İsrail ile süresiz ateşkes, süresiz boykot

Gazze'de akan kanın durmuş olması elbette hepimiz için memnuniyet verici bir durumdur. Ancak daha öncede yazdığım gibi İsrail işine geldiği zaman ateşkes yapar, canı sıkıldığı zaman bombardıman. Önemli olan bu ateşkesin kalıcı hâle gelmesidir.

Mısır Dışişleri tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ile yapılan daimi ateşkesin hangi maddelerden oluştuğu açıklandı.

Mısır tarafından yapılan açıklamaya göre ateşkes şu maddeleri kapsıyor:

1- İnsani yardımların ve Gazze'nin yeniden imarı için gerekli inşaat malzemelerinin Gazze'ye girişine izin verilmesi,

2- Karşılıklı olarak saldırıları kesme, sınır kapılarının açılması ve 6 mil'den başlayarak balıkçılık alanının genişletilmesi,

3- Dolaylı müzakerelerin havaalanı, liman ve esirler konularının görüşülmesi için 1 ay süreyle devam ettirilmesi.

Bu maddelere göre yapılan ateşkes şimdilik hiç yoktan iyidir. Yeni de bu maddelerin hayata geçirilmesi biz Müslümanların takip etmesi gereken daha önemli bir konudur. Daha önceki yazımlarımda değindiğim gibi Siyonistlere karşı yapılan boykot ve diğer eylemler eğer şimdi ateşkes oldu diye iptal edilirse bu İsrail'in döktüğü kanı yanına bırakmak olur. Biz Müslümanlar olarak yaptığımız boykotlar ve eylemlere ara verecek olursak İsrail canı sıkıldığı zaman tekrar vuracaktır. Zaten Gazze'de ateşkes sağlanmış olsa bile diğer coğrafyalarda Siyonistlerin güdümünde yapılan terörle Müslüman mazlumların kanı akmaya devam ediyor. 

Siyonistlerin cephenin birinde neden silahlarını susturduklarını iyi incelemek gerekir. Hali hazırda Suriye ve Irak'da Gazze'de dökülen kandan fazlası döküldü ve dökülmeye devam ediyor. Kimse kalkıp bunlara kardeş kavgası diyemez. IŞİD Esed'in birliklerine bir tek kurşun atmıyordu ve ABD IŞİD'e müdahale etmeyeceğiz diyordu. Şimdi Esed'e ve PKK kamplarına saldırıya başlayan IŞİD örgütü ABD tarafından bombalanmaya başlandı. Bu bombardımanın ne kadar samimi olduğunu zaman gösterecek. Burada kafa karışıklığına sebep olan konulardan biri de Amerikan hükümetinin Amerikan devletiyle çatışma içinde olmasıdır. Amerika'da derin devleti Siyonistler İngiltere Kraliçesinin güdümüyle yönetirler. Obama hükümeti ise onların hedeflerine uygun hareket etmediği zaman karışıklıklar oluyor. Hem bizdeki Taksim olaylarından daha beterini orada zenci Başkana karşı zencileri kullanarak yapıyorlar, hem de IŞİD olayındaki gibi bir İngiliz vatandaşı örgüt mensubuna Amerikalı bir gazetecinin başının kestirerek bir de mesaj verdiriyorlar. Gazetecinin ölmeden önceki sözleri pek çok mesaj içeriyor. “Benim bu yaşadıklarımın sorumlusu ABD hükümetidir” diyerek hem ABD vatandaşlarını hükümete karşı kışkırtmak istiyorlar, hem de “biz İngilizler istersek bize karşı gelen Amerikalıların kafasını keseriz” mesajını veriyorlar. Şimdi IŞİD örgütünün halifesi var, onlar cihad ediyorlar felan diyenlere Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Dr. Yusuf el-Karadavi'nin A.A. muhabirine yaptığı açıklamalardan bir kısmını aktarmak isterim:

“İlan edilen hilafet gerekli şartları taşımıyor ve hiç bir anlam ifade etmiyor. Bazı grupların aceleci ve aşırı görüşlerle 'İslam devleti', 'İslami emirlik' ya da 'Hilafet'in temsilcisi olduklarını iddia etmeleri bu kavramları ayağa düşürmekte, gerçek Hilafet sistemini de itibarsızlaştırmaktadır. Günümüzde ilan edilebilecek gerçek Hilafet, anayasası İslami ilkelere aykırı olmayan ülke yöneticilerinin talep etmesiyle birkaç devlet aracılığıyla federasyon ya da konfederasyon şeklinde tesis edilebilir.  Böyle bir birlik de halk iradesini dikkate alan, gerçekçi adil yönetimler olur. Müslümanlar arasında radikal grupların ortaya çıkma sebebi hem Dünyadaki süper güçlerin hem de İslam dünyasındaki yönetimlerin halklar üzerinde kurdukları zulümlerdir. Bu baskılara tepki olarak aşırı grupların Allah yolunda savaştığını düşünen bazı Müslüman gençler, radikallerin peşinden gidiyor. Bu çok büyük bir sorun. İslam aşırılığı kabul etmez" şeklinde konuştu.

Müslümanların her zaman uyanık, araştırmacı ve tedbirli olmaları gereklidir.