Çöl tozu; çoğu çöl kaynaklı olan tozların çok küçük boyutlardaki partikül maddelerin rüzgarlar tarafından yeryüzünden havalandırılarak atmosfer içinde çok uzak mesafelere kadar taşınması ile oluşmaktadır. Çöl kaynaklı tozlar bir tabiat olayıdır. Bu taşınım olayında tozların nereden kaynaklandığı, nerelere taşındığı ve nereleri ne ölçüde etkilediği hakkında bilgiler önemli olup çöl tozları günümüzde uydular aracılığıyla tahmin ve takip edilebilmektedir.

Türkiye, coğrafi konumu itibariyle birçok çölün etkisindedir. Türkiye’yi etkileyen çöller arasında en önde gelenleri Büyük Sahra Çölü, Arabistan Yarımadası çölleri ve İran çölleridir. Bu çöllerin konum itibariyle Batı Rüzgârları ve Orta enlem siklonlarının etki sahalarında olması, Anadolu yarımadasına yakın olması ve bu çöllerden taşınan çöl tozlarının etkisini önleyecek geniş ve yüksek topoğrafik engellerin olmaması gibi nedenlerle Türkiye bu çöllerden kaynaklanan tozlardan yılın belli dönemlerinde önemli ölçüde etkilenmektedir. İran çöllerinden kaynaklanan çöl tozlarının Türkiye’ye olan etkileri Büyük Sahra ve Arabistan Yarımadası çöllerine göre zayıftır.

Çöl kaynaklı tozlar, Türkiye’yi de son dönemlerde bölgesel veya daha geniş alanları da etki altında bırakmaktadır. Ülkemizin bazı şehirlerinde etkili olan çöl tozu Konya’yı da etkilemiştir. 

Çöl tozları beşeri ve doğal çevre üzerinde çok önemli çevresel etkilerde bulunmaktadır. Eskilerin 'balıklara inci, insanlara şifa' dediği çöl tozu hem zararlı hem de faydalıdır. Çöl bölgelerinden rüzgârlar vasıtasıyla taşınan tozların doğal ve beşeri ortam üzerinde ki çok önemli etkileri Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de görülmektedir.

Doğal ortamda ki etkileri; öncelikle iklim elemanları, bitki ve toprak örtüsü, su ekosistemi ve hava kalitesi üzerinde olmaktadır.

İklime olan etkisi Dünyanın çeşitli yerlerinde etkili olan çöl tozları Güneş’ten gelen ışınları tutarak yeryüzüne ulaşmasını engellemekte ve bunun sonucunda yeryüzü yeterince Güneş ışığı alamadığından soğumaktadır. Atmosferde artan mineral toz yükü, Güneş ışınlarını doğrudan yansıtmasıyla radyasyon dengesi üzerinde önemli bir rol oynamaktadır. Güneşlenmenin olmadığı günler bulutlu veya kapalı gün, bulutlanmanın olmadığı açık günler ise güneşli günler olarak kabul edilmektedir. Çöl tozları, etkili oldukları dönemlerde Güneş’ten gelen ışınları tutmaları veya yansıtmaları nedeniyle güneşlenme sürelerini de etkilemektedir. Türkiye’ye ulaşan kararlı-katman bulutlar, genel olarak Türkiye’nin batı ve kuzeybatısında görüş uzaklığının düşmesine, pus ve sis olaylarının yanı sıra çoğunlukla hafif-orta kuvvette yağmur, bazı yerlerde ise çisenti ve sağanak yağışların oluşmasına da neden olmaktadır. Çöl tozu, sıcaklık üzerinde çok önemli etkilerde bulunan doğa olayı olup doğal olarak basınç, rüzgârlar, nem ve yağış gibi iklim elemanlarını da etkilemektedir. Çöl tozlarının hava sıcaklığını düşürmesinden dolayı havada bulunan nem soğumanın etkisiyle daha çabuk yoğunlaşabilmekte ve yağışa neden olabilmektedir. Çöl tozları, bulut yapısını değiştirdiğinden dolaylı olarak soğumaya neden olmakta; bunun sonucunda yağış oluşma ihtimalini yükselmektedir. “Akıllı Bulut Yönetimi” ile bu bulutların çöl tozlarıyla tohumlanması sonucunda kar ve yağmur elde edilebileceği de araştırmalarda ortaya konulmuştur.

Çöl tozları yoğun şekilde etkili olduğu gündüz öğlen vakitlerinde havanın kararmasına neden olmakta ve bunun sonucunda sokak ve ev lambalarını yakma ihtiyacı ortaya çıkmakta ve dolayısıyla enerji sarfiyatı artmaktadır.

Çöl tozlarıyla kasırgalar arasında önemli ilişkiler olduğu son yıllarda yapılan araştırmalarda belirlenmiş olup çöl tozlarıyla şiddetli rüzgâr ve fırtınalar da görülmektedir.

