Türkiye, her türlü garipliklerin yaşandığı bir ülke haline geldi. Artan terör belâsı, PKK'ya karşı verilen yoğun mücadele, yakılan, yıkılan şehirler, sokağa çıkma yasakları, Devlet'in teröre karşı etkin mücadelesi gündemi meşgul etmeye devam ediyor.

Birlik ve Beraberlik, Kardeşlik Projelerine karşı, Hendek Siyaseti izleyen, sokakları çukur tarlasına çeviren, hendek ve yığınaklarla askerimizi ve polisimizi şehit eden PKKHDP birlikteliği her geçen gün, daha da belirgin bir şekilde kendini gösteriyor. Bu güçler, Cennet vatanımızı kirli bir savaşın içine çekip, Cehenneme çevirmeye çalışıyor.

Bir de burnumuzun dibinde, Suriye'de, Kuzey Irak'ta, Orta Doğu'da devam eden iç savaş, Rusya'nın, ABD'nin ve diğer Batılı emperyalist ülkelerin adeta 3. Dünya Savaşı'nı başlatma gayretleri, Akdeniz'e savaş gemileriyle, savaş uçaklarıyla yığınak yapmaları, ölenler, ölümden kaçmaya çalışan insanlar, mülteci manzaraları, sahillere vuran çocuk cesetleri!

At izi, it izine karışmış, kimin ne yaptığı, kimin, kimin yanında olduğu belli olmayan davranışlar. Ağzı olanın konuştuğu ama ne konuştuğu, söylenen sözlerin nereye varacağı belli olmayan, elbette kötü bir amaçla söylenen sözler.

Hastalığına bakmadan, Ulusal Kanal'a çıkıp konuşan, kibir ve enâniyetinden hiçbir şey kaybetmeden Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ün Rusya Devlet Başkanı hakkındaki şu sözleri bir hayli düşündürücü değil midir?

“Putin'den Kur'an mü'mini kokuları geliyor. İslâm Dünyası'nda Putin'in tırnağı olacak bir adam yok”

Acaba Putin, Kur'an mü'mini kokuları taşıdığı için mi Suriye'de zalim Esed'i destekleyip, masum insanları. Müslümanları, Türkmen kardeşlerimizi öldürüyor? Öztürk'e sormak lazım.

Yine çıkmış bir CHP milletvekili, Eren Erdem “İran ile Türkiye karşı karşıya gelirse, Türkiye'ye karşı İran safında bulunurum. İran düşerse bütün doğu düşer” diyebiliyor.

Hatta TBMM çatısı altında bulunan bu vekil, kimin vekili ise, hızını alamıyor, Rusya Devlet kanalı olan, RT Kanalı'na verdiği röportajında “IŞİD Terör Örgütü'nün, öldürücü kimyasal Sarin Gazı bileşiklerini Türkiye'den aldığını” söyleyebiliyor. Ülkesini bütün dünyaya gammazlıyor, ispiyon ediyor. Biz de içimizdeki bu Putinperestleri, Putinseverleri sadece izliyor ve seyrediyoruz. Elbette yapılan bu haince konuşmalara  bu haince davranışlara üzülüyoruz.

İçimizdeki ve dışımızdaki bunca saldırıya rağmen, ülkemizin birlik ve beraberliğin, kardeşliğin bozulmaması için, devam etmesi için dualar ediyoruz.

Bu arada bizleri mutlu eden olaylar da oluyor, Anadolu'nun bağrından bir yiğit çıkıyor. Anadolu üzerinde bulunan okullardan aldığı eğitimle ve de çok çalışarak Uluslararası bir ödül olan Nobel Ödülünü alıyor. Ama O'na karşı da bir çifte standart uygulanıyor. Neden mi? 

Yerli ve millî bir görüntü verdiği için. Fatiha okuyup, dua ettiği için.

Evet, Prof. Dr. Aziz Sancar, 2015 Nobel Kimya Ödülü'nün sahibi oluyor. Bu başarıyı Orhan Pamuk gibi "Türkler, Ermenileri kesti" yalanını söylemeden yakalıyor. Gittiği her yerde Türkiye'yi, Osmanlı'yı, Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk'ü göğsünü gere gere haykırıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı övüyor.

Yeni Türkiye ile gurur duyduğunu söylüyor. Prof. Dr. Sancar, Erdoğan ile görüşmesinin ardından önceki gün Anıtkabir'i de ziyaret ediyor. Saygı duruşunda bulunup, dua ediyor, Fatiha okuyor! İşte, eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşan 'Türk görünümlü' vatan hainleri sosyal medyada 'Atatürk'e dua etmesine, Fatiha okumasına" tepki gösteriyorlar. Anıtkabir'de kimsenin dua edemeyeceğini iddia eden aklı evveller, Prof. Dr. Sancar'a "bir daha Türkiye'ye gelmeyeceksin" tehdidinde bulunuyorlar. 

İşte Sosyal Medya'da akla ziyan yorumlardan bazıları: 

“ Prof. Dr. Sancar, sana Nobel alamazsın demedik ki. Bir daha Anıtkabir'e gelme. Nobel almışsın ama umurumuzda değil. Anıtkabir'de dua edemezsin. 

Anıtkabir'de nöbet tutalım ve Sancar bir daha Ata'mızın huzuruna gelmesin. 

Dua ederken hiç utanmadın mı Sancar Bey. Orası Anıtkabir. 

21 defa Anıtkabir'e gittim. Hiçbirinde dua etmedim. Kendimle gurur duyuyorum. 

AK Parti gittiği gün, bir daha Türkiye'ye gelemeyeceksin Aziz. 

Gitmiş Anıtkabir'e dua ediyor. Fotoğraf olmasa inanmazdım. Yuh artık.”

İşte bunlar da Anıtkabir'i Puthâne, M. Kemal Atatürk'ü de put haline getirmek isteyen, sözde Atatürkçü görünen, Atatürk'ten geçinmeye çalışanların kafa yapıları. Sözde Mustafa Kemal'i sevdiğini iddia eden, özde din düşmanı, Fatiha düşmanı, yarım (bile olamayan) Kemalist aydınlar.

Allah, içimizdeki Putinseverlerden ve Nobel alan, millî ve yerli olan ilim adamlarını, dua ettiği için, Fatiha okuduğu için düşman gören Kemalist şebeklerden bizleri ve ülkemizi muhafaza etsin.

Cumanız mübarek olsun. Selam ve dua.

                                                  GÜNÜN SÖZÜ

GÜNÜN ADAMI OLMAYA ÇALIŞMA, HAKİKÂTIN ADAMI OLMAYA ÇALIŞ. ÇÜNKÜ GÜN DEĞİŞİR HAKİKÂT DEĞİŞMEZ.

                                                                               M. Celâleddin-i Rûmî

 

KAMİL BİRCAN  18.12.2015