Genel seçimlere çok az bir zaman kaldı. Siyasi Partiler yoğun bir şekilde seçim çalışmalarını sürdürüyorlar. Görünen o ki bu seçimler de çok çetin geçecek. Özellikle AK Parti ve karşısında yer alan büyük küçük muhalif partiler CHP, MHP, HDP ve Millî İttifak çatısı altında birleşen Saadet'le BBP arasında kıran kırana bir mücadele yaşanacak.

AK Parti dışında kimi partiler iktidar, kimi de barajı geçip Meclis'e girme yarışı yapıyorlar. Birileri gariptir HDP'nin yelkenini şişirmeye, illa da barajı geçirmeye çalışıyorlar.

“Hatalı sollama ölüm, hatalı oylama zulüm getirir” derler. Bakalım nasıl bir sonuçla karşılaşacağız? Sonunda Allah Resulü'nün “Siz nasıl iseniz öyle idare olunursunuz”  dediği hakikat ortaya çıkacak.

Kur'an'ın, Nisâ Suresi, 58. âyetinde, Yüce Rabbimiz, “Allah, size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman, adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah, hakkıyla işitendir. Hakkıyla görendir”  buyurarak bize yol gösterir.

Yüce Rabbimiz bu âyette, hem emaneti ehline vermekten, hem de insanlar arasında bir hüküm verirken adaletle hükmetmenin öneminden söz eder.

Emâneti ehline vermek, yani ehliyetli ve liyakatli olana vermek. Buradaki emanet öncelikle yöneticilik göreviyle ilgili emânettir.

Sınıf başkanından, kulüp başkanına, mahalle muhtarından, sendika başkanına, vakıf ve dernek başkanından, siyasî parti başkanına, Başbakandan, Cumhurbaşkanına kadar emaneti ehliyetli ve liyakatli olana vermek önemli bir görevdir.

Günümüzdeki aksaklıkların pek çoğunda, verilen işlerin ve görevlerin ehliyetli olmayan, liyakatli olmayan insanlara verilmesi vardır.

Bu insanlar ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar, üstlenmiş oldukları görevi ve yapacakları işleri öğrenmek için, hem zaman kaybetmekte hem de başkalarına zaman kaybettirmektedirler.

Şimdi şu günlerde, memleketi yönetmeye talip, Milletvekili olup, Meclis'e girmeye talip yüzlerce ve binlerce aday tekrar siyaset sahnesine çıktı. Her biri bu sahnede kendisine verilecek bir rol bekliyor.

Adamı olanı, dayısı olan, güzel olanı, zengin olanı değil, ehliyetli ve liyakatli olanı seçip çıkarmak ta ayrı bir ehliyet ve liyakat meselesidir. Aynı zamanda adaylar arasında hüküm verirken adaletle hüküm verme meselesidir. Aksi hem bu ülke için, hem de adaylardan bir kısmı için zulüm olur, haksızlık olur.

Görünen o ki bu seçimler, hem iktidar hem de muhalefet açısından, özellikle ülkemizin geleceği açısından çok önemlidir. Bu ülkenin de içten ve dıştan kaynaklanan pek çok sorunu vardır. Siyasî sorunlarımız, ekonomik sorunlarımız, ahlakî sorunlarımız, idarî ve hukukî sorunlarımız vardır. 

Beşerî ve içtimaî sorunlarımız vardır. Eğitimle ilgili, işsizlik ve istihdamla ilgili, asayişle ilgili sorunlarımız, adaletle ilgili sıkıntılarımız vardır. Barış Süreci ve Ekonomik Kalkınma ile ilgili beklentilerimiz vardır.

Bütün bu ve bunun gibi sorunları çözebilecek, ehliyetli ve liyakatli adamlara, adam gibi adamlara, samimi, gönlü vatan sevgisiyle dolu, vefakâr, derya gönüllü insanlara ihtiyaç vardır. 

Siyasi görüşü ve partisi ne olursa olsun çalışkan, hiçbir gizli ajandası ve art niyeti olmayan vatansever, gerçekten memleket sevdalısı olan vekillere ihtiyaç vardır.

Yoksa dönme dolaptaki beygir gibi döner dururuz. Yerimizde saymaktan, eski filmleri tekrarlamaktan yorgun düşeriz. 

Evet, son olarak tekrar etmek gerekirse, emaneti ehline vermek ve adaletten ayrılmamak, aynı zaman da bir kulluk görevidir ve asla ihmale gelmez.

 

                                                              GÜNÜN SÖZÜ

OLGUN BİR İNSANI DOST EDİNMEK İSTERSENİZ, TENKİT EDİN; BASİT BİR ADAMI DOST EDİNMEK İSTERSENİZ METHEDİN.

                                                                                                              Şeyh Sâdî Şirazî