Bu yazımızda, Ahîlik haftası kutlamaları ve Ahîlik ve Ahî tanımı üzerinde duracağız. Her yıl ahîlik haftası, 13-19 Eylül tarihlerinde kutlanmaktadır. Bu konuda 13.08.2008 yılında bir yönetmelik yayınlanmıştır. Bu Yönetmeliğin amacı; Ahîlik kültürünün tanıtılması, esnaf ve sanatkârlar ile bunların teşkilatlarında yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması ile çalışma ve faaliyetlerinin değerlendirilmesi için yapılan Ahîlik Haftası kutlamalarının usul ve esaslarını tarif edilmiş, yönetmelik kapsamında bütçe, yürütme komitesi ve görevleri ile düzenlenecek faaliyetler belirlenmiştir. Her yıl düzenli kutlamalar yapılmaktadır! Buraya kadar âlâ… Amaçta belirtilen esnaf ve sanatkar teşkilatlarında yaşatılması hususunda yapılanlar nedir? Yaptığım araştırmada çok sınırlı bir projeye rastladım. Törenlerin etkisi ve kapsamlı projeler yapılarak sonuçları değerlendirilmeli. Kutlamaların, yeni ve sürdürülen projeler, projelerin gözden geçirilmesi ve farkındalık değerlendirmeleri ile verimli sonuçlar üretir hale getirilebileceği kanaatindeyim.
Ahîlik, kardeşlik manasına gelir ki özünde “fütüvvet” (olgun kişilik) ahlakı yani cömertlik, yardımlaşma ve gözü peklik anlamlarını barındırır. Ahîlik 13. Yüzyılın 2. Yarısından 18. Yüzyıla dek Anadolu’da varlığını sürdürmüş ahlakî, sosyal, kültürel, siyasi alanda faaliyet gösterdiği görülmektedir. Ahîliğin açık şartları: Elini, kapını, sofranı açık tut.; kapalı şartları: dilini, gözünü, belini bağlı tut.
Ahîliğin özünde ahlak, ahlakın kaynağı da dindir. Dolayısıyla Ahîlik çalışmak, dürüstlük ve ibadet temeli üzerinde durur. Ahîler çok iyi sanatkar/meslek erbabı, eğitici/hoca ve devletine sadık vatandaş ve yerine göre askerdirler. Ahîlerin, şehir, kaza, kasaba ve köylere inen teşkilatları vardır, örgütlenme meslek gruplarında neredeyse her yerleşim yerinde görülmüştür.
Bir Ahînin hangi vasıflara sahip olması gerektiği şöyle tarif edilir:
“Ahî, vicdanının kendi üzerine gözcü koyan adamdır. Helâlinden kazanan, yerinde ve yeterince harcayan, ölçü tartı ehli olan, yararlı şeyler üreten ve yardım edendir.
Kalbi Allah’a, kapısı yetmiş iki millete açık olan, mürüvvet ve merhamet üzere olup cömertliği esas alan, ahlakı ana sermaye edinip akıl yolunda yürüyen, ilim isteyen ve ilmiyle amel edip yararlı çalışmayı elden bırakmayan kişiler Ahîdirler.
Fütüvvet erkanınca yiğitlik niteliklerine ulaşmış, ayrıca bir sanat öğrenmiş, Allah’ın varlığına ve birliğine inanmış, Hz. Muhammed’in elçiliğini kabul ve sünnetlerine uymuş, din ehli ile sohbet ve muhabbete yönelmiş kişiler , Ahîlikte ilerlemiş olanlardır” (Soykut 1971:189)
Ahîliğin, ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal ve askeri yönü bulunmaktadır. İlerleyen yazılarımızda günümüzde yaşanılan dertlere, buhranlara Ahîliğin tarihten gelen çözümleri üzerinde zihin teri dökeceğiz.