Bütün canlılar için gıdanın önemi geçtiğimiz yıllarda yaşanılan pandemiyle herkes tarafından bilinir hale gelmiştir. Beslenme açısından gıda üretimi, güvenliği ve sürdürülebilirliği önemlidir. Türkiye’yi dünyada önemli bir konuma getiren verimliliği yüksek, uluslararası rekabette güçlü sürdürülebilir tarım sektörüdür. Tarımsal üretim Türkiye ekolojisinde yetişebilen tarım ürünleri bakımından avantajlıdır. Temel gıda maddeleri üretiminde kendi kendine yetebilen, tükettiğinin fazlasını satabilen bir ülke olmak için iyi planlama yapılmalı ve uygulanmalıdır. Ayrıca ithal ettiği tarım ürünlerini işleyerek mamul ürün olarak ihraç eden ülke olma özelliğini artırarak tarım ürünleri ve gıda ticaretinden daha fazla pay almalıdır. Ülkemiz buna uygun potansiyele sahiptir. 

Tarımsal üretim ve ihracatta önemli payı olan Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş gibi olaylardan dolayı dünyada tarım ürünleri tedariki kırılgan bir hale geldiğinden tarımsal üretim, işleme ve gıda stokunun önemi tüketicileri bazı yıllar endişeye sevk etmektedir.  Ülkemizde bu endişe verici durumların yaşanmaması için havza bazlı üretim planlaması önemlidir.

Türkiye’nin tarımsal hasılada Avrupa’da ve dünyada ki yerini koruması önemli olduğundan hem ülke insanının ihtiyacının karşılanması hem de ihracatın artırılması için tarım sektörüne planlama yanında destek de verilmelidir. Tarım sektörü iş gücü istihdamı ve üretim bakımından da önemli bir potansiyele sahiptir. Ülkenin farklı coğrafyalarında yetişebilen ürün çeşitliliği ve verimliliği ülke tarımı açısından bu gün önemli olduğu gibi önümüzdeki yıllarda daha fazla artış gösterecek sektörlerin başında gelmektedir.

Tarım sektörünün önemli bir değer olarak hayatiyetini sürdürebilmesi için yeni tarım politikalarının geliştirilmesi, havza bazlı üretim sistemi uygulaması yaygınlaştırılmalıdır. Havzalar için akademisyenlerinde yer aldığı üst düzey yönetimler oluşturulmalı, havzalarda yetiştirilecek ürünler alternatifli olarak doğru tespit edilmeli ve çiftçinin eline geçecek ürün geliri iyi dengelenmelidir. Desteklemelerde araziye değil ekilen araziye destek verilmeli ve ülke geneli değil havza bazlı ilave desteklemelere ihtiyaç duyulmaktadır.

Ülke için stratejik ürün olarak değerlendirilen tarım ürünlerinde verilen hazine desteği devam ettirilmelidir. Ürünler için ekim döneminde avans fiyat açıklaması yapılmalı ve ürün hasat döneminde gelişen şartlara göre ek ödemelerle esas fiyat belirlenmelidir. 

Ülkemizde yetiştirilme şartlarına göre ekim öncesi (tohum yatağı hazırlama, münavebe, tohumluk seçimi, ekim zamanı, ekim derinliği, ekim şekli vd.) , bakım, hasat ve hasat sonrası (nakliye, depolama, ürün işleme vd.) kayıpları en aza indirecek çalışmalar artırılmalıdır. 

Konya’nın tarımsal potansiyeline göz atacak olursak; Konya, 2.6 milyon hektarlık tarım alanı ile ülkenin toplam tarım alanının %11.2’si gibi çok önemli bir oranını oluşturmakta ve Türkiye’nin toplam tarımsal üretiminin yaklaşık %10’unu karşılanmaktadır. Bu oranlar dikkate alındığında Konya’nın tarımsal üretimde ki yeri ve önemi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Üretilen tarım ürünlerinden tahıllarda buğday ve arpa, baklagillerden ise nohut, kuru fasulye, mercimek (yeşil ve kırmızı) ilk sıralarda gelmektedir.

Konya birçok üründe Türkiye’de en fazla üretim yapan ilidir. İlde bulunan dört şeker fabrikası Türkiye’nin şeker üretiminin %25’i ve ülkemizin toplam tuz üretiminin %65’i ilimizde gerçekleştirilmektedir. Tahıllarda Türkiye üretiminin yaklaşık %11’lik kısmı Konya'da üretilmektedir. Konya en çok un fabrikası bulunan il olup un ihracatında önemli bir paya sahiptir.

Türkiye 1.4 milyon ton sertifikalı tohumluk üretimi ile kullandığı sertifikalı tohumluğun  %96’sını karşılayan ve 97 ülkeye tohumluk satan bir ülkedir. Ülke içerisinde özellikle tahıl ve yem bitkileri tohumu üretiminde Konya oldukça ileri durumdadır. Türkiye tohum üretiminde %39’luk pay ile Türkiye’de ilk sırada yer almaktadır. Çok sayıda üretici tohum şirketleri ile birlikte üretim ve tohumluk hazırlama konusunda modern anlamda üretim yapılmaktadır.

Konya ve bölgesi için KOP (Konya Ovaları Projesi) tarımsal alan için oldukça önemli katkı sağlamıştır. Ancak Konya ovasının kapalı havza olması ve mevcut suyun kendine yeterli olmaması nedeniyle dış havzalardan mutlaka su getirilmeli gerekmektedir. Sulu tarım yapma alışkanlığı olan bölge üreticisinin su talebi acilen karşılayacak projeler hayata geçirilmelidir.

Konya Yenigün gazetesinin 19.01.2023 tarihli sayısında tarımda “2023 Yılı ve Sonrası Tarımın Beklentileri” başlığı ile verdiğim bilgileri tekrar etmemek için birçok hususa burada yer vermedim. Ancak her biri önemli olan konulara siyasi gözle değil ülkenin sosyo- ekonomik durumu dikkate alınarak akademik ve konu uzmanı kişilerce havza bazlı bakış ve çözümlere ihtiyaç olduğu dikkate alınmalı, tarımla ilgili uzman ve akademisyenlerin araştırma ve görüşleri esas alınmalıdır.

Ülkemiz tarımına yön veren politikaların bütün üreticilerimize hayırlı hizmetler getirmesi dileklerimle hoşça kalınız.