Efsanevi müzeci, sanat tarihi uzmanı, şair ve diplomat Mehmet Önder Vefatının 10. Yılında 23 Ağustos 2014'te Konya İl Halk Kütüphanesinde TYB Konya Şubesince düzenlenen bir panelde anıldı. Paneli Necmettin Erbakan üniversitesi öğretim görevlilerinden Aziz Ayva yönetirken konuşmacı olarak Mehmet Ali Uz, Emekli Müze Müdürü Erdoğan Erol ve Prof. Dr. Saim Sakaoğlu'nun bildirisini okumak üzere Av. Serdar Ceylan katıldı.

 Aziz Ayva Mehmet Önder'in hayatı, idealleri, yaptıkları ve yapamadıkları ve eserleri hakkında kısa bir bilgi verdi. Konuşmacılar da Mehmet Önder'in beyefendiliği, alicenaplığı, görev bilinci, dakikliği ve çalışkanlığına vurgu yaptılar ve bu konudaki hatıralarını anlattılar.

 Saim Sakaoğlu, Mehmet Önder'i Konya lisesi, orta bölümündeyken müzeyi ziyaretleri esnasında tanıdığını, daha sonraki günlerde çıkardıkları dergide ondan yazı istediklerini, öğretim görevlisi olduktan sonra görüşmelerinin devam etiğini, S.Ü. tarafından verilen fahri doktora unvanını alırken yanında bulunduğunu, öğrencilerine yüksek lisans tezi hazırlattığını bildirisinde ifade etti.

Mehmet Ali Uzise onun alicenaplığı, beyefendiliği, çalışkanlığı, dürüstlüğü hakkında bilgi verdi.

Mehmet Önder'i, Konya kültürünün köşe taşlarından biri olarak tanımlayan Mehmet Ali Uz, onu İmam Hatip lisesinde öğrenci iken tanıdığını, çalışkanlığına ve enerjisine hayran kaldığını ifade etti. Uz, “Bir yandan İmam Hatip'te bir yandan Konya Lisesinde sanat tarihi dersleri veriyor bir taraftan Müze Müdürlüğü gibi son derece sorumluluğu ağır bir görevi icra ediyordu. Bununla da kalmıyor haftalık çıkan gazete ve dergilere de yazılarını gönderiyordu. Ben bu adam hiç yorulmaz mı? Nasıl bu kadar çalışmaya dayana biliyor diye hayret ediyordum.” dedi.

Emekli Müze Müdürü Erdoğan Erolda Mehmet Önder'le çalışmanın kendisine çok şeyler kazandırdığını, Önder'in kimseden bir şey istemediğini lakin herkese bir şeyler verdiğini ifade etti. Erol sözlerine şöyle devam etti: “Mehmet Önderle ilişkimiz sadece bir amir- memur statüsünde değildi. O ve ailesi beni aileden biri gibi görüyorlardı. Benden hayatı boyunca tek şey istedi: Üçler mezarlığından bir yer satın almak. Vazifeyi üzerime aldım ve mezar yerini hazırlattım. Her geldiğinde sitem de bulunuyor, “kırk yılda sizden bir şey istedim, onu da başaramadınız diyordu”. Ben, hayatta olan biri için, “işte öldükten sonra burada yatacaksın” diye tutup bir yeri göstermeye elim kolum kalkmıyor, söylemeye dilim varmıyordu. Bu sitemlerin sonunda dayanamayıp söyledim. Önüne düşüp,” burası senin mezar yerindir” diye bugünkü mezar yerini gösterdim. Sanki kendisine bağ bağışladım, dönüp dönüp teşekkür etti.”

Daha önce kültür Bakanlığı Müsteşarlığı, Bon Büyükelçiliğinde Kültür Müşavirliği, Millî Eğitim bakanlığı Eski Eserleri koruma Genel müdürlükleri gibi görevlerde buluna Mehmet Önder'e vefat ettiği zaman bu kurumların sahip çıkmadığından yakınan Erdoğan Erol, “Vefat ettiği zaman ailesi ilk beni aradı, Erdoğan Abi ne yapacağız diye. Üç camide salasını verdirdim, daha önceki çalıştığı birimleri aradım. Lahor'dan Büyükelçi kalktı geldi de Kültür Bakanlığından ve Eski Eserler Genel Müdürlüğünden bir kişi bile gelmedi. Bu konuda Mehmet Öndere çok vefasızlık yapıldı. Ama Konya'daki sevenler, Konya halkı vefasını gösterdi ve kalabalık bir cemaatle cenazesi Üçler Mezarlığına defnedildi.” dedi.

