Geçen haftaki yazımda arazi ofisi kurulması ile ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmıştım. Bu yazımda “Arazi Ofislerinin” toprak ve su kullanımına olacak fayda ve katkılarından bahsetmek istedim.

Artan nüfusun beslenme ihtiyacını karşılamak için daha çok tarımsal ürün yetiştirmemiz gerektiği bir geçektir. Daha fazla tarımsal üretimin artırılmasında toprak ve su kaynaklarının doğru ve bilinçli yönetimi şarttır. Tarımsal üretimin artırılması için tarıma açılacak yeni alanlar neredeyse yok denilecek noktaya gelmektedir.  Bu durumda arazilerin ve üretim girdilerinin özellikle toprak ve su kaynaklarının doğru kullanılması şarttır.

Stratejik öneme sahip olan tarımsal üretimde toprak ve su kaynaklarının etkin bir şekilde yönetilmesi, insan sağlığının, gıda güvenliğinin, toplumların refahının ve ekosistemlerin büyük tehlikeye düşmesini önlemekte, dolayısıyla sürdürülebilirliği sağlamaktadır.  Bu husus sadece ülkemiz için değil bütün dünyada kabul edilen bir gerçektir.  Bu nedenle ekolojik dengeyi bozmadan yeni teknolojileri, üretimde yüksek verimli ıslah çeşitlerini ve tarımsal üretimdeki diğer kaynakları doğru kullanarak birim alandan alınan verimin artırılmasıyla tarımsal ürünün artırılması sağlanmalıdır[U1] .

Kurak bölgelerde toprağın değeri ve önemi ağırlıklı olarak sulama imkânlarına bağlıdır.  Kurak bölgelerde yağış miktarı ve dağılımı tarımsal üretkenliği ve gıda üretimini belirleyen en önemli faktördür. Bu nedenle kurak arazilerde arazi bütünlüğü daha önemli olduğundan arazi ofisi uygulamaları veya toplulaştırma yapılmalıdır. Kurak alanlarda küçük parçalı arazilerde yatırım yapmak istemeyen üreticiler büyük arazilerde günümüz teknolojisi ile daha kolay yatırım yapmak isterler. Bu husus hem kurak hem de sulu arazilerde düşünülmelidir.

Düne göre daha bilgili, bilinçli, teknolojik gelişmelere uygun tarım yapılması üreticilerin gelir ve refah seviyenin artmasına neden olacaktır, bunlar yapılmadığı takdirde tarımdan kaçış devam edecek ve giderek de bu kaçış hızlanacaktır. Tarımsal üretimden kaçış, Tarım ve Orman Bakanlığının alacağı tedbirlerle önlenmelidir.

Bakanlıkça atılacak doğru adımlar ürün planlaması, tarım yapılan bütün kaynakların korunması ve verimli kullanılması tarımda sürdürülebilirlik, üreticinin kalkınması, desteklenmesi ve gıda güvenliğinin sağlanması için önemli görülmektedir.

Gıda ihtiyacının karşılanmasında Türkiye’nin hem kendi gıda ürünlerini sağlaması hem de dünya ülkeleri ile rekabet edebilmesi ancak tarımsal üretimdeki olumlu gelişmelerle mümkün görülmektedir.

Günümüzde modern üretim sistemleri ve gelişen tarım alet ve ekipmanları daha güçlü ve daha komplike hale gelmektedir. Küçük işletmelerin bunları satın alması ve kullanması mümkün olmayacağından işletmeler arazi ofislerince büyütülmelidir. 

Ülkemizde su en çok tarımda kullanılmaktadır.  Ülkemizin tüketilebilir yerüstü ve yeraltı su potansiyeli toplamı yıllık 112 milyar m’tür. Bu suyun yaklaşık 54 milyar m’ü kullanılmakta olup, bunun da yüzde 74'ü tarımsal sulamada tüketilmektedir. Ülkemizde ekonomik olarak sulanabilecek 8,5 milyon hektar (tarım alanının yaklaşık yüzde 74’ü) sulanabileceği birçok kaynakta belirtilmesine rağmen sulama sistemlerindeki gelişmeler nedeniyle günümüzde daha fazla alanın sulanmasını mümkün hale gelmiştir. Bu husus göz ardı edilmemelidir.

