Karpuzun turfanda zamanı yeni çıktığı değerli bir fiyatla satışa sunulduğu zaman imiş. Sonradan görme kendisini zengin ağa sanan biri bir karpuz alıp şöyle kıra doğru çıkmış. Arada bir elindeki karpuza bakıp içinden ben ne ağayım be bu karpuzu falan şimdi kim alıp ta yiyebilir diye de gururlanıyormuş.

Bu düşünce aklına başka bir şey getirmiş ve işlek bir yol kenarına oturmuş karpuzu kesmiş şu karpuzu şurada yiyeyim, yoldan gelip geçenler burada çok zengin bir ağa oturmuş bir karpuz kesmiş yemiş desinler, demiş. Karpuzu afiyetle yemiş.

Az durmuş dinlenmiş yahu şu karpuzun kabuklarında yiyeyim bu karpuzu yiyen ağanın bir de eşşeği varmış desinler demiş.

Karpuzun kabuklarını da yemiş.

Adam görgüsüz cimri karpuza ödediği para içini işlemiş biraz daha oyalandıktan sonra canım şunun çekirdeklerini de yiyeyim bu ağanın tavuğu da varmış desinler der. Ve çekirdeklerini de yer karpuzun,

Bende diyorum ki bu züğürt ağanın burada karpuz kesip yediğini yoldan geçenler hangi kalıntıdan anlayacaktır, acaba diyorum haksız mıyım?

İşte Ozan İsmail şiirde ne demiş bunları okuyun bakalım.

Çok değil belki 30 belki de kırk yıl önce imiş

Görgüsüz zengin bir kişi şöyle kıra çıkmak istemiş

Turfanda zamanı imiş bir büyükçe bir karpuz almış

Turfanda zamanıymış ya aldığı karpuzla gururlanmış

Bir kenarda şöyle gururlanıp kesmiş karpuzu yemiş

Yan gelip yatmış uzanmış oralarda biraz dinlenmiş

Düşünür zengin bir ağa burada karpuz yemiş desinler

Turfanda karpuz nasıl alınıp yenirmiş bakıp görsünler

Zengin görgüsüz düşünmüş aklına bir şeyler gelmiş

Kestiği karpuzun kabukların yemeye karar vermiş

 Ben bu karpuzun kabuğunu da yiyeyim de gelenler

Karpuzu yiyen zengin ağanın eşeği de varmış desinler

Kabukları da temizler adam güzelce midesine indirir

Biraz daha yatıp yuvarlanarak yediklerini sindirir.

Uyanır kalkar karpuza verdiği para aklından çıkmaz

Yediğinin artıklarını asla kurda kuşa bile bırakmaz

Düşünür yahu ben karpuzun çekirdeklerini de yiyeyim

Çok para tuttu karpuzdan kalanı nasıl bırakıp gideyim

Diyerek kestiği karpuzun çekirdeklerini de siler süpürür

Hiçbir emare kalmadığını görünce yeni bir akıl düşünür

Bu karpuz yiyen ağanın yanında tavuğu da varmış desinler

Nasıl paraya kıyan bir ağa olduğumu öğrensinler bilsinler

Be adam ortada karpuz yediğine dair bir işaret bırakmadın

Kabuk ve çekirdeğini yediğin karpuzun gözyaşına bakmadın

Senin gibi ağanın karpuz kesip yediğini eller nasıl bilecek

Dön şu karpuz satıcısına uğra yalvar paranı geri verecek

Zengin isen alıp yediğini övünerek gösterişe kalkmak

Paran pul olur yoksa bir fakire yedir be akılsız ahmak

Ozan İsmail böyle cimrilerin son durumlarını gördü

Arşa çıktı feryat ve avazları hepside inleyerek öldü

İsmail Detseli den 23 Nisan 2004 Konya