Erol, Mehmet Önder'in hafızsının çok güçlü olduğunu, en az 400 kitabın yazarlarıyla, basımevleriyle, eserlerin ne yolla müze kütüphanesine kazandırıldığını ezbere bildiğini söyledi. Erol, Bir akademisyen ile Mehmet Önder arasında geçen anekdotu aktardı: “Ömer Hayyam hakkında araştırma yapan bir akademisyenin bu konuda hiçbir eser bulamadığını söyledi. Mehmet önder, kaşlarını çatarak en az 10 tane eseri yazarlarıyla, basıldığı yer ve matbaalarıyla birlikte sıraladı. Ben büyük bir hayranlıkla şaşırdım kaldım.”dedi.

Konya'nın duâyen gazetecilerinden İhsan Kayseri ve Seyit Küçükbezirci de konuşmanın sonunda Mehmet Önderle ilgili anılarını anlattılar. İhsan Kayseri, Mehmet Önderin son derece dakik davrandığını, vazifesine bir dakika bile geç kalmadığını ifade etti. Kayseri, “Kendi öz yeğeni iş arıyordu. İşe alınması için rica ettiler. Filan gün saat 10.00'da gelsin demiş. Yeğeni randevusuna 10 dakika gecikerek 10'u10 geçe orada olabilmiş. Görevlilere talimat vermiş, “Beni 10 dakika bekletti, yollayın o g...yi” demiş. İşte Mehmet Önder, kendi yeğeni de olsa verdiği söze riayet etmeyen birisini işe almadı. Çok çalışkan, çok dakik bir adamdı, Allah rahmet eylesin!” dedi.

Seyit Küçükbezirci, Mehmet Önder'in devlet malını kullanmadaki hassasiyetini vurguladı ve “Gazetede çıkan yazılarını bir klasöre koyup saklamam için bana gönderdi. Ben de yaşım ilerlediği için emaneti daha fazla koruyamayacağım. Emanetin güven ellerde olması için Koyunoğlu Müzesine devredeceğim. Kendi yazıları için 300 sayfalık A4 kâğıdını kullanmaya kıyamadı, devletin malını kendi özel yazıları için harcamadı. Bana gönderdiği dosyadaki yazıların arkası kullanılmış saman kâğıtlarına yapıştırarak gönderdi.” dedi.

Acaba devlet malını kullanmadaki bu hassasiyet bu gün kaç devlet memurunda var? Bu gerçekten Mehmet Önder'in öne çıkarılması gereken en önemli davranışlarından birisidir ve bu gibi tarihi ve ender şahsiyetlerimizi gençlerimize tanıtılmalıdır, diye düşünüyorum.

Ben de hayatı ve eserleri ile ilgili kısa bir bilgi vererek Mehmet Önderi saygı ve rahmetle anıyorum. Allah merhametini üzerinden esirgemesin.

 

 Mehmet Önder'in Hayatı

 

1926 Yılında Konya'nın Çumra İlçesi'nde doğan Mehmet Önder, Konya Lisesi'nin ardından, Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sanat Tarihi bölümünü bitirerek Konya Müzesi'ne atandı. 1963 yılı sonuna kadar bu müzenin müdürlüğünü yaptı. 1964 yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürü, 1967-74 yılları arasında Kültür Müsteşarı görevlerinde bulundu. 1977 yılında Almanya Bonn Büyükelçiliği Kültür Müşavirliği'ne atanarak 1983 yılına kadar bu görevde kaldı. Dönüşte Kültür ve Turizm Bakanlığı Baş Müşaviri oldu. 1987 yılında emekli olan Mehmet Önder, Türkiye İş Bankası Kültür ve Sanat Müşavirliği'ne getirildi. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu üyesi de olan Dr. Mehmet Önder, yurt içinde ve yurt dışında yüze yakın uluslar arası ve ulusal bilim, kültür ve sanat kongrelerine katılarak bildiriler verdi. Mehmet Önder'in Türk kültürü ve sanat tarihi ile ilgili yayınlanmış 74 kitabı ve bine yakın makalesi vardır. Mehmet Önder binbir emekle topladığı toplam 4 bin 500 adet değerli kitabı Koyunoğlu Müze ve Kütüphanesi'ne hibe etmiştir. Mehmet Önder, 2004 yılı Ağustos ayında hayatını kaybetti.