Özellikle tarımda su kullanımı önemli bir ihtiyaçtır. Bölgemizde su kaynakları yetersizdir. Sulu tarıma alışkın olan üreticilerimizin ve özellikle de bölgemizin su ihtiyacı karşılanmalıdır. Tarımda kullanılan suyun miktarı kadar kalitesinin de önemli olduğu göz ardı edilmemelidir. Bölgemizde içme suyunda olduğu gibi tarımda da kullanılan yer altı ve yer üstü sularının kalite yönüyle incelenmesi ve kullanıma uygunluğu belirli aralıklarla yapılmalıdır. Özellikle fazla gübre kullanılan yörelerde suya karışan azot sudaki nitrat miktarını artırmaktadır. Bilinçsiz kullanılan gübre ve zirai ilaçlar insan sağlığı açısından zararlı noktaya gelmektedir. Parçalı arazilerde bu husus ilaç ve diğer zararlıların yayılması açısından da dikkate alınmalıdır. Ekilmeyen küçük bir arazide yetişen yabancı bitkilerin tohumlarının etrafa yayılması komşu arazilerde yabancı ot mücadelesi masraflarını artırmakta ve alınan ürünün safiyetini düşürmektedir. Ekilmeyen bu arazilerde yetişen bitkiler zararlı böceklere konukçuluk ederek kışlaması ve çoğalmasına sebep olacağından ekilen arazilerde daha fazla zarar verirler. Hastalık etmenleri içinde aynı durum söz konusudur.

Tarımda planlı, modern, teknolojik bir arazi kullanımı için Türkiye genelinde ekolojik bölgeler için bölgesel farklılıklar düşünülmelidir. Ülkemizde Cumhuriyetin ilanından bu güne kadar tarımda kullanılan arazi miktarında önemli artış ve teknoloji kullanımında önemli gelişmeler görülmüştür. Artan nüfusa paralel olarak tarıma açılan arazi miktarında da artış olmuştur. Daha fazla alanın tarıma açılması söz konusu değildir. Ancak günümüzde eğimli arazilerde teras, sera gibi uygulamalarla gelişen teknolojilerin tarım alanlarında doğru kullanılması ile tarımsal üretim alanı az da olsa artırılabilir.  

Tarımsal üretimin geleceği açısından toprak, su ve diğer kaynakların korunması ülkemiz için önemlidir. Küçük arazilerin toplulaştırma ve arazi ofislerince rantabl hale getirilmesi gerekmektedir. Geçmişten günümüze pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan ülkemiz topraklarında gerekli tedbirler zamanında alınamaz ise (toprak ve su kaynaklarının muhafazası, plansız arazi kullanımı, meralarda aşırı otlatma, orman yangınları ve bilinçsiz ekimler, mevcut doğal bitki örtüsünün tahribatı gibi) bazı bölgelerimizde su ve rüzgâr etkisi ile oluşan erozyonu daha etkili bir felaket haline geleceği beklenilmelidir.

 “Toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter belirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmeleri önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin toprak, su ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemek” amacıyla çıkartılmış olan Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ve diğer ilgili mevzuatlar sağlıklı uygulanmalı ve bazı tarım arazilerinin amaç dışı kullanımını önlemek için “Tarımsal Sit” alanı uygulaması getirilmelidir. Yerüstü ve yeraltı su kaynakları rantabl olarak uygun kullanılmalıdır. Özellikle münavebe uygulaması erozyona sebep olmayacak ve su kaynağının sulayacağı alana göre yapılmalıdır.

Toprak ve suya her daim kavuşmak dileğiyle hoşça kalınız.