4. Konya Kitap Günleri, 28 Kasım Cuma gününden itibaren Konya Şehir Meydanı'nda başladı. Konya'mız ve Konya'da hayatını yaşayan insanımız için hayırlı olsun.
Konya Büyükşehir Belediyesi'ni bu tür etkinliklerden dolayı tebrik ediyorum. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek sağ olsunlar, Konya'yı geçmişi kadar büyük ve görkemli bir geleceğe hazırlamaya çalışıyorlar. Ama işleri kolay değil. Yapılacak o kadar çok işleri var ki.
Haftada yedi gün yetmez, sekiz gün gerek, günde yirmidört saat yetmez, yiirmibeş saat çalışmaları gerek. Bütün bunlar iyi bir ekip, iyi bir koordine ve iyi bir takiple yapılacak işler. Aşkla, sevdayla, fedakârlıkla yapılacak işler.
7 Aralık 2014 Pazar Gününe kadar sürecek olan 4. Konya Kitap Günleri'nde 260 etkinlik plânlanmış. Bu etkinliklerle kitap ve okuyucu, okuyucu ve yazar buluşması amaçlanmış. Kitap okumayı sevdirmek hedeflenmiş.
Yapılacak söyleşilerle farklı konulardan hareketle, ülkemizin, Konya'mızın ve Dünya'nın gündeminde yer alan konular kitapseverlerle birlikte, konuşulsun, tartışılsın istenmiş.
İnşallah, herkes amaçladığı hedefe ulaşır. Herkes hangi niyetle ortaya çıkmışsa, hangi amaçla yola koyulmuşsa, niyetine ve amacına ulaşır.
Ben de, ilk gün açılış Programından sonra, kısa süreli de olsa Kitap Fuarı'nı ziyaret ettim. Kitap standlarının hepsini değilse de bir kaçına uğradım.
Standlarda görevli gençlerle, öğretmen arkadaşlarla, yazarlarla, yayıncı arkadaşlarla sohbet ettim. Özellikle birlik ve beraberliklerini bu alanda yoğunlaştıran, Uğur Tuna Yayınlarının sahibi Uğur Tuna ve kardeşlerine, yayınladıkları eserlere hayran kaldım.
Kitap okumanın azaldığı, internet ve sosyal medyanın insanları okumaktan uzaklaştırdığı, oyun ve eğlencenin ağır bastığı bir dönemde yayınlanmış kitapların çokluğu, kitap yazan yazarların çokluğu dikkatimi çekti. Kitap Fuarı'nı ziyaret edenlerin, kitapseverlerin sayısı çok fazla değilse de, yine de her standın önünde, içinde kitapları eline alıp inceleyen, bakıp alanlar da vardı.
Evet, yüzlerce yayınevi, birçok seçkin yazar ve imza günleri daha ilk günden başlamıştı. İlk defa ismini duyduğum, ilk defa gördüğüm yazarlar olduğu gibi, aşina yüzler de vardı.
İlk defa gördüğüm yazarlardan bazıları, ilk defa görücüye çıkmış genç kızların heyecanı içinde, kitaplarını önüne sıralamış, Bakın bunları Ben yazdım, kitaplarımı imzalıyorum, şu kitabıma bir bakar mısınız? diyerek, kendini ve kitaplarını tanıtmaya çalışıyordu.
Hiç yadırgamadım. Sonuçta her insan gibi ortaya koyduğu eser bilinsin istiyor, okunsun istiyor, alınsın istiyor, belki kitaplarının yayını için yaptığı masraflar çıksın istiyor. Tıpkı bizim gibi. Biz de yazdıklarımızın okunmasını, beğeni ya da eleştiri görmesini istemez miyiz?
Ama yadırgadığı şu oldu diyebilirim. Eline kalem alan herkesin kitap yazması, hem de onlarca kitap yazması. Kitapların kapak resminden, tasarımından tutun da içeriğine kadar, estetikten, güzellikten, kaliteden uzak olması.
Aklıma gerçekten kitap dostu, kitap kurdu, iyi bir kitap okuyucusu olan arkadaşım Hüseyin İncili'nin herkesin tanıdığı mahallî bir yazarımız hakkında yaptığı değerlendirme akıma geldi. Hüseyin kardeşim,
Adamcağız kitap yazmaktan, kitap okumaya zaman bulamamış demişti.
Kimileri kitap yazmaktan okumaya zaman bulamıyor, kimileride okumaktan kitap yazmaya zaman ayıramıyordu.
Bu arada İçinizdeki Öküze Oha Deyin kitabının yazarı Bülent Akyürek de kendine ait standa kitaplarının arasına koymuş olduğu, boynuna kravat taktığı öküzle, ziyaretçilerin ilgi odağı olmayı başarmıştı. En azından görenler, tebessüm etmekten kendilerini alamıyorlardı.
Bunlar ilk günden aklımda kalanlar. Ben Konya'da oldukça vakit buldukça, elimde Program Kitapçığı yine kitapların en azından kokusunu almak için, Kitap Günleri'nde kitaplarla buluşmaya, yazarlarıyla görüşmeye çalışacağım.
Kitapların, yazarların, söyleşilerin sıcaklığı ile bu aralık soğuğunda içimiz de ısınmış olur. Kim bilir?
BAŞSAĞLIĞI
Kıymetli dünürüm Hakkı Hınç'ın ağabeyi Ahmet Hınç ile eniştemiz, S. Ü. Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haldun Emiroğlu'nun babası Lütfi Emiroğlu, İlâhi kaderin bir cilvesi olarak Cumartesi Günü, aynı saatte vefat etmişler ve Pazar Günü, Konya ve Merzifon'da toprağa verilmişlerdir.
Bizlere ölümü, öleceğimizi, Allah'tan geldik, Allah'a gideceğiz âyetini tekrar hatırlatan her iki merhuma da Allah'tan rahmet ve mağfiret, yakınlarına başsağlığı ve sabr-ı cemîl dilerim..
Mekânları Cennet olsun.
TEBRİK
Kıymetli okul ve davâ arkadaşım Hasan Oğuz'un oğlu Cahit Oğuz ile Davut Yıldız'ın kızı Sibel Yıldız, dün yapılan düğünle evlenmişlerdir.
Her iki aileyi de kutlar, evlenen gençlere ömür boyu mutluluklar diler, tebrik ederim.
GÜNÜN SÖZÜ
EĞİTİM ÇOK BİLGİLİ İNSANLARIN DEĞİL, İNSANI TANIYAN BİLGELERİN İŞİDİR.
Mustafa Kalender
KAMİL BİRCAN