Günümüzde yaşanılan enflasyona bağlı olarak birçok üründe olduğu gibi tarım ürünlerinde de kullanılan teknoloji ve girdilere göre ürün maliyeti ve satış fiyatları da artmaktadır. Birçok tarım ürününde kendimize yeterlilik veya yüksek oranda karşılama imkânımız olmasına rağmen planlama yeterli olmadığından bazı yıllar ürün fazlası ve bazı yıllarda ürün azlığı görülmektedir. Piyasadaki gelişmelere bağlı olarak üretim azlığında fiyatlar beklenenden fazla yükselmekte ve ürün fazlalığında da maliyetine veya maliyetin altında satış yapılmaktadır. Çoğu zamanda pazarlama imkânı bulunmadığından ömürlü olan tarım ürünleri çürümekte veya bozulmaktadır. Ülkemizde son zamanlarda soğan fiyatında görülen aşırı fiyat yükselmesi buna güzel bir örnektir.

Soğan içeriğindeki A, B ve özellikle C vitamini, bol fosfor, iyot, silis, kükürt gibi son derece faydalı vitamin ve maddeler sayesinde tam bir antibiyotiktir. Soğan birçok faydası nedeniyle sofralarımızın veya yemeklerimizin vazgeçilmezidir. FAO 2020 yılı verilerine göre dünyada kuru soğan ekim alanı 5.5 milyon hektar ve üretimi 104.6 milyon tondur.

Türkiye İstatistik Kurumu 2021-2022 yılı verilerine göre yılda 699.000 dekar alanda kuru soğan ekilmekte ve bu alandan 2.500.000 ton kuru soğan üretilmektedir. Hasat kayıpları düşüldüğünde kullanılabilen üretim miktarı 2.420.700 ton kadardır. Ülke olarak kuru soğanda yeterlilik oranı yüzde 114,7 seviyesindedir. Ülkemizde yıllık kuru soğan tüketimi kişi başına 23,1 kilodur. Aynı dönemde 27.000 ton ithalat yapılmış ve 357.000 ton kuru soğan ihraç edilmiştir. Türkiye soğan ihraç eden bir ülkedir. Türkiye’de en fazla soğan yetiştiren iller Ankara, Çorum, Amasya, Hatay, Konya, Tokat, Eskişehir, Adana ve Bursa illeridir. Ankara, Çorum, Amasya Hatay Eskişehir Adana Konya olmak üzere 7 il toplam üretimin yüzde 80’ni üretmektedir.

Taze (Yeşil) soğan 2021-2022 yılı verilerine göre yılda 123.283 ton taze soğan üretilmektedir. Ülke olarak taze soğanda yeterlilik oranı yüzde 100.0 seviyesindedir. Ülkemizde yıllık taze soğan tüketimi kişi başına 1,3 kilodur. Aynı dönemde hiç ithalat yapılmamış ve 8 ton taze soğan ihraç edilmiştir.

Kuru soğan üretiminde dünyadaki ilk 5 ve ihracatta ilk 10 arasında yer alan ülkelerden birisiyiz. Üretim ve tüketim miktarları dikkate alındığında normal şartlarda Türkiye’de kuru soğan temini ve fiyatında problem yaşanmaması gerekmektedir. Üretimimiz tüketimimizden fazla olduğu halde neden kuru soğanın bir kilo fiyatında dalgalanmalar ve 20-30 lira gibi fiyatlar yaşanmaktadır?

Türkiye’de soğan ekimi ve hasadı turfanda ve depolanabilir soğan yetiştiriciliği olmak üzere iki dönemde yapılır. Birincisi; kısa gün soğanı olarak bilinen çeşitler Eylül-Ekim aylarında tarlaya ekilip 7-8 ay yetişme süresi sonunda Nisan – Mayıs döneminde hasadı yapılır. Bu soğanlar uzun süreli depolanamadığından üretildiği dönemlerde tüketilirler.

İkiincisi; uzun gün soğanı olarak adlandırılan çeşitler ise yetiştirildiği bölgeye göre Ocak, Şubat, Mart aylarında tarlaya ekilerek Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında hasat edilirler. Bu soğanlar depolamaya uygun olduklarından uygun depolama şartlarında depolanarak yetişme dönemi dışında piyasaya verilir.

Daha düne kadar çok kişi tarafından çuvalla veya 3-5 kilo alınan kuru soğan artık daha az miktarlarda alınır hale gelmiştir. Birçok üründe olduğu gibi tarım ürünlerinde de fiyatlar arz ve talebe göre oluşmaktadır. Üretim sezonunda oluşan maliyete göre belirli bir fiyata satılan ürün daha sonraları depolama ve diğer masraflar dikkate alınarak biraz daha yüksek fiyata satılmakta olduğundan normal karşılanmaktadır.

