Rüzgar

Abone Ol

Dışarıda müthiş bir rüzgâr esiyor. Sokaklar Belediye işçilerine gerek kalmadan kendiliğinden temizleniyor. Küçük kağıtlar, kağıt mendiller, sigzara paketleri, pet şişeler, kola ve gazoz kutuları, ağaçların güzden kalmış yaprakları sağa sola uçuşuyor. Her biri kendine sığınacak bir yer buluncaya kadar uçmaya devam ediyor.

Gökyüzünde uçuşan kuş da yok. Uçurtma zaten yok. Mevsim kış olunca, kara kor gibi, insana da kar gibi dokunan bir soğuk var.

Rüzgâr kendine has ıslık gibi bir sesle esmeye, oluklardan, damlardan ve balkonlara yerleştirilmiş eşyalardan sesler getirmeye devam ediyor. Odanızın penceresini, mutfağınızın balkona açılan kapısını açmaya korkuyorsunuz. Açtığınız zaman rüzgârla birlikte her şeyin evin içine doluverdiğini görüyorsunuz.

Rüzgârla, lodosun şiddetle estiği bir günde aklınıza rüzgârla ilgili atasözleri geliyor, şiirler geliyor, hatıralar geliyor hatta âyetler geliyor.

Yıllar önce amcamla birlikte, amcamın Steyr marka kamyonuyla, Adana Ceyhan'dan İstanbul'a yaklaşık on ton gelecek bir karpuz götürmüştük. Sanırım Topkapı yakınlarında bir yere uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra ulaşmış ve yükümüzü indirmiştik.

Sıra nakliye ücretini almaya gelmişti. Amcam oldukça halîm ve selîm birisi olduğundan, tam anlamıyla şoför milletinden olmadığından, nakliye ücretini istemeye beni göndermişti. Ben de on iki, on üç yaşlarındaki bir çocuk masumiyetiyle nakliye ücreti olacak paramızı kısık bir sesle istemiştim.

Komisyoncu amcamız, iri yapılı vücuduyla, pala bıyıklarıyla, kaşlarını çatarak, elleriyle beni tersleyerek aynen şöyle demişti:

“Çek lan, rüzgârımı kesme!”

Rüzgâr kesmenin ne olduğunu bilmeyen ben, biraz korku, biraz da şaşkınlıkla amcamın yanına ezik ve büzük bir şekilde geri dönmüştüm.

Bu arada amcam parasını nasıl istedi, nasıl aldı hatırlamıyorum. Ama kabadayı ve ahlâksız bu komisyoncuyu asla unutmuyorum.

Evet, dışarıda rüzgâr esmeye, estikçe ses getirmeye devam ediyor. Benim aklıma da Arif Nihat Asya'nın,

“Şehitler Tepesi boş değil

Toprağını kahramanlar bekliyor,

Ve bir bayrak dalgalanmak için

Rüzgâr bekliyor” dediği “Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor” şiiri geliyor. Allah rahmet eylesin, O gerçek bir Bayrak şairidir.

Rüzgâr estikçe rüzgârla ilgili yeni çağrışımlar geliyor zihnime ve gönlüme. Meselâ: “Rüzgâr eken, fırtına biçer! Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez! Rüzgâra tüküren kendi yüzüne tükürür! Rüzgârın önüne düşmeyen yorulur! Rüzgâr esmeyince yaprak kıpırdamaz” gibi, hepsi de birbirinden anlamlı güzel atasözleri ve deyimler.

Ya şu ibret verici, ders çıkarmamız gereken Enfal suresi 46. âyetine ne demeli, nasıl okumalı, nasıl anlamalı?

“Allah'a ve Resulüne itaat edin; birbirinizle çekişmeyin; sonra içinize korkudüşer de, size heybet veren rüzgârınız, kuvvetiniz gider. O halde sabredin! Şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir ”

Rüzgârı yaratan, onunla çiçekleri açtırıp birbirine tohumlayan, gemileri hareket ettiren, bulutları yağmur yağdırmak için yerinden oynatan, Rüzgârı Süleyman gibi bir peygamberin emrine tahsis eden, azıtan ve sapıtan kavimleri rüzgârla yerle bir eden Rabbimiz, bu ayette birbirinizle çekişirseniz, rüzgârınız kuvvetiniz gider buyuruyor.

Rüzgâr bir güç, bir kuvvet, bir enerji kaynağıdır diyerek bize doğru yolu gösteriyor. Rüzgârdan faydalanma yollarına işaret ediyor. Rüzgâr sadece uçurtma uçurmak için değildir dercesine, aklımızı kullanmaya, rüzgârdan yararlanıp güçlü olmaya işaret ediyor.

Evet, dışarıda rüzgâr esmeye, evlerimizi ziyaret etmeye devam ediyor. İşini sağlam yapmayanların çatılarını, tenekelerini, oluklarını sökmeye, insanların çevresine attığı pislikleri, önümüze dökmeye devam ediyor.

Rüzgârınız, gücünüz, kuvvetiniz eksilmesin, rüzgârlar üşütmesin efendim.

                                      HEM NALINA HEM MIHINA

ÜST AKIL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her konuşmasında ülkemiz aleyhşne çalışanların Üst Akıl'dan emir aldıklarını söylüyor.

Ama bir türlü bu Üst Aklın kim ve kimler olduğunu açıklamıyor.

Üst Akıl, Alt Akıl var mı yok mu bilmem, ama bir Ortak Akıl var. Akıllı insanlar var, akılsız insanlar var.

Cumhurbaşkanımız da galiba akıllılık ediyor ve üst akılın ne olduğunu anlamaya akıllı insanları, davet ediyor. Aklınızı kullanın, aklınızı kiraya vermeyin demeye getiriyor.

Sahi bu Üst Akıl kim ve kimler?

TEBRİK

Gazetemiz sahibi Mustafa Arslan yoğun bir çalışma temposundan sonra 538 oy alarak yeniden Basın İlân Kurumu Genel Kurulu Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi seçilmiştir.

En fazla oyu alarak seçilen Mustafa Arslan'ı tebrik eder, çalışmalarında üstün başarılar dilerim.

Allah utandırmasın, hayırlı olsun.

                                                GÜNÜN SÖZÜ

EVLÂDIM BU ÜLKEDE SAĞCI SOLCU, İLERİCİ GERİCİ YOKTUR. NAMUSLULAR VENAMUSSUZLAR VARDIR. SİZ NAMUSLULARDAN OLUNUZ. GÖRECEKSİNİZ ÇOK KALABALIK OLACAKSINIZ.

                                                                                                                   Cemil Meriç

 

 

 

KAMİL BİRCAN,  02.02.2015