Bitki ve Toprak Örtüsüne Olan Etkisi; Çöl tozları içerisinden bulunan demir III (Fe3) bulut içerisinde indirgenme sonucunda Fe2‘ye dönüşmektedir. Fe2 tabiatta canlılar tarafından kullanılabilen demir olup tabiatta çok az bulunur. Tabiatta Fe3 ise çok bulunmasına rağmen canlılar tarafından kullanılamaz. Fe2 yağışlarla toprağa düşüp bitki örtüsüne ulaşırsa bitkiler Fe2 açısından zenginleşmekte, büyümeleri hızlanmakta ve verimlilikleri artmaktadır.

Çöl tozları ayrıca deniz ve okyanuslardaki bitkiler olan Algler üzerinde de önemli etkilerde bulunmaktadır. Çöl tozları içerisindeki Fe2 okyanuslara ve denizlere ulaştığında buralarda alg patlamalarına ve çoğalmalarına neden olmakta ve bunlarda çöl tozu ile taşınmakta ve bunlar bitkiler tarafından gübre olarak değerlendirilmektedir.

Çöl tozlarının buğday üretimine etkisi önemli ölçüde olmakla beraber buğdaylar için belirli koşullarda organik gübre olarak kullanılabilmektedir. Çöl tozları, yağmurlarla beraber toprağa karıştığında demir, kil, mantar ve bakteriler toprağın yapısını zenginleştirmektedir.

Harran Ovası’nda yapılan bir araştırmada çöl tozlarının pamuk üretimine olan etkisi bir sezon boyunca kontrol tarlasına göre % 11 oranında verim artışı sağlamıştır. Araştırma da çöl tozlarıyla sulanan deneme tarlasında demir oranı % 300 artmış ve ayrıcı organik madde ve fosfat miktarlarında da artışlar olmuş, tuzluluk oranında ise azda olsa bir azalma görülmüştür.

Çöl tozlarının taşındığı ve çökeldiği en önemli ortamlardan biri akarsu, göl, deniz ve okyanuslardan oluşan su kaynaklarıdır. Okyanuslara atmosfer yoluyla taşınan demir (Fe) nehirler yoluyla taşınan miktarın yaklaşık olarak 3 katı kadar olup su ekosisteminde çok çeşitli canlılar yaşadığından bu canlılar doğada meydana gelen olaylardan önemli ölçüde etkilenmektedir. Çöl tozlarının bulundukları ortamlardan ayrılıp su ekosistemleri üzerine taşınarak birikmesi sonucu su içi canlıları ve deniz bitkileri olan Algler etkilenmektedir.

Çöl tozlarının Dünyanın çeşitli alanlarında bulunan su kaynaklarını etkilemesinin yanında Türkiye ve çevresindeki denizlerde de önemli değişimlere neden olduğu belirtilmektedir. Çöl tozları Türkiye’de özellikle Akdeniz’de İskenderun Körfezi ve çevresi üzerinde etkili olmaktadır. İskenderun Körfezi kıyısal sistemine taşınan atmosferik kirleticilerin kaynaklarının belirlenmesi ve bunların deniz ekosistemi üzerine olan etkilerini belirlemek için yapılan araştırmalarda Kuzeydoğu Akdeniz bölgesine ulaşan hava kütlelerinin ve bunların taşıdığı tozların kaynaklandığı ve bu tozların Kuzey Afrika (Sahra) ve Asya’dan ( Suriye ve Arap Yarımadası) kaynaklandığı ortaya çıkmıştır. Akdeniz ve Karadeniz havzaları daha çok kuzey ve kuzeybatı yönünden gelen rüzgârlar vasıtasıyla kirletici ve toz taşınımına uğramakla beraber Kuzey Afrika ve Ortadoğu kökenli rüzgarlar tarafından da taşınıma uğramaktadır.

Beşeri ortamda ise insan sağlığı ve canlıların faaliyetleri üzerinde olmaktadır. Çöl tozları, içerisinde bulunan çeşitli maddeler nedeniyle beşeri ortamda en fazla insan ve diğer canlıların sağlığını ve faaliyetlerini etkilemektedir. İnsan sağlığında özellikle akciğer, solunum yolları, göz v.b hastalıklarına neden olmaktadır.

 Toz miktarının yüksek olduğu zamanlarda akciğer ve solunum yolları hastaları, kalp-damar hastaları ve migren hastaları havadaki tozdan olumsuz etkilenmekte ve bu hastalıklar yanında menenjit hastalığına hastalıkları tetiklenmektedir. Tozların zararları daha çok tane büyüklüğüne bağlıdır. Tozların ve minerallerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileriyle ilgili yapılan araştırmalarda 0,5µm’den küçük olan taneciklerin geri atılmasının tozun kimyasal yapısına ve özgül ağırlığına bağlı olduğu bildirilmiştir. Türkiye’de toplanan çöl tozları içerisinde en fazla mantar baskın çıkmıştır. Mantarlar içerisinde ise en yaygın türler Cladosporium ve Alternaria olmuştur.  Bu durum göğüs hastalıklarına sebep olmakta olup çöl tozlarının göğüs hastalıkları üzerindeki etkisi yaklaşık olarak % 10-15 arasında değişmektedir. 