Konya Ticaret Borsası aylık bültenine göre 2022 yılı şubat ayında ortalama fiyatı 0.687 TL/kg olan soğanın 2023 yılı şubat ayında borsada ortalama fiyatı 4.140 TL görülmektedir. Kuru soğanın Konya Ticaret Borsasındaki yıllık fiyat artışı 6 katın biraz üzerindedir.

Konya Büyükşehir Belediyesi Sebze Halinde gerçekleşen fiyatlara baktığımızda;  12 Nisan 2021 tarihinde kuru soğanın bir kilogramının en düşük ve en yüksek Fiyatı 0.80 ile 1.5 TL, 04 Nisan 2022 tarihinde 3 ile 4.5 TL verilmekte iken 03 Nisan 2023 tarihinde kuru soğanın bir kilogramının en düşük fiyatı 14 TL ve en yüksek fiyatı 20 TL olarak verilmektedir. 2021 yılına göre 2022 yılında yıllık artış 2,5- 3 kat, 2023 yılında ise 2021’e göre 13.3ile 17.5 kat artış olduğu görülmektedir.

Tabii ki Pazar fiyatları da hal fiyatlarına göre aynı veya biraz daha yüksek oranda arttığı bir gerçektir. Kuru soğanda fiyat artışı neden afaki yükselme göstermiştir? Tarım ürünlerinde soğan örneğinde olduğu gibi tabii ki birçok neden sayılabilir.

Birkaç önemli olan hususları belirtelim.

  • En önemlisi tarımdaki plansızlığın, ürün fiyatlarındaki istikrarsız ve belirsizliğin Üretim miktarı iç tüketim ve ihracat durumuna göre belirlenmelidir. Tarım bakanlığı etkin planlama yapacağını son zamanlarda sıklıkla belirtmektedir. Umarım ki bu planlamalar bir an önce hayata geçirilir.
  • Soğan, kavun, karpuz gibi bazı ürünlerde satılamayan ürün tarlada kalmakta veya çöplere döküldüğü görülmekte olduğundan planlama iyi yapılmalı ve ürün kaybı olmamalıdır.
  • Her ürün için uygun olan ekolojilerde ekimin yapılması ve üretimin garanti altına alınması için ülke genelinde değil o yörelerde özel destekleme yapılmalıdır.
  • İthalat her zaman başvurulan bir çare veya tedbir olarak düşünülmemelidir. Üretici ektiği üründen vazgeçerse sonraki yıllarda aynı sıkıntı yaşanmakta olduğundan çok zaruri durum haricinde ithalat yapılmamalıdır.
  • Ürün Pazar akışı uygun depolama tedbirleri alınarak hem kayıpları azaltma hem de fiyat istikrarı sağlanmalıdır. 2021- 2022 döneminde kuru soğanda üretim kaybı 105.000 ton olmuştur (Tuik). Bu kayıp yaklaşık 4.545.500 kişinin kuru soğan tüketimi demektir.
  • Soğanın sanayi ürünü olarak kullanımı desteklenmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
  • Bazı Tarım Ürünlerinin İhracatına İlişkin Tebliğler kapsamında zaman zaman bazı ürünlere (kuru soğan dahil) ihracatına kısıtlama getirilmektedir. Tahmini ihracat miktarı belirlenerek üretim planlamasında bu miktar dikkate alınmalı ve ülkemizin dünya pazarlarında ki yerini kaybetmemesi için zorunlu olmadıkça ihracat yasağı getirilmemelidir.
  • Üretimde sürekliliği sağlayacak ve verimliliği artıracak tedbirler önceden alınmalıdır.

Ülke olarak 6 Şubatta yaşadığımız depremlerle 50.000 den fazla can kaybı verdik. Depremle çok sayıda bina yıkılmıştır. Depremde işsiz inşaat mühendislerinin diplomalarını çok düşük ücretle müteahhit veya yapı denetim şirketlerine kiraya verdiği gerçeği can kaybı ve hasarda etkili olduğu dile getirilmekte ve basında yer almaktadır. Depremde işsiz inşaat mühendislerinin diplomalarını çok düşük ücretle müteahhit veya yapı denetim şirketlerine kiraya verdiği gibi tarım sektöründe de bazı ziraat mühendislerinin diplomalarının kiraya verildiği bir gerçektir.

Devlet bunları bildiği halde daha etkin tedbirler alarak depremle zarar gören inşaatlarda olduğu gibi tarımda da beklenmeyen üretim zararlarının ve aşırı fiyat yükselmesi görülmemesi isteniliyorsa bu konuya acilen eğilmeli, takip edilmeli ve daha sıkı tedbirler alınmalıdır.

Tarımda planlama, riskleri azaltma, gıda temini sürekliliği ve güvenilirliği bakımından konu uzmanlarının tavsiye ve raporları dikkate alınmalıdır. Kalın sağlıcakla.