Allah'ın biz insanlara vermiş olduğu sayısız nimetler vardır. Onlarca, yüzlerce belki de binlerce. Çoğu nimetlerin nimet olduğunu elimizden, elimizin altından çıkmaya başlayınca anlamaya başlıyoruz.

İnsan bu nimetlerin çoğuna masrafsız, parasız, emeksiz sahip olduğu için, kıymetini bilmiyor, değerini anlamıyor.

Göz ve görme nimeti, kulak ve işitme nimeti, ayak ve yürüme nimeti, dil ve konuşma nimeti, el ve dokunma, hissetme nimeti, burun ve koklama nimeti bunlardan sade birkaç tanesidir diyebiliriz. Allah, yaratmış olduğu her nimete ne için yaratmışsa o fonksiyonunu da işlevini de yaratıp vermiştir.

Bu gün eli olup da tutamayan, ayağı olup da yürüyemeyen, dili olup da konuşamayan, kulağı olup da işitemeyen, konuşulanları anlayamayan, gözü olup da göremeyen o kadar çok insan var ki.

Yıllar önce Ankara Gazi Üniversitesi, Gazi Hastanesi Göz Bölümü'nde, Çorum'dan gelmiş seksen yaşlarında bir amcayla karşılaşmıştım. İhtiyar amca konuşurken göz kapaklarını eliyle açmaya çalışıyor, sağını solunu görebilmek için yoğun bir çaba gösteriyordu.

Niye öyle yaptığını sorunca “beyninin göz kapaklarına emir komuta edemediğini, göz kapaklarının adeta bir kepenk gibi düşüp kapandığını” anlatmıştı. Doğrusu hayretler içinde kalıp, kendi halime şükretmiş, kendi derdimi unutmuştum.

Sahi, Allah'ın verdiği bu nimetlere karşı nasıl şükrediyoruz? Meselâ göz ve görme nimetinin şükrünü nasıl eda edebiliyoruz? 

“Her nimetin şükrü kendi cinsindendir” kuralı gereğince gözlerimizin şükrü nedir? Şükür, Allah'ın verdiği nimetlerde Allah'a isyan etmemek ve o nimette nimet vereni görmek olduğuna göre, gözlerimiz Hakk'ı görüyor mu?

Beled Suresi 8. ayette, “Biz ona iki göz vermedik mi?” buyuran Rabb'imize karşı nasıl şükrediyoruz? Gözlerimiz daha çok neye ve nereye bakıyor? Niçin bakıyor? Gözlerimiz olmasa ne yapardık? Gözleri görmeyen bir insan için güneşin, ayın ve yıldızların ne anlamı var? Gecenin ve gündüzün, renklerlin, çiçeklerin ne anlamı var?

Sevdikleri anne ve babalarının, kardeşlerinin, arkadaşlarının, yakınlarının onların yüzünü görmedikten sonra ne anlamı var?

Gözün ve görmenin ne büyük nimet olduğunu görmeyenlere, üç beş günlük bir süre verselerdi neleri görmek isterlerdi sormak lazım?

Bir et parçası olan gözümüze görme yeteneği veren Rabb'imiz gözü görenlerden daha dünyada iken kör olmamalarını, hak ve hakikat olanları görmelerini istiyor. Gözlerimizi haramdan korumamızı istiyor. Dünyada iken Allah'ı zikretmeyenlerin dar bir geçimlik sürüp, Ahiret'te kör olarak diriltileceklerini söylüyor.( Taha:124)

Dünyada sahip olduğumuz hayırlı eş ve çocuklarımız için gözümüzün nuru, göz aydınlığı eş ve çocuklar nitelemesini yapıyor.(Furkan:74)

Hiç görenle görmeyen, hiç bilenle bilmeyen bir olur mu diye soruyor?(Zümer:9)

Allah için bakmayan ve görmeyen bakışlar için hain bakışlar diyerek bundan uzak durmamızı istiyor.(Mümin:19)

Ey benim iki gözüm, gözümün nuru okuyucu, gözümüzün kıymetini bilelim. Gözümüz daima Hakk'ı görsün. 

Selâm ve dua ile.

                                         HEM NALINA HEM MIHINA

HÜSEYİN ARI

Eski Fazilet Partisi Konya Milletvekili, eski BBP Konya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Arı şimdi de CHP ile flört yapıyormuş. CHP Selçuklu adayının toplantılarına katılıyor “Demokrasi nerdeyse ben oradayım” diyormuş.

-İki tür arı aklıma geldi: Bal Arısı, Eşek Arısı. Hüseyin Arı hangi gruba girer bilmem. Eşek Arısı ise sorun yok. Ama bal arısı ise CHP'de pek bal bulamaz gibi. Bal MHP'de,  Faruk Bal orada.

Benden söylemesi.

CEMAAT VE HÜKÜMET KAVGASI

Cemaat ile Hükümet arasındaki kavga maalesef reyting rekorları kırmaya devam ediyor. İki taraf da birbirlerini ağır sözlerle eleştiriyor, suçluyor. Allah sonumuzu hayırlı eylesin. Bu arada Gökhan Batar isimli bir arkadaş mail atmış ve şu satırları yazıp,

“Dershaneleri okula çevirenlere düşmanlık edenler, camileri ahıra çevirenlere destek veriyorlar.

 Ne ilginç değil mi?” diye soruyor.

 Gerçekten ilginç.

BAHÇELİ'NİN EN BÜYÜK PROJESİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a çok kızmış,

“Eğer Allah, bana iktidarı nasip ederse gençleri, çocukları, partilileri Erdoğan'ın evinin önüne yığıp, günde üç kere “Andımız” ı söyleteceğim ve Başbakan'a dinleteceğim” demiş.

Etme Bahçeli, yapma Bahçeli, belediyecilikle ilgili yapacaklarını anlat ve dinlet de hiç olmazsa oylarını artırmış olursun.

                                                           GÜNÜN SÖZÜ

BAKMAKLA USTA OLUNSAYDI KÖPEKLER KASAP OLURDU.

TÜRK ATASÖZÜ