YAĞMUR, YGS VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Bismillah deyip bu yazımı, yazmaya başladığım saatlerde, sicim gibi yağmur yağıyor. Yağmurun sesi aşka değil, duaya ve şükre davet ediyor. Yıllardır göremediğimiz kar ve yağmurları bu yılda, bu mevsimde fazlasıyla gördük.

Binlerce hamd, binlerce şükür, yağmuru yağdıran, toprağı suya doyuran, varlıkları susuzluktan kurtaran yüce Rabbimize.

Öyle ya “Deki: Söyleyin bana! Eğer suyunuz yerin dibine çekilecek olsa, artık size kim bir akarsu getirebilir?”(Mülk,30)olduğu gibi, âlemlerin Rabbi Allah olmasa bizi kim susuz çöllerden kurtarabilir?

Onun için O'na ne kadar şükretsek, O'na ne kadar kulluk etsek az diye düşünüyorum. Bu düşüncelerle Allah'ın rahmeti olan yağmuru daha çok seviyorum. Bu düşüncelerle Allah'ın rahmetini ve yardımını umuyorum.

Bugün yağmurun sokaklarla birlikte, gönüllerimizi de yıkadığı şu saatlerde, iki milyonu aşkın, çoğu genç, geleceklerine yön verecek bir yüksek okul, bir fakülte kazanabilmenin ilk adımı olan YGS adı verilen, Yüksek Öğrenim'e Geçiş Sınavı'nda ter döküyor.

Sınav heyecanı yaşayanlar arasında, son numara dediğimiz, haliyle çok sevdiğimiz, oğlumuz Furkan Emre ve pek çok tanıdık arkadaşımızın, komşularımızın çocukları da var. Allah hepsine zihin açıklığı versin. Allah herkesin yardımcısı olsun.

Türkiye'nin bir gerçeği ki artık en az bir üniversite bitirmeden, en az bir yabancı dil bilmeden, iyi bir fakülteden diploma almadan iş bulmak, çok zor. Özellikle bizim gibi orta seviyede olan, babadan kalma bir meslek ya da zenginliğe sahip olmayan ailelerin çocukları daha çok çalışmak zorunda olduklarını biliyorlar.

Çünkü hiçbir şey eskisi gibi değil. Eskiden ekmek aslanın ağzındaydı. Şimdi ise karnına yerleşti, çıkar çıkarabilirsen, al alabilirsen. Eskiden kız çocuklarının okutulması ayıp sayılır, kınanırdı. Şimdi ise okumaması ayıp sayılır kınanır hale geldi.

Sonra şu da bir gerçek ki kız çocukları okumaya daha hevesli ve hayata daha çok asılıyorlar. Erkekler biraz daha boş vermiş, biraz daha sorumsuz görüntüsü veriyorlar. Ama anne ve babalar çocukları erkek olsun, kız olsun. Onların okumasını, iyi bir iş, iyi bir statü elde etmelerini, özellikle iyi insan ve adam olmalarını istiyorlar. Hiçbir fedakârlıktan kaçmıyorlar. Yemiyor yediriyorlar, içmiyor içiriyorlar. Gece gündüz çocukları için dua ediyorlar.

Çocuklardan çok sınav heyecanı yaşıyorlar. Onları motive etmek için, onların nazını, gazını almaya çalışıyorlar, ses bile çıkaramıyorlar.

Sınavın yapıldığı okul bahçelerinde, sınav salonlarının dışında ellerinde dua kitapları dua ediyorlar, herkesten çocukları için dua devşiriyorlar. Ellerinde Kutsal Kitabımız, Yasinler, Fetihler okuyorlar, ellerinde tesbih, tevhid ve tehlillerle yardım beklenecek tek makam olan Allah'a iltica ediyorlar.

Elbette bu bir sınavdır. Ve bu sınavda çalışan, soruları doğru çözecek zekâ ve yeteneğe sahip olan, isteneni iyi anlayan, sorulardan istenen cevabı kolayca bulabilen, zamanı iyi kullanabilen daha başarılı olacaktır.

