AYAKLAR HER ZAMAN BAŞIN EMRİNDEDİR

Her tokat severek okşamağa hazırlık, her şikâyet iyiliğin şükrüne kavuşmak içindir. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271/ Mesnevi, c.3,s.79)

Savaşlar sonunda sulhu getirir. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271/ Mesnevi, c.3,s.79)

Yılancı geçim ve menfaati için yılan avlar. Tasadan kurtulmak için tasalanır. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271/ Mesnevi, c.3,s.79)

Hazret-i Ali: Dünya yılan gibidir, yumuşak süslü fakat zehiri öldürücüdür, dedi. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271/ Mesnevi, c.3,s.79)

Kan dökmek Haccac için çok kolaydır. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271/ Mesnevi, c.3,s.79)

Vehim ile zan zayıf akılların felaketidir. Sahibini karanlığa atar. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416)  

Yerde yarım metrelik bir patika yol olsa insan kendinden emin, vehimsiz orada yürür de yüksek bir duvar üstünde iki metre genişliğindeki yerde eğilip bükülmeden korkusuz yürüyemez. Belki kalb çarpıntısıyla düşer. İşte vehim korkusu böyledir.                                                      (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416)

 Harpte düşman darbesiyle eli, kolu kesilen nice yiğitler bundan habersiz kanları akarak savaşmağa devam ederler. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416)  

Beden elbise gibidir. Git de o elbiseyi giyen ruhu ara, bedeni öpüp okşama. Ruh için Allah'ın birliğini aramak hoştur. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416)  

Rüyada el ayak görür, bir yerlere gider. Konuşur, bir şeyler alır. Bunu hepten yadırgama. Sen bedensiz bir bedene sahipsin. Öyleyse tenden canın ayrılmasından korkma. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416)

Kötü zan kederi olmayan insanı hasta eder. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416)

İster ağır, ister çabuk davransın arayan aradığını mutlaka bulur. Ey istekli iki elinle iste, bir şeye kavuşmak isteyenin en iyi kılavuzu istektir. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271/ Mesnevi, c.3,s.79)

Hak yolunda, topallayarak, apalayarak hatta sürünerek, uyur uyanık edep sınırını aşma pahasına bile olsa aramağa devam et. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271/ Mesnevi, c.3,s.79)

 

Yakup Peygamber oğullarına: Yusuf'u haddinden fazla arayın. Ağzınızla sorun, dört yana kulak verin, Allah'ın rahmetinden ümit kesmeden gözlerinizle arayın. Ne yanda bir güzel koku duyarsanız o tarafı koklayın. Nereden onun güzel kokusunu alırsanız o tarafa yürüyün. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271/ Mesnevi, c.3,s.79)

Nerede birinden iyilik görürseniz o iyiliğin aslına o yanda yol bulursunuz. Bütün güzellikler sonsuz bir güzellik deryasındandır, parçayı bırak da bütüne koş. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271/ Mesnevi, c.3,s.79)

Halkın öfke, hiddet ve savaşı; barış huzuruna kavuşmak içindir. Rahatı tuzakla yakalatacak olan şey, rahatsızlıktır. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271/ Mesnevi, c.3,s.79)

İnsan dağ gibi sabırlı ve dayanıklı iken, yılana benzeyen dünya mal ve makamına nasıl gönül verir? (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271)

İnsan kendini ve fazilet âleminden geldiğini bilmediği için hataya düşüp kendini ucuza sattı. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271)

Bütün yılanlar insana hayranken insan niçin yılan (gibi mal ve makamın) sevdasına dost oldu? (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271)

Âlem de donmuş bir maddedir. Sabr et, mahşer güneşi doğunca kımıldanışını seyr et. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271)

Hazret-i Musa'nın asası nasıl yılan oldu, sen bütün âlemi buna kıyas et. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271)

Aslın toprakken seni nasıl (duyan, düşünen) insan yaptı? Bütün toprak ve maddeleri öyle tanımalı. Rüzgâr Hazret-i İbrahim'in hizmetine girer. Şap denizi Musa Peygamber'in dilinden anlar. Ay Hazret-i Ahmed'in işaretini görüp ortasından ikiye ayrılır “Şak-ı kamer.” Ateş Hazret-i İbrahim'e karşı gül bahçesi olur. Toprak Karun'u yılan gibi içine çeker. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271)

Ejderhadan maksat nefistir. Nefis de bir koca yılandır. O hiç ölür mü? İstediğini yapacak yer ve alet bulamamanın derdiyle uyuşmuş ve donmuştur. Firavunun elindeki imkân onun eline geçse neler yapmaz. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271)

 

Nefis ejderhası fakirlik ve zaruretten ufacık bir kurt haline girer. Mal ve mevki ise bir sivrisineği avcı doğan haline getirir. Nefis yılanını (mahrumiyet ve) ayrılık karları altında tut, onu Bağdat güneşi gibi sıcak (arzulara hitap eden) yere götürme. O yılana o sıcaklığı gösterme, donuk dursun. Eğer canlanırsa ilk lokması sen olursan. Ona çok acıyıp isteklerine kulak asma o fazla iyiliğe layık değildir. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271)

Asil olmayan aşağılık adamların nefsini zabdetmesi kolay mı? Ejderhayı öldürebilmek için Musa olmak gerekir. (Firavun'un sihirbazlarının yılanını Musa'nın asası mahvedebilir.) (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.246-271/ Mesnevi, c.3,s.79)                           

Vehme kapılan akıllı adam deli gibi olur. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416)                                      

Akıllı insanlar tedbiri elden bırakmaz. Önce düşünüp tedbir almak sonra pişmanlıkla yanmaktan iyidir. Güzellikte olduğu gibi insanların akılda da birbirinden üstün olanları vardır. Bundan dolayı Peygamber Efendimiz: Erkeklerin güzelliği dillerinde gizlidir, buyurdu. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416) 

Hadis-i Şerif: İnsan dilinin altında gizlidir. Söze başlayınca aklının derecesi anlaşılır. 

Tecrübe ve okuma aklı çoğaltır, birini diğerinden bilgili kılar. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416)  

Doğuştan sahip olunan üstün akıl, çalışıp çabalamayla elde edilen fazla akıldan iyidir. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416)  

Ey dost Allah'ın sağlam verdiği mi takma ayaklı mı daha iyi yürür? (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416)  

Ayaklar her zaman başın emrindedir.  

Hazret-i Peygamberin sözünü kabul etmek gerekir. Eğer yalandan hastalanırsanız, cidden hastalanırsınız, buyurdu. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416)  

Ben dedi kodu ile meşgulken içimde böyle bir dert olduğundan habersizdim. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416)  

Bir insan bir şeyle ciddi olarak uğraşırsa hastalığını görmez. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416)  

Mısır kadınları Hazret-i Yusuf'un güzelliğine bakarken meyve yerine ellerini kestiklerinin farkına varamadılar. (Şerh-i Mesnevi, c.9,s.395-416)