Önceki gün AK Parti Konya Teşkilatı, Konya Ticaret Odası Konferans Salonu'nda, Milletvekili adaylarını belirlemek için, Konya'da bulunan Sivil Toplum Kuruluşlarıyla bir temayül yoklaması gerçekleştirdi.
Türkiye'de aynı zamanda pek çok ilde gerçekleştirilen benzer temayül yoklamasıyla, AK Parti, hem Sivil Toplum Kuruluşlarının görüşlerine vermiş olduğu önemi, hem de işi ne kadar sıkı tuttuğunu göstermiş oldu.
Üç bine yakın kişi oy kullandı. Oy kullananlar, seçilmesini istedikleri adayları listeler halinde yazıp sandıklara attılar. Bakalım nasıl bir sonuç çıkacak, aday sıralamalarını nasıl etkileyecek? İlerde göreceğiz.
Ben de tanıdık, aşina bazı aday adaylarının daveti üzerine, temayül yoklaması yapılan ortamı içerden ve dışarıdan izleme fırsatı buldum. Her ne kadar oy kullanamasam da, yıllardır görmediğim pek çok arkadaşımla görüşmüş oldum. Merak ettiğim bazı aday adayı kardeşlerimizle yüz yüze sohbet ettim.
Görme engelli, bedensel engelli, avukat, doktor, eğitimci, memur, işçi, sporcu, iş adamı, bürokrat pek çok adayla tanışıp konuştum.
TANIDIKLARIM, TANIKLIKLARIM
Hacıveyiszâde Camii'nin şadırvanı etrafında, Ticaret Odası Konferans Salonu'nun girişinde aday adaylarını desteklemek için gelmiş kadın erkek, genç ihtiyar pek çok insan, adayların etrafını çevrelemiş, ellerine aldıkları tomarlar halindeki broşür, reklâm ve kartvizitleri gelenlere vermeye çalışıyorlardı.
Ortalık bir pazar yeri, bir panayır yeri gibiydi. Demokrasi panayırı mıydı, parokrasi panayırı mıydı bilmiyorum ama güçlü adaylar güçlerini çevresini kuşatanlarla belli ediyorlardı.
İngilizce öğretmeni, başörtüsü nedeniyle atanamamış, mütercim olarak çalışan, eşi de öğretmen olan, üç çocuk annesi Nilüfer Çetiner, elindeki şekerliğe doldurduğu minik şekerleri gelenlere tek başına dağıtırken Hocam bu yola kendi başıma girdim, bak yanımda eşim bile yok diye sanki bir yerlere sitemde bulunuyordu.
Dr. Hüsniye Erdoğan ise, geçmiş dönemde başını açmadığı için çektiği sıkıntıları bir çırpıda özetliyor, en büyük hedefinin Allah'ın rızasına ulaşmak olduğunu, olursa da olmazsa da hayırlısı olsun diyerek tevekkül gösteriyordu.
Görme engelli Ayşe Yılmaz ise, 16 yaşından beri bir trafik kazası sebebiyle görmediğini, evli ve bir kızı olduğunu, İller bankasında uzman olarak çalıştığını anlatıyor, her işi yapabileceğini kendisine güvenerek anlatıyordu. Amacım hem görmeyen hem de gören insanlık için, ülkem için çalışmak diyordu.
Kocaeli'nden Konya'ya gelip yerleşen, Konya'da üniversitede akademisyen olarak çalışan, en genç aday Esra Tolu Veli Tolu ile bir bağlantım yok, soyadlarımız benziyor sadece diyerek güzelliğiyle dikkat çekiyordu.
Emine Çiftçi, Fahriye Uğurlu, Av. Duygu Kıvanç Kulbay, Av. Naile Şeker, Av. Hülya Gök, Havva Nur Ünver Altun gibi bayan adaylar, hepsi de iddialı ve samimi açıklamalarda bulunuyorlardı. Görünen o ki kadın adaylar her alanda erkeklerin önüne geçtikleri gibi siyaset ve politikada da önde olmak istiyorlardı.
Öbür taraftan aday adaylarının çoğu kendileri için güzel sloganlar geliştirmişlerdi. Örneğin, Ömer Faruk Kanık Halk için hizmet, benim için ibadet derken, Ramazan Altuntaş da Milletimiz tek güç, hedef 2023 diyordu.
Eğitimci arkadaşımız Zekeriya Erbeyi, okul arkadaşlarını çevresine toplamış Dua edin arkadaşlar dua diyerek resim çektiriyordu.
Yine Beyşehir'den tecrübeli siyasetçi Hasan Hüseyin Sodan, gençlerin ellerine verdiği pankartlarla kendi tanıtımını yaptırıyordu.
Recep Konuk, çevresinde kalabalık, Çumra'dan gelmiş bir ekiple kendinden emin bir görüntü veriyordu.
Dr. Seyit Karaca, Prof. Dr. Ali Akmaz, Abdullah Eroğlu, Bedensel Engelli Mustafa Kayhan, İsmail Boylu, Dr. Fatih Özdemir, Yahya Uyar, Fikret Seyfi Kaçar, Cenk Şölen, Ahmet İspir, Dr. Mehmet Ali Bostancı, Mücteba Gökşen, Bekir Soylutürk, Av. Hakan Üçler, Prof. Dr. Hamdi Arbağ, Serkan Özcan, Ömer Lütfi Ersöz, dünya ve kainat şampiyonu Kemal Uysal dikkat çeken aday adayları arasındaydı.
Bedensel engelli Mustafa Kayhan'ın eşi oylama için gelenlere küçük lokumlar dağıtıyor, eşi için oy istiyordu.
İşin ilginç yönlerinden biri de, aday adaylarının çoğu birbirini tanımıyordu. Belki de ilk defa burada görüşüyorlardı. Adayların çoğu, özellikle favori isimler ya ortada yoktu, ya da ben görememiştim.
Gelenlerin eline bazen bir liste tutuşturuluyor, belirlenen bazı isimlerin yazılması isteniyordu. Kimi oylamaya katılanlar ise listelere ismi yazılmasın dendiği halde Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun ismini de sıralamaya koyup yazıyordu.
Adayların çoğu ümitsiz ise de, belli etmemeye çalışıyor, arkadaşlarının moral cümleleriyle ayakta duruyorlardı.
Çokbilmiş biri Siz seferden sorumlusunuz, zaferden değil. Siz yeter ki yola çıkın, ihlâsla yola çıkın, Allah yardım eder derken, bir başkası ise bayanlara Ben bütün adayların kadınlardan olmasını istiyorum. Çünkü onlar toplumu, kadını ve erkeği doğuran, şefkat ve merhamet kahramanlarıdır diye moral aşılıyorlardı.
SONUÇ NE OLUR?
Evet, milletin gazını, adayların nazını almaya, muhalefetin de hızını kesmeye yönelik bir temayül yoklaması da huzurlu ve neşeli bir ortanda tamamlanmış oldu.
Şimdi görev Genel Merkez'de. Bülent Arınç, İ. Melih Gökçek tartışmalarından fırsat bulup selim ve sağlam bir kafayla karar verip, ehliyetli ve liyakatli insanları aday gösterip, adaletli bir karar verebilirse ne mutlu. Hem Ülke kazanır, hem de AK Parti.
Bekleyelim. Göreceğiz bakalım. Yoksa bu kadar emek, bu kadar masraf ayaklar altında boşa gitmekten kurtulamaz.
GÜNÜN SÖZÜ
VERDİĞİ NASİHATI BİRAZ TUTAN, BUNU BAŞKALARINA DA DİNLETEBİLİR.
Feridüddin-i Attar