Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Kent parklarını ve refüjlerini rengarenk laleler ile donattığı 2000’li yıllarda; muhtemelen bir nisan sabahı Nene Hatun Park’ındaki rutin yürüyüşüm sırasında laleler ile aramızdaki hasbihal sonucu ortaya çıkan bu şiir bu yaz genişletilmiş ikinci baskısı çıkan Rengârenk Şiirler kitabımda yer aldı.

Bu hasbihalde lalelerin renkleri ile insan karakterleri arasındaki benzeşimi aramaktı amacım. Bu konuda bana ilham veren renk renk lalelerin hepsine teşekkür etmek borcumdur…

PARK LALELERİNİN DİLİ

Sadece güzellikleri için bakıyordum onlara

İlk dikildiği yıllarda

Dedim iyi oldu, ama sürmez ki

Belki de kalmazlar ertesi yıla

Dolayısıyla kaldım temkinli

Kaptırmadım tümüyle kendimi

Zannettim ki varlıkları geçici

Ama baktım, ısrarlıydılar

Sadece dikmekle kalmayıp

Lale festivalleri, yarışmaları bile yaptılar

Jüri üyesiydi arkadaşım

Masasına teşekkür için bir lale maketi dahi koydular

Dertlerini araştırırken Nuh Boyraz

Dünya için yeni bir hastalığını bile keşfetti

Odasında boy gösterirken rengârenk laleler

Ben hala gafletteydim, kıymetinden bihaber

Özümde saklıyordum sevgisini aslında

Ama hüznün etkisiyle bakamıyordum etrafa

Şimdi ise hüznüm dağılıyor onlara baktıkça

Gözlerim için şükrediyorum bütün varlığımla

Allah'ım alma nurunu kimsenin, yazmasın kader

Fark ederek sanatını, şükür gelsin aklımıza

Yardım et gafletten kurtulmamıza

Bize kalsa böyle gelmiş, böyle gider

Güneşsiz kalırsak gölgelerin karanlığında

Üşürüz soğuktan, büyüyemeyiz

Kimseler dikmesin gölgelere soğan

Allah'ın (c.c.) varlığına işaret için doğan

Rengârenk laleler aslında biziz

Kırmızı ihtirasın, beyaz masumiyetin rengi

Sarı canlılık ve nezaket

Pembe dostluk, turuncu dengeye işaret

Ebruli ise görkem ve dirayet

Beyaz toprağa yakın, alçak gönüllü

Uçları sivri değil, andırır gülü

Yaprakları genişçe yuvarlak

Bütün halleriyle yumuşak

Çağrıştırır "El-Halîm" adını

Bizi de kıl Allah'ım böyle sabırlı

Dikkat ettim hep yakın dikmişler

Kırmızı ile beyazı

Kırmızı ilk akla gelen renktir lalede

Beyaz ise ona en yakışanı

Malum, bayrağımızın rengidir

Biliriz kanla yazıldığını

Kırmızının hâkimiyete, beyazın ise korunmaya ihtiyacı var

Belki de bu yüzden hasretleri

Hep bulurlar birbirlerini

Sarı çok ince ve nazenin

Hem sivri hem yuvarlak uçlusu var

İkisinde de önce renk hâkim

Sivri çiçek asil durmuyor bu kadar

Hiçbir renkte sarı lalede olduğu kadar

Belki de sadece sarı ve kırmızıda var

Canlılık, farklılık ve parlaklık

İkizler burcunu temsil etse gerek

Yetenekli, havalı ve cazibeli

Sanki "benim diyor en güzeli"

Hem ince uzun hem de orta boylu olanı

İkizler gibi nazik ve her çiçeğe yakışanı

O lalelerin en nadir ve kıymetli olanı

Hemen hatırlatıyor sanatı ve büyük sanatkârı

Pembe huzurun ve dostluğun rengi

Bir de gençliğin işareti

Tomurcuk ise en hassas dönemi

Atlatırsa sağ salim ergenliğini

Dik duruyor solmuyor uzun süre

Büyüyünce de kalıyor iri bir tomurcuk gibi

Dağılmıyor çiçek yaprakları kolayca

Dürülü duruyor, kendine hâkim, dipdiri

Uzun saplı ve yüksekçe eğer güneş görüyorsa

Ama gölgede tomurcukta kalıyor,

Yemyeşil, ham meyveler misali;

