Önceki Salı günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde CHP Genel Başkanı'na yapılan yumruklu saldırı hayli düşündürücüdür. Orhan Övet adlı, 55'e yakın sabıkası bulunan, dengesiz ve psikopat olduğu her halinden belli olan bu kişi, saldırıyı Kemal Kılıçdaoğluna gıcık olduğu için yaptığını söylemiş.
Şaka bir yana Orhan Övet, çok yanlış yapmış. Zaten adamlar sandıktan milletin sillesini yemişler, gidip bir de senin yumruk vurmanın ne anlamı var ki? Başın göğe mi erdi? Eline ne geçti? Sonunda bir araba dayak yedin. Linç edilmekten son anda kurtuldun. Şiddetle kınıyorum seni Orhan, ayıp sana ayıp.
Bu canımızı sıkan olayın arkasında birileri mi var? Birileri bu olaya referans ya da sponsor mu oldu? Maşa mı yoksa kendi arzusuyla mı bu işe soyundu? Kemal Kılıçdaroğlu'na gıcık olmak böyle yapmayı gerektirir mi?
Bir komplo teorisi olarak, CHP ya da CHP'liler böyle bir olayı kendi kendilerine planlamış olabilirler mi? CHP'nin seçim yenilgisini unutturmak için, dikkatleri başka yöne çekmek için böyle çirkin bir işi yaptırması, söz konusu olabilir mi? Elbette olamaz.
Peki, ya AKP'yi karalamak, suçu AKP'ye atmak için bulunmaz bir fırsat olabilir mi? Saldırganın AKP, Elmadağ teşkilâtına üye olduğu, bu olaydan sonra ihraç edildiği söyleniyor. Deniz Gezmiş hayranı, el-Kaide sempatizanı olduğu belirtiliyor. Bütün bunlar kafa karıştırmaya yetip artıyor. Yine de AKP'nin böyle bir olaydan ne yararı olabilir ki? Zaten seçimi istediği gibi kazanmış.
Öyleyse, durum böyleyse bu saldırının temel nedenini yine Liderlerde aramak gerekiyor. Liderlerin kendilerini hesaba çekmesi gerekiyor.
Seçim süresince Liderlerin ortamı geren konuşmaları, salya sümük birbirlerine hakaret etmeleri, iftiralar, kasetler, hasetler, montajlar, dublajlar, birbirlerini ötekileştirmeler, dışlamalar bu sonucu doğurdu. Ortam gerildi. Bütün ahlâkî ve insanî değerler ayaklar altına serildi. Demokrasi büyük bir yara almış oldu.
Gönüller yakıldı, yıkıldı. Akıllı olması gereken insanların akılları başlarından uçtu gitti. Meydanlar böyle serserilere kaldı. Seçimlerde Türk Milleti'nden yenilen yumruk darbesi yetmiyormuş gibi bir de bu yumruklar konuşmaya başladı. Hepimizin kınadığı, şiddetle lanetlediği bu çirkin olayın tekrar etmemesi, son olay olması en büyük dileğimizdir.
Aslında hayatımız, davranışlarımızın bir aynasıdır. Oraya nasıl bakarsak kendimizi görürüz. Ne ekersek onu biçeriz. Rüzgâr ekenin de fırtına biçtiğini görürüz.
Siyasiler, ektikleri tohumların meyvesini topluyorlar. Hiç şikayetçi olmasınlar. Kendileri ettiler kendileri buluyorlar, gül gibi sararıp soluyorlar.
Demokrasiye atılan bu yumruğu bütün siyasi parti liderleri, kendilerine atılmış bir yumruk gibi kabul etsinler, bir araya gelip kısır kavga ve boğuşmalardan uzak dursunlar, birbirlerinden özür dileyip bu Cennet Vatan'a hizmet etsinler.
HEM NALINA HEM MIHINA
80 BİN'DE DEVR-İ ALEM
Meram Belediyesi'nin çiçeği burnunda Belediye Başkanı Fatma Toru, 80 Bin'de Devr-i Alem Parkı'nın 23 Nisan itibariyle hizmet vermeye başlayacağını söylemiş.
Sayın Toru, anlaşılmayan cevap bekleyen iki soru:
1-Tamamlanmayan bir park, daha önceden resmî bir açılışla niçin açılmıştı?
2-Otobüs ve dolmuşun önünden ve yanından geçmediği, bu kadar uzak bir Park'a, özel aracı olmayan vatandaşlar nasıl ulaşabilecekler?
IRAK'LI DOKTOR
69 yaşındaki Iraklı Doktor, Konya'da baba olmaya hazırlanıyormuş. Irak'taki savaşta iki oğlunu kaybeden, eşi de kanserden ölen 69 yaşındaki Profesör Jabun, kendisinden 29 yaş küçük eşinden, Türkiye'de uygulanan tüp bebek tedavisiyle ilk defa çocuk sahibi olmaya hazırlanıyormuş.
Burası Türkiye, burası Konya aziz dostum. Baba da oldurur, dokuz da doğurtturur. Baksanıza vatandaşın haline!
MAHİR'DEN TAHİR'E
Konya'da Haber internet sitesinde, sevgili kardeşim Mahir Cıkcıkoğlu, AK PARTİ ve Tahir Akyürek'i eleştirerek Sayın Tahir Başkanım, çekilen piyangodan bir beş yıl daha, yan gelip yatma hakkını kazandığınızı söyleyebilirim. Bu Piyango bileti, Ankara Konya arası hızlı trenle 1 saat 15 dakika iken, Kampus Konya Merkez arası tramvayla 2 saat olduğundan dolayı, size çıktığını aklınızdan çıkarmayınız. Her halde yeni dönem de bir bisiklet yolu da o tarafa yapar, bu küçücük sorunu da çözersiniz. Konya için durmak yok etli ekmek yemeye devam demiş.
Konyalıların etli ekmek yedikleri için uyuduklarını, unutkan olduklarını, kafalarının az çalıştığını, etli ekmek ne kadar ucuz olursa o kadar çok yeneceğini, bunun da iktidarın işini kolaylaştıracağını belirtmiş.
Mahir Hocamızı tanırım. Etli ekmek'i çok seven bir arkadaşımızdır. Şimdi AKP'ye kızmış, etli ekmek'i bırakmış. Börek, döner, kebap yemeye yönelmiş. Böyle olunca da Konya'yı Hanya'yı anlamaya, kafası çalışmaya başlamış.
Şehir merkezi ile Üniversite Kampus arasındaki mesafe konusunda haklı, ama Bisiklet yolu konusunda haksız. Bisiklet yolu her yere lazım.
GÜNÜN SÖZÜ
ÇOCUKLARINIZI KÜÇÜK İKEN İYİ EĞİTİN Kİ, SİZE KARŞI ASİ OLMASINLAR. KÖTÜLÜKLERE MEYLETMESİNLER. SİZ DE ONLAR YÜZÜNDEN GÜNAHKÂR OLMAYINIZ.
(Muhtarü'l-Hikem'den)