Ya siyaseti çok iyi biliyoruz, ya da yeni yeni öğrenmeye başlıyoruz...
Herkesin dilinde siyaset var. İçinde bulunduğumuz seçim atmosferinin doğal bir sonucu mu diyorum ama bu kadarı da doğa üstü olsa gerek...
Her yerde mi siyaset konuşulur?
Siyasi atmosfere o kadar yakın oynamaya başladık ki, artık önüne geçemiyoruz. Bir şekilde siyasete bulaşıyor, bulaştırılıyoruz...
İşte en basit örneği, dün yapılan sivil toplum kuruluşları temayülü...
AK Parti daha önce kendi delegelerinin oylaması ile milletvekili aday adaylarının ne kadar potansiyeli olduğunu ölçmeye çalışmıştı. Milletvekili aday adayları da bu süreçte boş durmadı. Kendilerini adeta halka arz etti. Neden vekil olmak istediklerini anlatırken, özellikle il ve ilçe teşkilatlarında bulunan bütün delegelerin kapıları tek tek çalındı.
Sonrasında dün yine bir seçim heyecanı yaşandı. Konya'daki bütün sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve yöneticileri AK Parti milletvekili aday adaylarına oy vermek için davet edildi. Oylamanın yapıldığı Konya Ticaret Odası, Yüksek Seçim Kurulu gibiydi.
Aday adaylarıve onlara yardımcı kuvvetler kapının önünde sıralanmış. Bir anda kendinizi farklı bir atmosferde hissediyorsunuz. Her adımda elinize bir şeyler tutuşturuyor. Daha elinize aldığınız şeyin ne olduğunu anlamadan bir başkası başka bir cisim uzatıyor.
Sonra öteki, sonra bir diğeri...
Seçimin yapıldığı alana girinceye kadar artık elinizdeki broşürleri (broşür olduğunu sonradan anladım) bir yere bırakmak zorunda kalıyorsunuz. Oylama yapılan alana broşürle girmek yasakmış.
Sadece birkaç adım o broşürlerle yürümek içinmiş bunca çile. Galiba o broşürlerin içeriye taşınması gerekiyordu da bu vesileyle salona girenlere taşıttılar.
Sanki biraz da seçimin provasını yaptık. İkinci bir prova daha yapmış olduk.
Sandık başına nasıl gidilir, sandıkta kimler sizi karşılar, ne yapmanız gerekir, kime nasıl oy verilir, oy verdikten sonra ne yapılır...
İşte bir sürü sorunun cevabını uygulamalı olarak veren bir ders niteliğinde olay yaşandı. Konya'daki bütün sivil toplum örgütlerinin katılımı ile 3 bine yakın oy kullanıldı. Herkes gönlündeki milletvekili aday adayının ismini yazıp zarfladıktan sonra sandıklara attı.
Dediğim gibi, daha önce temayül yoklaması yapılıp AK Parti delegelerinin oy kullanması istenmişti. Şimdi de sivil toplum örgütlerine kimin milletvekili olacağını sordular. Bir nevi anket çalışmasıydı bu.
Delegelere soruldu, sivil topluma soruldu, yöneticilere soruldu, daha kimlere sorulacak bilemiyoruz. Ama anlaşılan o ki halkın nabzını tutmak için daha çok sandığa gidilecek. Seçimden önce daha çok seçim yapacağız.
Ancak allame-i cihana da sorsanız, sonuç değişmeyecek. Biliyoruz ki, isim listesi genel merkezden belirlenecek. Belki bu yoklamalar genel merkezin isim sıralamasına yüzde 10 kadar etki edecek. Ama yine de liste tek ağızdan çıkacak. Sen gel, sen gelme denilecek ve aday listesi ortaya çıkarılmış olacak. Millet siyasetle bunaltıldığıyla kalacak.
Sonucu hayrolsun ne diyelim...
Mesnevi'den:
Güneş batıp yüreğimizi dağlayınca onun yerine kandil yakmaktan başka çaremiz yoktur.