Gün geçmiyor ki her gün bir yakınımızın, bir komşumuzun, bir arkadaşımızın düğünü olmasın. Yeni nesil, yerinde durmuyor. Büyüyor, gelişiyor, iş güç sahibi oluyor ve evlenme vakti gelince de gönlünün sultanını, prens ve prensesini bularak nikâh masasına oturuyor.
Allah, evlenenle ev yapana yardımcı olur derler. Allah, iyi niyetle evlenmek isteyenlere gerçekten yardımcı oluyor ve onların evlendikten sonra, zengin olacaklarına dair garanti veriyor.
Allah, kendilerine meyledip, ülfet edebilmek için, insanlar için eşler yarattığını ve onlar arasında sevgi ve şefkat oluşturduğunu beyan ediyor.
Toplumda, toplum hayatında en cem'iyetli merkez ve en esaslı zemberek ailedir. Aile hayatımız için, sünnet-i seniye, bütün yönleriyle, saadetimizin ve çıkmazlardan kurtuluşumuzun anahtarıdır.
Yani kurmuş olduğumuz ailelerin sağlam temeller üzerine oturabilmesi ve uzun sürekli, uzun soluklu olması için Kur'an ve Sünnet'in belirlediği ölçü ve kriterlere uygun olması şarttır.
Evlenecek gençlerin, kendilerine başta peygamberimiz sonra da güzel aile hayatı kuran, hayırlı evlat yetiştiren, kadir kıymet bilen büyüklerini örnek alması, evliliğin sorumluluğunu yerine getirebilmek için sabırla ve azimle gayret etmeleri bir zarurettir.
Evlilik bir çocuk oyuncağı ve eğlencesi değildir. Sorumluluk isteyen, sevgi saygı isteyen, emek ve sabır isteyen, hoşgörü ve anlayış isteyen, bilgi, beceri ve tecrübe isteyen önemli bir birlikteliktir. Anlaşmadır, sözleşmedir.
Evlilikte hem iyi günde hem de kötü gündepazara kadar değil, mezara kadar devamlılık şarttır. Evlilik yapan kızlara büyüklerinin kızım alınla gideceksin, salınla geleceksin demeleri de bu yüzdendir.
Peygamberimiz, Veda Hutbesi'nde bu konuda insanları şöyle uyarır:
Ey İnsanlar! Kadınlarınızın haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız
Sizin en hayırlınız, kadınlarınıza hayırlı olandır buyuran Allah Resulü yapmış olduğu evliliklerle ümmetine en güzel örnek olmuştur.
Eşine sevgi O'nda, saygı O'nda, vefa duygusu, hoşgörü, yardımlaşma, affetme hepsi O'ndadır.
Sabır O'nda, istişare O'nda, çocuklarla alaka ve çocuklaşma O'ndadır. O, ağzına girene ve ağzından çıkana dikkat eden, harama ve şüpheliye asla yaklaşmayan, asla dilinden kötü söz, kaba söz çıkmayan, dedikodu ve gıybet yapmayan, malayaniden uzak duran yüce bir insandır.
Şimdi gençler evleniyor, yuva kuruyor, her şeylere sahip bir şekilde görkemli salonlarda, görkemli davetliler arasında görkemli düğün merasimleri altında bir araya geliyor. Ama bakıyorsunuz çok geçmeden aile hayatları düğümleniyor. Düğümler kördüğüme dönüşüyor. Dilin attığı düğümü adaletin kılıcı bile çözemiyor.
Neden? Çünkü eşler arasında uyum yok, sevgi yok, muhabbet yok, aynı dil var ama aynı duygular yok.
Neden? Çünkü temel zayıf atılmış. Kur'an ve Sünnet çizgisinden uzak, ahlâk ve din güzelliği yerine, bedensel güzellik, zenginlik, mal mülk çokluğu ölçü alınmış.
Şimdi gençler evleniyor ama mutlu değiller. Neden? Çünkü mutlu olabilmenin eğitimini almamışlar. Evlilikle ilgili en ufak bir seminerden geçmemişler. Karanlıkta el yordamıyla yolunu arayan adam gibi, deneme yanılma metoduyla işi götürmeye çalışmışlar.
Bir de evlenen gençlerin etrafında kötü niyetli, onların mutlu olmasını istemeyen, çekemeyen, düğümler atan, attığı düğümlere içinin kötülüğünü üfleyen ve üfletenler var.
Bazen de evlenen gençler kendi aralarında inat yüzünden, alınganlık yüzünden, sevgisizlik, anlayışsızlık, ihtiras ve mal kavgası gibi basit sebeplerden bu düğümleri kendileri atıp kördüğüme dönüştürebiliyorlar.
Evet, bazen gençler, kibir ve gurur yüzünden, israf ya da aşırı cimrilik yüzünden, küçük hesaplar yüzünden, bilgisizliği de aşan ahmaklık yüzünden, düğümlerin sayısını artırırlar. Başlangıçta çok güzel görünen mutlulukları bir anda kâbusa dönüşür. Düğümlere üfletenlerin eline düşmekten kendilerini kurtaramazlar..
Ben, her şeye rağmen, yine de evlilik yapan, haramlardan kaçınmak, dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmek, neslin devamına katkıda bulunmak için evlilik yapan gençleri tebrik ediyorum. Hepsine mutluluklar diliyorum.
Yapılan düğünler, düğümlenmesin, sağlıklı nesiller yetişsin.
Evlerine bereket ve huzur dolsun. Allah hepsine geniş rızık, uzun ömür, Salih evlat versin.
Kurulmuş yuvalar, nefretten, şiddetten ve her türlü fitneden uzak olsun.
Düğünlerimiz, hem dünyamızı hem de ebedî hayatımızı düğün eylesin diye dua ediyorum.
TEBRİK VE KUTLAMA
Cuma günü dünya evine girip, evlilik yapan, gazetemizden arkadaşımız ve kardeşimiz ONUR KALKAN'ı, Pazar günü düğün yapıp evlenen arkadaşım MUSTAFA ÖZDEN'in oğlu, İLYAS ÖZDEN'İ yine evlilik yaparak dünya evine giren, amcamın torunu, eniştemiz AZİZ TUNCER'in kızı HÜLYA TUNCER ve EKREM URAL'ı tebrik ediyor, hepsine birden mutluluklar diliyorum.
GÜNÜN SÖZÜ
Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı.
Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok.
Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok.
O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder.
Onun için, bu hizmette, doğrudan doğruya, yalnız Cenab-ı Hakk'ın rızasını esas maksat yapmak gerektir.
Bedîuzzaman Said Nursî