Tarih, sanat tarihi, folklor ve etnografya, tasavvuf ve edebiyat alanlarındaki araştırma ve incelemeleriyle çeşitli dergilerde yazdı. Çığır, Türk Folklor Araştırmaları, İstanbul, Şadırvan, Türk Sanatı, Çınaraltı, Çağrı, Türk Yurdu, Su, Türk Kültürü, Hisar ve Hayat Tarih mecmualarında yazdı.

 

Şahsiyeti

Yukarıda mesai arkadaşlarının anlattığı gibi karşımıza abidevi bir şahsiyet ortaya çıkıyor. Mehmet Önder denildiği zaman, çalışkan, dinamik, devlet malını harcamada ve kullanmada son derece titiz, mesaî saatlerine riayet eden, millî kültüre ne kazandırabilirim, kültürü nasıl muhafaza edip geliştirebilirim, diye didinen, gayret sarf eden bir beyefendiliğinden ve şahsiyetinde asla taviz vermeyen bir Konya aşığı, kültür aşığı anlaşılıyor. Seyit Kemal Karaalioğlu da (1) ondan övgü ile bahsetmekte ve şunları söylemektedir: “18 yaşlarında Konya'da çıkan gazete ve dergilerdeki şiir ve yazılarıyla edebiyat dünyasına giren yazar, kültür kaynaklarımızı, bizi biz yapan değerlerimizi, folklor unsurlarımızı inceler, geçmişe, ulusal kültüre dayalı ileri bir millet olmamız için millî değerleri, bu değerleri yaratanları, yaşatmak ve tanıtmak zorunda hisseden bir yazardır.”

Mevlevilikle ilgili bütün envanterleri toplamış, 1925'te kapanan dergâhın eski dede ve semazenlerini tek tek arayarak onların verdiği bilgiler doğrultusunda Mevlevîlikle ilgili kitabını hazırlamış, ihtifalleri tekrar başlatmış ve kültürü hayatta tutmuştur.(2)

 

 

Mehmet Önder'in eserlerinden bazıları şunlardır:

 

1) Yüzyıllar Boyunca Mevlevilik: Dönmez Yay.1992/ANKARA

2) Atatürk Bildirileri: 1990'da Kültür Bakanlığı Yay.

3) Aldı Sözü Anadolu:2008'de Elips Yayınları arasından çıkmıştır.

4) Efsaneleri-Destanları, Hikâyeleriyle Şehirden Şehire Anadolu:

5)Bilişim Teknolojisinin Temelleri I: PC Donatım ve Yazılım Yardımcı Kitabı: Ali Yavuz Çakır ve Hasan Karataş'la birlikte tercüme edilmiş bir eserdir.

6) Anadolu Fetih Destanları:1970'de Defne yayınlarından çıkmıştır.

7) Antika ve Eski Eserler Kılavuzu: Türkiye İş bankası Kültür Yay.

8) Atatürk Evleri ve Atatürk Müzeleri: Atatürk Araştırma Merkezi 1993/ANK

9) Atatürk Konya'da:Atatürk Araştırma Merkezi Yay. 1989/ANK

10) Atatürk'ün Almanya ve Avusturya Gezileri: T.İş Bank Yay. 1993/ANK

11)Köyün Bağrından:1947'de yayınlandı, şiir kitabıdır.
12) Mevsim Sonu: Şiir kitabıdır. 1949'da basılmıştır.
13)Seyahatnamelerde Konya (1949)
14)Konya Maarif Tarihi (1950)

15) Gönüller Sultanı Mevlana (1959)

16) Nasrettin Hoca(1971)

17)Konya basın tarihi (1949)

 

Dipnot:

 

1)Karaalioğlu, Seyit Kemal, Resimleriyle Türk Edebiyatçıları Sözlüğü, İnkılâp ve Aka Yay. 1974/İST

2) Önder, Mehmet, Yüzyıllar Boyunca Mevlevilik, s.149, Dönmez Yay.1992/ANK