Gönül ister ki hiç sınav olmasın ve herkes okumak istediği fakülteyi ve yüksek okulu okusun. Severek yapabileceği, çalışabileceği bir işi, bir mesleği öğrensin.

Ne var ki şimdiye kadar eğitim sisteminde bu dileğimiz fazla gerçekleşmemiş, atın önüne et, itin önüne de ot konulmuş, doktor olmak isteyen mühendis, mühendis olmak isteyen avukat, avukat olmak isteyen işletmeci, öğretmen olmak isteyen mimar, mimar olmak isteyen müftü gibi alanlarda okumak zorunda kalmıştır.

Çoğu gencimiz de onca yeteneğine rağmen kaldırım mühendisi olmaktan kurtulamamıştır.

Yine de bütün gençlerimize kız olsun erkek olsun, evli olsun bekâr olsun, başarılar diliyorum. Dünya hayatımızda başımıza gelebilecek diğer sınavlardan da başarı ile çıkabilmeyi niyaz ediyorum.

                                                   FAHRİYE UĞURLU

AK Parti Konya Milletvekili Fahriye Uğurlu'yu aday adaylığını açıkladığı ilk gün görünce ve kendisini tanıyınca, yıllar öncesinde Selçuk Üniversitesi Matematik bölümünde okuyan büyük kızım gözümün önünde canlandı.

28 Şubat'ın o hengâmeli günlerinde, kızım ve ailem, ne travmalar yaşamıştık. Başımızı açıp açmamak, okuyup okumamak arasında kalmıştık. Ben kızımı kendi adına serbest bırakmış, hiçbir baskı yapmamış, kararı kendisinin vermesini istemiştim.

O, çok düşündü, günlerce ağladı, biz de özellikle eşim gözyaşlarımızı içimize attık. Sonunda kızım Prof. Dr. Hayrettin Karaman'ın “Telefondaki Ses” isimli yazısını da okuyup etkilenince, derslere alınmadığı, sınıfa sokulmadığı, başörtüsü yüzünden dışlandığı ve horlandığı çok sevdiği okulundan yüreği yanarak, içi burkularak, pek çok arkadaşıyla birlikte ayrıldı.

 Hayata küstü, devletine küstü ve bir daha o okula gitmedi, gidemedi. Başını açmak şartıyla af çıktı, kabul etmedi. “Başımı açacak olsaydım, zamanında açardım, alın affınızı, başınıza çalın” dedi, gitmedi. Şimdi üç çocuğunu büyütmeye iyi bir eş, iyi bir anne olmaya çalışıyor.

Fahriye Uğurlu da 28 Şubat mağduru, İmam Hatip Lisesi mezunu, katsayı adaletsizliğine uğramış, istediği okulları engeller yüzünden okuyamamış, ancak S.Ü. MYO. İşletmecilik bölümünü bitirmiş.

Kızım yaşında, genç, idealist ve yüreği vatan sevgisiyle dolu bir kardeşimiz. Karatay İlçesi, Obruk mahallesi, Akörenkışlası'ndan aday adayı olmuş. Siyasi tecrübeye sahip çalışkan, itimat telkin eden gülümseyen bir yüze sahip.

Aday listesine girer de seçilirse, Konya için bir değer katacağına inanıyorum. En azından 28 Şubatçılara karşı, seçilmesi büyük bir tokat olacak, kızım ve kızım gibi binlerce mazlumun âhı yerde kalmayacaktır.

                                                 HEM NALINA HEM MIHINA

HÜSEYİN ARI

Eski Ak Parti Milletvekili, sonra BBP Konya İl Başkanı Hüseyin Arı CHP'den Konya Milletvekili adayı olmuş.

Eee! Adam arı olunca bal bulacağı yerleri arayıp bulacak. Aslında MHP'ye gitse daha iyi olurdu. Orada Faruk BAL var da!

                                                           GÜNÜN SÖ

BİR KİMSEYİ SAHİP OLMADIĞI SIFATLARLA ÖVMEK, O'NU KİBARCA YERMEK DEMEKTİR.                                                                                                                                                                         Cemil Sena