Çiçek olamıyor bir türlü

Fide bile olamıyor çünkü

Sapa kalkıp bir kere

Hasbelkader oldu tomurcuk

Ama açabilmek için

Muhtaç artık uzanacak bir ele

İhtiyacı var sadece güvene ve iyiliğe

Beyaz olanı yakışır bu nedenle pembe laleye

İkisi hem genç hem huzurlu dururlar

Onların yanında olunamaz karamsar

Mesajı; dostluk ve iyimserlik

Başı da sonu da uyumdur olmazsa benlik

Bence en ideal ilişki bu

Laleler için en uygunu, insanlık

"Hoşgörü" demiyor mu Mevlâna,

Yunus der ki, "Sevgi verelim yaratılana"

Bakmayalım farklılıklara

Budur pembe, beyaz felsefesi

Sevelim, sevilelim, kimseye kalmaz bu dünya"

Parktaki lalelerin en irisi;

Soluk pembe, ebruli

Ve koyu pembe çizgili

Sanki koca bir lamba çiçeği

Ampul demiyorum dikkat et

Çünkü ondan çok daha görkemli

Yaprakları, sapları aynı durumdaydı?

Şüphe yok o lalelerin azmanı

Yarışır sanki yanındaki top akasyayla

Ama çok kötü oluyor o solunca

Daha çok üzüyor insanı, görkem kaybolunca

Meraklısı vardır elbet

O da bazı gönüllere hitap edecek

İki renkli olması, şahsına münhasır, nihayet

Boyutları da farklılığına ikinci işaret

Daha çok suret görünür manzarası

Dayanıksızdır iç dünyası

Kofluk hissi uyandırır insanda

Keşke daha istikrarlı ve kararlı olsaydı

Tek bir hali yok, belli

Ne de olsa "ebruli"

Bilirim iyi niyetli

Tonları farklı ama ahenkli

Biri soluk, diğeri parlak, sadece

Değişkenlik bu laleye has demek ki

Burada bir sır var sanki

Hepsi bir arada olmuyor belli ki

Sıkıcı olmaz mıydı öyle olsaydı

O zaman bahçemiz rengârenk olmazdı

Biliyorum farklılıkta rahmet var

Ya herkes hassas ya da baskın olsaydı?

Çekilmezdi ikisi de şüphe yok

Vardır mutlaka renk renk ebruli çeşitleri

Bunlar sadece Nene Hatun Parkı’nın laleleri

İşin sırrı idare ve dengede

Turuncu da sanki bu dengenin rengi

Orta boylu, orta tonda

Her şartta az çok verimli

Sıcacık ve itidalli

Pedalları bile uzamıştır, temkinli

Ne çok kapalı duruyor pembe gibi

Ne de kırmızı kadar değişik, şekli

"Orta yol" diyor ya Nebî (s.a.v)

