PERHİZLER İLAÇLARIN BAŞBUĞUDUR

Sıkıntılar içindeysen sabret. Sabır ferahlık ve sevincin anahtarıdır. (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347-1376)

Perhizler ilaçların başbuğudur. (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347-1376)

Çiçeklerdeki güzellik, güldeki güzelliğin bir parçasıdır. Kumru sesindeki letafet, bülbül sesinin bir parçasıdır. (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347-1376)

Kuruntu ve vesveseli düşüncelerden arın. İnsan kalbi sazlık ve ormanlıktan farksızdır. Orada aslana ve yaban eşeğine benzer fikirler bulunur. (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347-1376)

Yüzü güneş gibi parlak ve güzel olmayanlar, yüzlerini gizlemek için geceyi isterler. (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347-1376) 

Baştan ayağa gül ve susam çiçeği gibi güzel olanlara ilkbahar, görme ve görünme yerinde iki göz gibidir. Sonbaharsa dikene bahar ve hayattır. Bu mevsimde gözlere her şey aynı görünür. Ama bahçıvan o dikeni güzün de görür ve bilir. (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347-1376)

Bütün hoş ve güzel çiçekler güzelliklerini göstermek için baharı beklerler. 

Ağaçlar çiçeklerle donanarak yemişlerin düğümünü atar. 

Çiçekler dökülünce meyveler baş gösterir. Bunun gibi beden zayıflayınca da ruh (mana yönü) baş gösterir. 

Çiçek madde, meyve manadır. Çiçek müjdeci meyve nimettir. (Eskiler, ruhun âli (yüce) olması için cismin fâni (yok) olması gerekir, derler.)                                                         (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347-1376)

Hakk'ın güzellik Dicle'sini tanıyanlar dünya düşkünlüğünden kurtulup Hakk'a kullukta varlık testisini kırmağa çalışırlar. (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347,beyit:2866)

Pire için kilim yakma, sinek vızıltısından şikâyetle gündüzden kaçma. (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347-1376)

Mânâ (Hak) kapısını çalarsan açarlar. Düşünce semalarına uçmak istersen seni doğan (şehbaz) yaparlar. (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347-1376)

Fikir kanadın çamura batmış, çamur yiyorsun. Et ve ekmek çamur gibidir az ye ki yerde kalmayasın. Ey pisboğaz, acıkınca azgın, yırtıcı köpek gibi yanına yaklaşılmaz, karnın doyunca da leş gibi elsiz ayaksız dünyadan habersiz kaskatı duvar gibi kalıyorsun. Tokluğun leşe, açlığın soysuz ite benzerken aslanların koştuğu bir yolda nasıl yürüyeceksin? (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347-1376)

Şekeri, rengi ve şekliyle ekmek somunu şeklinde yapsalar da yeyince şeker tadı gelir. (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347-1376) 

Bir mü'min altından bir put bulsa onu puta tapanlara bırakır mı? Hayır, alır, eritir faydalanacağı şekle sokar. (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347-1376)

Hacca giderken hacı arkadaşı ara, arkadaşın ister Türk, ister Hindli isterse Arap olsun o arkadaşın şekline ve rengine değil niyetine bak. (Hadis-i şerifte Peygamberimiz: Evvela arkadaş bulmalı, sonra yola çıkmalı, buyurdu.) (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347-1376)

Kıyamet büyük arz edilme günüdür. Yüce huzura (Hakk'a) çıkarılmağı işi-gücü, üstü başı düzgün olanlar ister. (Şerh-i Mesnevi, c.5,s.1347-1376)

Arkadaşın siyah da olsa aynı yolda gidiyorsanız renginiz birdir. Sen onu beyaz say.   (Ş. M. c.5,s.1347-1376)