ANNE-BABAYA GÖRE DERS ÇALIŞMAYAN ÇOCUKLAR!

Geçtiğimiz Çarşamba günü bir anne beni aradı ve çocuğunun hiç ders çalışmadığını, masanın başına bile oturmadığını söyledi.

Benden çocuğuyla konuşmam konusunda ricada bulundu.

Birçok anne babanın en büyük problemi bu! Çocuklarının ders çalışmaması!

Bu çocukların birçoğu ders çalışmaları gerektiğinin farkında üstelik!

Peki bu çocuklar neden ders çalışmıyor olabilirler?

Yada anne ve babalar neden çocuklarının ders çalışmadığını düşünüyor olabilirler?

Problemin nereden kaynaklandığının doğru tespit edilmesi gerekiyor!

Bu sorunu iki ana eksende değerlendirmek istiyorum bugün. Birincisi gerçekten ders çalışmayanlar, ikincisi ise anne ve babasına göre ders çalışmayanlar!

Birinci kısımdakilerle ilgili daha önce önerilerde bulundum bu köşede, bazı paylaşımlar yaptık.

Ben bugün aslen ikinci gruptakilerle ilgili yazacağım.

Bir çok öğrenci anne ve babasına tabiri caizse yaranamıyor. Bire bir görüşmelerimizde öğrenci ders çalıştığını elinden geleni yaptığını ancak anne ve babasının kendisine sürekli ders çalışmıyorsun ya da daha fazla ders çalış demesinden rahatsız olduğunu ifade ediyorlar.

Anne ve babalar, çocuklarının neden ders çalışmadığını düşünüyor olabilirler?

Tek nedeni yok elbette. Başlıcaları, çocuklarının iyi bir geleceğe sahip olmalarını istemeleri, bunun için de teog, ygs, lys gibi sınavlarda iyi sonuçlar almaları gerektiğine inanıyorlar. bu sınavlar bir sıralama sınavları tabiri caizse yarış olduğu için çocuklarının geride kalmalarını istemiyorlar.

Bu durum ebeveynde kaygıya neden oluyor. Bu kaygıyı da çoğu zaman çocuklarına bulaştırıyorlar.

İkinci nedeni ise, kıyaslamalar! Ayşe teyzenin kızı sabahlara kadar çalışmıştır, iş yerinde arkadaşımız Mehmet Bey in oğlu günde bilmem kaç soru çözüyordur gibi. 

Birçok neden daha yazılabilir ancak temel iki neden bunlar gibi görünüyor, gözlemlerimiz sonucunda!

Bu dünyada her birey şahsına özgüdür, biriciktir ve değerlidir.

Bizim çocuğumuz başkasının çocuğu değil ki! Onunla kıyaslayalım.

Ve yahut bizim çocuğumuzun kapasitesi ne? Bunun farkında olmamız gerekiyor, sevgili anne ve babalar!

Ya da bizim çocuğumuzun ilgi ve yetenekleri ne? Hiç ilgisi olmayan bir dersle ilgili olarak, daha fazlasına çocuğumuzu zorlamak, çocuğumuza eziyetten başka bir şey değil diye düşünüyorum.

Beni arayan annenin durumu da böyleydi.

Ailelerin çocuklarına; model, rehber olmaları gerekiyor.

Ve en önemlisi onları oldukları gibi kabul etmek. her çocuğun birbirinden farklı özelliklerde olabileceğini unutmamaktır. Çocukları olduğu gibi kabul etmek için de bir takım şeyleri dikkate almakta fayda vardır.

Her anne ve babanın çocukları ile ilgili beklentileri olabilir. Benim çocuğum öyle olsun veya böyle olmalı gibi düşünceler üretebilirler. Fakat hayatta her şey bizim istediğimiz şekilde yürümez. Çocuklarımızın genel yapısı da böyledir. Her çocuktan masanın başına oturup saatlerce ders çalışmasını beklemek hata olur. Önemli olan çocuğun farklılıklarıyla beraber ne kadar başarılı olduğu konusudur.

Çocukların hayattaki başarılarında çocukluk dönemlerindeki yaşantılarının da payı vardır. Bir çocuk küçüklüğünde hiç konuşmayan veya sessiz bir çocuk olabilir. Fakat bu çocuğunuzun hayattaki başarılarını etkileyeceği anlamına gelmemelidir. Çocuğu olumsuz etkileyecek olan şey sizin çocuğunuzu nasıl gördüğünüz ve ona nasıl davranıp, hitap ettiğinizdir. Çocuğun küçüklükteki yapısından dolayı ona karşı olumsuz hisler besleyip, onu olumsuz ifadelerle yererseniz işte bu çocuğu kötü yönde etkileyecektir. Ebeveyn olarak sizin göreviniz çocuğunuza her zaman güven aşılamak, onu başarıya karşı güdülemek, onu olduğu gibi kabul ederek üstün olduğu yönleri ön plana çıkarmaktır.

Çocuğunuzdan tabii ki bir takım beklentileriniz olacaktır. Fakat onun kendine has özelliklerini dikkate alarak beklentilerinizi belirlemelisiniz. 

Bu da onu olduğu gibi kabul etmekten geçer. 

Şunu kesinlikle hatırda tutmalısınız ki çocuğun yetişmesinde siz ebeveynlerin de büyük etkisi vardır. Yani onun değiştirilebilir olan özellikleri konusunda sizin doğrudan etkisi olacaktır. 

Çocuk dürüst olmayı, sevgi dolu olmayı, tertipli olmayı, empatik olmayı, nasıl çalışılacağını bile sizden öğrenecektir. Dolayısıyla çocuğun kendine has özellikleri olduğunu kabul edip, güçlü olduğu yanları geliştirmeye gayret etmek daha faydalı sonuçlar doğuracaktır.