklerle ilgili yaptığı çalışmalara şahitlik eder miyim?
Amasız, lakinsiz ve tereddütsüz ederim…
Öncelikle şunun altını çizmekte yarar var…
Sahipsiz köpeklerin saldırısına uğrayan çocuğumuzun vefatı her insan gibi, elbette beni derinden üzmüş, burnumun direğini sızlatmıştır…
Çocuğumuza Allah’tan rahmet diliyorum…
Ailesine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum…
Aile için kolay değil…
Bir evladı kaybetmek, hem de “sahipsiz köpek”lerin “pirana sürüsü” marifetiyle 2 yaşındaki bir sabiyi hayattan koparması, elbette sadece aileyi değil, vicdanı ve merhameti olan herkesi derinden üzmüştür.
xxx
Meselenin bir başka, ama önemli tarafı ise bu vahim olay nedeniyle, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’nın hedef gösterilmesi ve sosyal medyada linç kampanyası başlatılması…
Olay ne kadar vahim ve can sıkıcıysa, Hasan Kılca gibi başarılı, namuslu, merhametli bir insana yapılan saldırılar da o kadar vahim, tiksindirici ve düşündürücü…
Şunu ifade etmekte yarar var; birincisi güneş balçıkla sıvanmaz, ikincisi de Hasan Başkan yalnız değildir.
xxx
Konya’nın 3 merkez ilçesi var malumunuz…
Meram, Selçuklu ve Karatay…
Meram daha elit insanların, ekonomik olarak güçlü olanların ilçesidir…
Yaşam orada güzeldir…
“Selçuklu” derseniz, Meram’dan bir tık geride olmasına rağmen, memurların, öğrencilerin daha yoğun yaşadığı güzel bir ilçemiz…
Karatay’a gelince; yetmiş iki buçuk milletin yaşadığı özel bir ilçedir…
Köylüsünü, ovalısını, dağlısını, bağlısını, doğulusunu, batılısını ve esmer vatandaşlarını içinde barındıran, Konya’nın en güzel ilçelerinden birisidir…
Dolayısıyla da, bu ilçede ikamet edenlerin çoğunluğu evlerinde hayvanları ile yaşayan, kedi ve köpeğiyle, tavuğu ve horozu ile koyunu ve keçisiyle bütünleşen insanlardı…
Ne zamana kadar böyleydi?
Kentsel dönüşüm başlayıncaya kadar insanlar ve hayvanlar iç içe yaşardı…
Çünkü, Karatay’ın en eski mahallesi Sedirlerde büyümüş olarak kedi-köpek meselesine uzak birisi değilim…
Karatay’da yoğun oldukları doğrudur…
Ancak, sadece Karatay’da değil, şehrin diğer ilçelerinde de sahipsiz köpekler caddelerde dolaşıyor mu?
Dolaşıyor…
Yukarıda saydığım nedenlerden dolayı Karatay’da, özellikle de sahipsiz köpekler Tatlıcak taraflarında daha yoğunlar…
Bundan 1-2 sene öncesine kadar benim bulunduğum Ahmet Efendi mahallesi civarlarında da sahipsiz köpek yoğunluğu vardı…
Ama, şimdi tek tük…
Şunu söylemeye çalışıyorum; Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’nın bu anlamda nasıl bir mesai harcadığını yakinen biliyorum…
İstedikleri kadar Hasan Kılca’ya yürüsünler…
Bizim, “it ürür, kervan yürür”ün eş anlamlısı olan bir Romen atasözünde, “İtler istiyor diye atlar ölmez.”
Bunların kim olduğunu herkes biliyor!
Hasan Kılca’nın çok başarılı bir Belediye Başkanı olması, işini iyi yapması, fincancı katırlarını ürkütmüş olabilir…
Dolayısıyla, bir bardak suda kopartılan fırtınanın nedeni bu!
Her neyse…
Nesli tükenen Kelaynak kuşları, “sahipsiz köpek!”lerden dolayı Hasan Başkana takmış durumdalar…
Akılları sıra, aba altından sopa göstermeye çalışıyorlar…
Hariçten gazel okuyuyanlar!
“Mal bulmuş Mağribi” gibi sevindiler, ama nafile…
Çünkü, Hasan Kılca yalnız değil…
Özetlersem; bu olayın sorumlusu tek başına Hasan Kılca değil…
Tek sorumlu Hasan Kılca’ymış gibi, sorumsuzca ve insafsızca paylaşımlar yapmak, sosyal medyadan linç etmek, ne kadar insanı?
Bu olayın mutlaka bir sorumlusu var ve soruşturmalar sonunda ortaya çıkacaktır…
Ve suçlu kim ise yargı karşısında hesap verecektir…
Tekrar söylüyorum: bu işin sorumlusu tek başına Hasan Kılca Başkan değildir…
Nokta.
