Acı su kenarında yuva yapan kuş tatlı suyun yerini bilir mi? Ceyhun'la, Fırat'ı tanır mı? Bilse bile dedesinden işitmedir.                    

Beyim, doğruluk içten, isteyerek ve elinden geleni yaparak çalışmaktır. (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)

Edebli padişahların güzel ahlakı bütün yakınlarına aynıyla geçmişti. Padişahların huyu idare ettiklerine etki eder. Yağmurun feyziyle yeryüzü yemyeşil olur. 

Padişahı havuz, adamlarını havuzun muslukları sayarsak; su musluklardan akar. Havuzun suyu temiz olursa temiz su akar, su acı ve pis olursa muslukların her birinden pis ve acı su akar. Çünkü musluklar havuza bağladır. (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)    

Ruh padişahının güzelliği bütün bedene nasıl tesir ediyor? Aklın iyiliği cismi edeble nasıl güzelleştiriyor? Kararsız aşk insanı nasıl delirtiyor? Ustanın san'at ve huyu nasılsa çıraklarının da ruhu aynıdır. (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)    

Ey ilmine ve işlerine gururlanan, sultanın yanına git de oradaki büyüklük azamet ve ihtişamı gör. Yüce köşklerde okunan şiirleri, yapılan sohbetleri dinle de o saf denizin yanında damla kalan anlayışımızı tanı. (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)   

Evlat, âlem ilim ve güzellik suyu ile ağzına kadar dolmuş bir testi; o testideki su ise Hakk'ın güzelliği Dicle'sinden bir damladır. (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)    

Testi nedir? İçinde hislerimizin acı tatlı suyu bulunan bedenimizdir. Beş duyudan ibaret beş musluğu bulunan beden testisi ile içindeki suyu her türlü pislikten uzak temiz tut. Rabbim, Allah yolunda malını canını feda etmekten çekinmeyen müslümanların mallarını cennet karşılığı satın aldığını bildiren Kur'an'daki ayetine göre bizim bu testimizi kabul et. (Tevbe suresi, III) (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)   

Testiyi küpten yani Cenab-ı Hakk'ın hazinesinden dolu bulundur. Muslukları kapa, hislerini koru. Hak Teâlâ gözlerinizi kötü istekle (haram) bakışa kapayın buyurdu.  (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)   

Ey istekli, gel, fakirler cömertliğe muhtaç, cömertlik fukaraya. (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)    

Güzellerin ayna aradıkları gibi cömertlik de fakir ve kimsesizleri arar. Güzellerin yüzü aynada nasıl güzel görünürse iyilik ve hayırseverliğin güzelliği de fakirde görünür. Onun için Cenab-ı Hak Duha suresinde yâ Muhammed, “fakiri reddetme” buyurdu. (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)   

Fakirin iyiliğe olan aşkı onu coşturur, istetir. Yardımseverin fakire aşkı fukaraya iyiliklerle onu teşvik eder. Fakirin sabrı çoksa yardımsever onun kapısına gelir. Cömerdin sabrı çoksa fakir onun kapısına gelir. Fakirin sabrı onun olgunlukla iyiliğinin, cömerdin sabrı ise onun kusurunun belirtisidir.  (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)    

Fakirler Hakk'ın cömertliğinin aynasıdır. Hak ile olanlar cömertlikten ayrılmazlar. (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)   

Ey büyükler, ey halifenin adamları yüzünüz bana göre altından daha parlak. Sizi bir defa görmek için altınlar feda olsun. Benim durumum su çekmek için kuyuya ip salıp su yerine Hazret-i Yusuf'u çekenin durumuna benzedi. (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)    

Bir buğday başağı Hazret-i Âdem'in tuzağı olmuştu. Sonunda o insanlığın başağı (babası) oldu. (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283 

Doğan yavrusu tuzağa konulan et parçasına gelir, yakalanıp eğitildikten sonra padişahın bilek ve omuzunda oturma saadetine erer. (Ava gider.) (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)    

Akıl her şey değildir, o yiyecek ve sırları idrak ederse de aşkın cahilidir. Aşkı ve onun zevkini tam anlayıp idrak edemez. (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)    

Kişi bilmediğinin düşmanıdır. Sen hadiseye bir de bu pencereden bak. (Şerh-i Mesnevi, c.4,s.1283)    

Akıl; yeme içme, söz ve iş konularında rehberimizse de manevi konulardan habersizdir. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.984-985)