Amasya-Tokat gezisinden yorgun dönmüş daha henüz kendime gelememiştim.

 Gazetem Yenigün’ün Yazı İşleri Müdürü Abdullah Akif Solak aradı, Abi 4 Ağustos Çarşamba günü Saat 9:30’da Karatay Belediye Başkanımız Hasan Kılca Bey’in davetlisiyiz. Buluşma Karatay Şehir Parkı’nda olacak. Şayet gidemez isen gazeteye gel beraber gidelim dedi. Abdullah çok yorgunum henüz bugün geziden döndüm gelmesem olur mu? Abi daha dinlenirsin gelsen iyi olur dedi, bu söz üzerine bir başka laf olmazdı bende sessiz kaldım. 1994 yılında Çalıştığım MEDAŞ’tan emekli olduğumda Konya’da bırak mahalle ve köyleri bilmediğim sokak yoktu ama gel gör ki yaş ilerledi, Konya’mız çok gelişti benim de bilmediğim mahalle ve sokaklar çoğaldı.

İyi ki internet var araştırdım, Karatay Şehir Parkı’nın yerini tespit ettim, hiç şaşırmadan sabah biraz da erken davranıp davet yerine herkesten önce vardım. Biraz sonra gazetemizin çalışanları, yazarları geldiler hemen ardından da Sayın Başkan Hasan Kılca geldi. Ben onlar gelmeden gelecek konuklara yerleri hazırlamakla meşgul olan Özel Kalem Müdürü ve diğer Arkadaşlar ile tanışma fırsatı buldum. Sağ olsunlar onların çoğu beni tanıyordu.

Toplantımıza konu olacak yatırımlar, projeler yapılmış hizmetlerin görüntüleri fotoğraflanmış. Şövaleler üzerinde bize adeta görkemli bir güzellik sunuyordu. Erken varmamın avantajı ile 48 adet eserin fotoğrafını tek tek inceledim. Aklıma şöyle bir şey geldi, eskiden beri bilgili halk arasında bir söz konuşulur, “Bir Belediyenin başkanı şehirci olacak. İşi bilecek başka meslekten olanlar Belediyecilikte başarılı olamaz” derler. Bu kanaatin yanlış olduğunu zaten biliyordum da bugün daha iyi gördüm ve öğrendim.

Hasan Kılca Başkan sözün tabusunu yıkıyordu. Hukukçu kökenli olan Başkan hafızdı uzun yıllardır belediyelerde çeşitli ve önemli görevlerde bulunarak tecrübelerini geliştirmiş ve uygulamayı her kademede tamı tamına yapıvermiş. Fotoğraflarda en çok dikkatimi çekenler Şehir merkezine yaptığı hizmetlerin yanında, Mahalleye dönüştürülen köylerde yaptığı şehirde ne varsa (köy) Mahallede aynısı olsun düsturunu yerine getirmiş. Hatta uzun süredir köyüne gitmeyip de hizmet sonrası köyüne gidenlerin “yahu bu köy benim köyüm mü? Yoksa yanlış mı geldim acaba?” diye tereddüt ediyor diye sunumunda bir gerçeğin esprisini yapıyordu.

Oldum olası tarihi çok severim. Bu cümleden olarak gözüme çarpan güzel hizmetten biri de yıllarca gidip gelirken bir mezbelelik halinde olan ve her gördüğümde içimin cız ettiği atalarımın hizmetinde olmuş Obruk Hanı’nın restorasyonunun yapılması ve çevre düzenlemesi ve obruk gölüne nefes aldırılması beni sevinçten adeta göklere çıkarıyordu. Başkanın sunuma başlayıp tek tek anlattığı, o kadar güzel hizmetler var ki Karatay hakikaten böylemi dedirtiyor bizzat bana. Lavanta bahçelerinin güzelliği ve o Konya türkülerine konu olan.

“Gayfenin önünden gelir geçersin.

Lavantalı kokuları sürer tütersin

Memedim Memedimmm…”

Diye devam eden türküyü başkanın Karatay belediyesi adına imalata geçirdiği ve bizlere ikram ettiği lavantalı kolonya, lavantalı dondurma, lavantalı gazozlar da “iş bilenin kılıç kuşanın” sözünün bilgiden ve azimden geçtiğinin işaretiydi.

Bunun yanında, hizmetleri gösteren fotoğrafların hepsini sayamam, buna sayfam yetmez ama aradan beni çok sevindirenleri açıklıyorum. Öğrencilere yardımlar içeren tarihi sokaklar meydana getirilmesi hele hele güneş enerjisi ile bütün işletmelerinin elektriğini karşılayabilen tesisler. Katı atıkların belediyenin kendisi tarafından değerlendirilerek binlerce liranın Belediyenin kasasında kalmasını sağlamak bunlar akıllı başkan ve onun emrindeki ülke ve şehrini seven ekibin işi olduğunun işaretiydi.

Kahvaltı sonunda Başkanın sorusu olanları sorması üzerine bir kardeşimiz “Konyaspor’a yaptığınız katkılar devam edecek mi?” sorusuna iştahla, ahenkle evet cevabı vererek şöyle devam ediyordu. “Arkadaşlar ben uzun yıllar futbol oynadım ve halen de halı saha maçlarına devam ediyorum. Bu da benim spora düşkünlüğümün kanıtıdır. Konyaspor’u çok seviyorum. Hatta Konya stadında bir başka şehrin takımı ile yaptığımız spor müsabakalarında benim Konyalı gençlerimin karşı takımı alkışlayıp Konyaspor’a agresif tezahüratlar yapmasını kabullenemiyorum. Onun için bu şehrin takımına hepimiz destek olmalıyız.

Tatlıcak Tesisleri’ni Konya’yı ve Konyaspor’u çok seven Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’un da önerisi ile Konyaspor’a devrettik ve onların malı oldu. Ayrıca yine bizim Karatay ilçemizde olan Kayacık Spor Tesisleri’nin de bütün her şeyini yaparak Konyaspor’un hizmetine sunuyoruz. Daha başka 10 bin adet Konyaspor forması alıyoruz. Bunları aracıma koyuyorum şehri gezerken parklarda oynayan çocuklara Konyaspor forması veriyorum. Onların isteği büyük takımların forması oluyor ama ben ısrarla Konyaspor forması giydiriyorum daha sonra bu parklarda gördüğüm çocukların sırtında Konya Forması ve gönüllerinde şehrin takımı Koyaspor sevgisi olduğunu müşahede ediyor bundan büyük haz alıyorum” dedi. Allah yolunu açık etsin Hasan Kılca Başkanım. Bana göre tuttuğun yol yaptığın ve yapacağın hizmetler ile doğru yoldasın. Yolun açık olsun, Allah utandırmasın. selam ve dua ile…