Bulan çok azdır ne yazık ki

Turuncu lale de istikamet ehli, belli

Parkta en az bu laleden vardı

Diğer lalelerin parlaklığından uzakta

Ama hep çiçekli ve sımsıcaktı

Parkta yoktu ama gördüm kampüs yolunda

Siyaha yakın koyu mor renkli laleyi

Tevazu sahibiydi beyaz lale misali

Toprağa çok yakındı yüksekliği

Ama değildi beyaz gibi safiyane

Nadirim diyor, duruşu mağrur

Etmiyor kendini kolayca divane

Alçak gönüllü ama kararlı

En güzeli çok vakarlı

Allah'ım getir bizi de o hale

En çok özlediğim özellik

İnanmıyorum yok böyle güzellik

Olgunluk olsa gerek bunun adı

Aynı duruş her şartta,

Yıkılmıyor ilk esen rüzgârda

Daim savunuyor haklıyı ve hakkı

Hakkı kaldırmaksa; cihatla aynı

Dikkat çekmiyor yeşil alanda

Göremiyorsunuz ilk anda

Çünkü yeşille çok uyumlu

Gizliyor kendini, göstermiyor kolayca

Kaybediyor yeşiller için benliğini

Sanırsın hepsinin hamisi

Çekmek istiyor onlara dikkatini

Onun parlaklığı ise içinde gizli

Surete değil, sirete bakarmış, Mevlâ

Böylesi olmak, nasip olmaz her kula

Ancak seçilenlere kısmet olsa gerek

"Kâmil İnsan" olmaktır hedef

Hakka iltica ederek,

İhlasla sa’y ü gayret göstermek, harcımızdır ancak

Yetmez başka şeye gücümüz

Aciz kullar olarak

Eğer rıza olursa maksadımız,

Tutar elbet elimizden Mevlâ'mız.

Genellikle ayrı ayrı ekilir laleler

Farklı köşelerde her biri

Karışık ekim ise, benim için favori

Kırmızı, beyaz, sarı, mor, turuncu, pembe, ebruli

Sanki dünyanın bütün renkleri

Arap, Türk, Alman, İtalyan, Gineli

Bir festivalde toplanmış gibi.

Çeşitlilik çok güzel

Değil mi ki bu Allah'ın (c.c) eseri

Tanımamak olur mu asıl sahibi

Bugün dua halinde gördüm hepsini

Pedalları sanki elleri gibiydi

Ve sadece "Şükür" diyordu halleri

Huşu, ihlâs ve vecd doluydu zikirleri

Kâbe idi bütün renklerin yönleri

Ne kanatları ne de ayakları vardı

Bağlıydılar toprak anaya köklerle

Ayrılamazlardı bir yere

Rızıkları ise geliyordu ayaklarına

Biliyorlardı borçtu onlar için "şükür" Mevlâ'ya

Görmedim ben insanlarda bu hali

Yalvarış vardı, minnet ise son haddi

Hiç görmediğim dirilikteydi hepsi

"Sensin" diyorlardı "Sensin her şeyin sahibi"

Ve elçindir o Emin,

Şüphesi yok kimsenin

"El-Şekûr" ismindir umudumuz

İkramlarındır ancak gururumuz

Koyma bizi mahrum onlardan

Yoktur başka silahımız duadan

Diyorsun ki, "sizin değeriniz, duanız"

Kabul et Allah'ım (c.c) Nebin (s.a.v) aşkına

Biz senin çok aciz kullarınız,

Lütfen tut bizi doğru yolunda

Tek hedefimiz, istikamet

Gerisi; imtihan sorusu, nihayet

Bugün parka gittiğimde

Hepsini gördüm değişik hallerde

Kırmızı, sarı, turuncu, ebruli

İyice açılmıştı, tümüyle

Biliyorlardı, son demleriydi

Yarın solacaklardı belki

Görünmek için diri

Son gayretti gösterdikleri

Daha dün gençlerdi

Ama bugün sona geldikleri belliydi

Hala genç kalanlar ise beyaz ve pembeydi

Pembelerin bazıları tomurcuk halinde

Beyazlar ise sanki onlar için, nöbetteydi

Olgun ama dimdiktiler, mütevazi

Bu halleri kalacak gibiydi, baki

Böyle bir his veriyorlardı, inan ki

Gösterişli değildiler belki;

Ama öyle temiz ve diğerkâmdılar ki;

Daim diri kalmaktı ödülleri

Çünkü düşünüyorlardı arkadan gelenleri

Tomurcuktaki pembe laleleri

Ki onların gösterişe değil

En çok güvene ihtiyaçları vardı

Beyaz ve pembe çok yakışmıştı

Sonuçta da geriye sadece onlar kaldı

Diğerleri de çok güzeldi, muhakkak

Ama en güzeli tamamlanmaktı

"Birlik" isteyelim "bir" olandan

Renk farklılığından korkmadan

Hepsi "lale" nihayet

Farklılık sadece renkten ibaret