'BİZ MÜSLÜMAN DEĞİLİZ' DİYE HAYKIRABİLMEK!..

Uzun süredir Suriye ve Irak'da yaşanan çatışmalar iyice kafamızı karıştırmıştı. Cevabını bir türlü bulamadığımız sorular üst üste yığılıp kalmıştı.

Bir zamanlar Türk Ermeni düşmanlığı kaşınarak Türkiye'nin başına bela edilen Asala örgütü fonksiyonunu yitirince, PKK önümüze çıkıverdi. O zamana kadar olmayan Kürt meselesi icâd edildi. Şimdi Kürt ve Türk kardeşliği ile PKK fonksiyonunu yitirince kucağımızda IŞID örgütünü buluverdik.

İngiltere güdümündeki ABD ve onların kuklası bazı ülke liderlerinin oluşturdukları koalisyon ile IŞID üzerine operasyon yapmak istiyorlar. Çok şükür ki Türkiye henüz bu tuzağa düşmedi. Bu vesile ile kafamızda oluşan onlarca soruya cevap bulmaya başladık.

Almanya doğumlu Yahudi kökenli ABD'li diplomat, siyaset bilimci ve siyasetçi olan Dr. Henry Alfred Kissinger (d. 27 Mayıs 1923, Fürth) 11 Eylül saldırılarının hemen ardından yaptığı açıklamasında, 'Bundan sonra çatışma Müslümanların arasında olmalıdır...' temennisi bugün gerçek oluyor. Sözde Müslümanları birbirine kırdırarak Ortadoğu'daki çatışma ortamında olan masum halklara oluyor.

Haçlıların ettikleri yeminde “Muhammed'in cesedi Roma Müzesine getirilip, teşhir edilmedikçe Haçlı seferleri bitmeyecek” demeleri ve Yahudilerin “Peygamberinizin cesedini yakmadan Yesrib ve Hayber'in intikamı alınmaz” demeleriyle ve bugün İngiltere, güdümündeki ABD ve tüm Hıristiyan batının İsrail'i yaptığı katliamlarda savunmalarıyla ne kadar büyük bir şer ittifakı kurduklarını anlıyoruz. IŞİD terör örgütünün “Allah'a yemin olsun eğer Suudi Arabistan'ı fethedersek Allah'tan başkasına ibadet edildiği için Kâbe'yi yıkacağız.” açıklamaları ise bu şer planın bir parçasıdır.

Yaptıkları yayınlar ve haberler ile kendilerini İsrail ve ABD düşmanı gibi göstermeye çalışan Oda TV, İsrail'deki Türkiyeliler Birliği Başkanı Selim Salti ile bir röportaj yapıyor. Salti, "Rehine olayı danışıklı dövüştür. IŞID silahların parasını Türkiye'ye ham petrol ile ödüyor" diye açıklamalar yapıyor. IŞID'ın Türkiye'ye petrol sattığı yalan haberini ilk önce ABD'de bir yayın organı yapıyor. Ardından Türkiye'den gelen sert tepki üzerine çark edip yalan haber olduğunu kabul ediyorlar. IŞİD'in hâkim olduğu yerlere iyi bakın. Bizi sadece 49 vatandaşımız ile tehdit etmiyorlar, Suriye ve Irak'ta Türkmenlerin çoğunlukta yaşadığı yerlerde katliam yapmakla tehdit ediyorlar. Bu pozisyonda IŞID ile bırakınız ticareti, IŞID'a karşı askeri operasyona katılmak bile delilik olur. Başta da yazdığım gibi Türkiye bu tuzağa şimdilik düşmedi ama bakınız bu senaryoları yazan şer güçlerin emelleri nasıl ortaya çıkıyor. Kürt meselesiyle Türkiye'yi bölemeyeceklerini anlayan bu mihrakların uşakları tarafından şimdi de imzasız internet yazılarıyla nasıl bir bölücülük hortlatılmaya çalışılıyor. Adını vermeyen bazı yazarlar IŞID konusunu döndürüp dolaştırıp bakın hangi noktaya bağlıyorlar;

"IŞID ve benzeri örgütlerle Müslümanların Ortadoğu'da yaptıklarını gördükten sonra, utanmadan, sıkılmadan, açıkça 'biz Müslüman değiliz' diye haykırabilmeyiz! İstirham ediyorum benim yazımın altına gerçek İslam bu değil, bunlar gerçek Müslüman değil serzenişlerinizi paylaşmayın. Kimsenin aşağılık kompleksleriyle, kendine bir şeyler kanıtlama çabasıyla uğraşacak enerjim yok... Uzun lafın kısası ben Türkiye'nin bölünmesinden yanayım: Ortadoğulular ve Batılılar. Birlikte çile çekmeye gerek yok."

Böyle bir yazıya yorum yapmaya bile gerek yok zaten. Bu ve buna benzer pek çok makale internet ortamında uçuşurken Türkiye'de yayın yapan Yahudilerin sözcüsü bir gazete hem de manşetten Mısır'daki darbenin ardından yaptığı meşru sivil eylemlerde halktan binlerce mensubu şehit edilen İhvan Müslimin'i terörist ilân ediverdi.

Şer güçler yakında “ben müslümanım” diyen herkesi terörist ilân edecekler.