İnsan Faaliyetlerine Etkisi Çöl tozları, ulaşım ve turizm gibi insan faaliyetlerini de etkilemektedir. Özellik turizm üzerinde çöl tozlarının çok önemli etkileri vardır. Toz konsantrasyonun yüksek olduğu zamanlarda turistler açık havaya çıkamamakta ve güneşten yeteri ölçüde faydalanamamaktadırlar. Çöl tozları ve çamurlu yağışlar, araç, ev ve işyeri klima sistemlerinin bozulmasına, fanların tıkanmasına ve filtrelerin erken dolmasına neden olmaktadır. Güneş enerjisi sistemlerinde panellerin ve camların kirlenmesine, çamurlu yağışlarla dış ortamda bulunan metalik yüzeylerin; çöl tozlardaki demirin etkisiyle oksitlenmesi, paslanması ve erken çürümelerine sebebiyet verirler. Ayrıca, çamurlu yağışlar ve çöl tozları binaların dış cephelerindeki boyaların çabuk solmasına, renginin değişmesine, dışarıya kurutmak için asılan çamaşırların kirlenmesine neden olurlar. Bunun yanında çöl tozları, insanların psikolojisini olumsuz etkileyerek çalışma gücünü ve verimi düşürmektedir. Çöl tozları, biyolojik arıtım prosesleri üzerinde önemli etkilerde bulunmaktadır.

Çöl tozlarının deniz ve okyanuslarda fitoplankton ve algler üzerindeki artışına paralel olarak balık miktarında da artışlar olmaktadır. Çöl tozlarının yağmurlarla denizlere inmesiyle denizlerde alg patlamaları olmakta ve bu algler deniz ekosisteminde balıklar için önemli bir besin bolluğuna sebep olarak balık sürülerinin o bölgelerde yoğunlaşmasına neden olmaktadır.

Türkiye’de çöl tozlarının etkili olduğu günlerde tozlar, ev ve iş yerlerinin pencere ve kapılarından girerek tabakalar halinde birikimler oluşturmaktadır. İç ve dış ortam hava kalitesinin çöl tozları tarafından düşürülmesi özellikle canlı hayatı açısından büyük riskler oluşturmaktadır. Hava kalitesinin çöl tozlarından dolayı zayıflaması görüş mesafesini düşürmekte ve bunun sonucunda ulaşım güçleşmektedir. Çöl tozları, atmosferde yüksek konsantrasyonda olduğu zamanlarda hava kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Toz miktarı yüksek olduğu zamanlarda kara, hava, deniz ve demir yolları ulaşımı aksamaktadır.

İnsan faaliyetlerinde ise çöl tozları, turizm ve ulaşım faaliyetlerini etkilemektedir. Çöl tozları, ev ve işyerlerinde kullanılan klimaların tıkanmasına ve bozulmasına, metalik eşyaların erken paslanmasına ve otomobillerin boyalarında toz ve kum fırtınaları sonucunda çiziklerin meydana gelmesine neden olmaktadır. Çöl tozlarının doğal ve beşeri ortam üzerinde meydana getirdiği bazı sorunlar dikkati çekmektedir. Çamur (kızıl) yağmurları, içerisindeki besleyici maddelerden dolayı potansiyel bir kaynak olarak görülmeli ve biyolojik sistemler ile birincil üretime olan katkısı bölgesel olarak araştırılmalıdır.

Çöl tozu görüldüğünde neler yapılmalıdır:

-          Toz taşınımının olduğu günlerde meteoroloji tarafından haber kaynaklarında halk bilgilendirilmeli ve uyarılmalı, uyarılara göre hareket planı yapılmalıdır.

-          Çöl tozlarının uzun mesafelerde taşınımı doğal bir olay olup kontrol edilmesi ve engellenmesi mümkün değildir. Bu nedenle Gözlere takılan göz merceklerinin çöl tozları içerisinde bulunan kuvars minerali tarafından çizilme riski olduğundan tozlu günlerde dikkatli olunmalı ve kullanılmamalıdır.

-          Tozlu günlerde yaşlılar, çocuklar ve astım hastaları mecbur kalmadıkça dışarıya çıkmamalıdır.

-          Çöl tozlarının etkili olduğu dönemlerde alerjik rahatsızlıklar, migren ve yüksek tansiyon gibi hastalıklar tetikleneceğinden tedbirli olunmalı ve önceden gerekli önemler alınmalı, sokakta maske takılmalıdır.

-          Seyahatler zorunlu olmadıkça yapılmamalıdır.

-          Bitki yetiştirilen alanlarda çöl tozu sonrası sulama imkanı olan alanlarda hafif sulama yapılmalıdır.