Babam keklik avcılığını çok severmiş. Oralarda keklik avı mart ayında başlarmış. Babamgil Mart ayında Demirkapı köyündeki tarlalarına arpa ekmeye gelirlermiş. Bu her zaman böyleymiş.
Babamın bir kekliği varmış. Etraftaki köylerde bu kekliğin methi almış yürümüş.
Demirkapı köyüne 15 km uzaklıktaki Gödet köyünden iki kafadar babamın kekliğini gasp etmeye niyetlenirler. Yüzlerini boyayıp ellerine bir tüfek alır ve babamın karşısına dikilirler. Birisi tüfeği babama doğrultur diğeri kekliği alır ve gider.
Babam bir hamleyle mavzeri kapar ve adama ateş eder. Adam ayak başparmağından yaralanarak yere düşer. Babam sevinmeye başlarken adam 5-10 dakikada toparlanır ve yoluna devam eder.
Bunun üzerine babam Dağpazarı’na gelir ve köylüleri toplar. Onları Gödetlilerin üstüne yürüme konusunda ikna eder. Ancak o köyün hatırlı bir adamı Dağpazarlıları vazgeçirir. Babam ise vazgeçmez. Bahşiş Ali denilen birisini bulur ve Demirkapı’ya birlikte gelirler. Kaç tane Gödetli buldularsa hepsini döverler. Babam tüfeği Gödetlilere nişan alıyor, Bahşiş Ali de elinde bir sopa Gödetli yere düşünceye kadar döver. En sonunda Güme köyünden Ahmet Efendi denilen kişi, Gödet köyüne gider ve babamın kekliğini alır getirir. Mesele de ancak bu şekilde kapanır. Ama babam ömrü boyunca Gödet’e gitmedi. Zira hasımları vardı. Babamın silahla vurduğu adamın ayak başparmağı yokmuş.