Ana teması “Din samimiyyettir” olan Kutlu Doğum Haftası sebebiyle Konya ve ülkemizin pek çok yerinde hatta yurt dışında Hz. Peygamberimizi anma ve anlama etkinlikleri yapıldı.

Okullarda özellikle İmam hatip Orta Okulları ve İmam Hatip Liseleri'nde pek çok öğrencimiz, öğretmenleriyle birlikte Hz. Peygamber'e olan sevgi ve özlemlerini gösterdiler. Peygamber sevdalıları salonlara ve stadlara sığmadılar.

Alemlere rahmet olarak gönderilmiş sevginin ve muhabbetin kaynağı O yüce insanla sözler ve cümleler ayrı bir güzellik kazandı. Onun sevgisiyle yürekler yandı ve coştu.

Biz Kur'an'ın hadimleri

Pür imanlı ve zindeyiz,

Bu yoldan dönmeyiz asla

Peygamberin izindeyiz, diyen imanlı nesiller, Onun hayatını anlattılar. Onun davasını, ideallerini fikirlerini sundular. Şairin,

Muhammed'den muhabbet oldu hasıl,

Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl? 

 dediği gibi O'nun olduğu ve O'nun konuşulduğu yerde sevgi anlamını buldu, muhabbet oluştu.

Bizlere ne mutlu ki böylesine yüce bir Peygamberin ümmetiyiz. O, bizler için en güzel örnek, en ideal en muhteşem özelliklere ve güzelliklere sahip eşsiz insan. Yerine göre korkutucu, yerine göre müjdeleyici, yerine göre yolumuzu aydınlatıcı, yol gösterici bir rehber.

Allah'ın şânını yücelttiği, ismini kıyamete kadar yaşatacağını müjdelediği, böyle bir peygamberin sevdalısı olduğunu her fırsatta söyleyen bizlerin görev ve sorumlulukları hem daha çok, hem de daha fazla önem taşımaktadır.

Öncelikle O'nu iyi tanımak, hayatını iyi öğrenmek, O'nu iyi anlamak zorundayız, O'nun hayatını çocukluğundan ölümüne kadar iyi bilmeli, O'nun yüksek ahlâkını çok iyi öğrenmeliyiz. O'nun getirmiş olduğu ilâhi mesajı bütün incelikleriyle kavramalıyız. O'nun ahlâkı  gibi bir ahlâka sahip olmalıyız, O'nu çok sevmeliyiz. O'na lâyık olmaya çalışmalıyız.

Bu sevgiyi yılda bir kere, sadece Kutlu Doğum haftalarında değil, yıl boyu, özel ya da genel toplantılarda, panel, sempozyum, açık oturum gibi programlarda yapmalıyız. Peygamber sevgisini, bütün zaman ve mekânlara taşımalı, gündemimizi Hz. Peygamber'le oluşturmalıyız.

O'nu yani Hz. Peygamber'i sevmenin Allah'ı sevmek olduğunu, O'na itaat etmenin Allah'a itaat etmek olduğunu, O'nun bizler için Üsve-i Hasene olduğunu zihinlere yerleştirmeliyiz. Kur'an ve O'nun sünnetine tabi olmakla kurtuluşa erebileceğimize inanmalıyız.

Ama her şeyden önce samimi olmalıyız. Ciddi olmalıyız. Kaypak ve iki yüzlü olmaktan, dünyalık arzu ve heveslerimizi putlaştırmaktan uzak durmalıyız.

Samimiyyet sınavından başarıyla geçmeli, örnek bir İslam toplumu oluşturmalıyız.

Yoksa lafla peynir gemisi yürümüyor.

Selâm ve dua. Muhabbetle ve Muhammed'le kalın.

                                     HEM NALINA HEM MIHINA

GALATASARAY VE KONYASPOR

Galatasaray Kasımpaşa'ya 4-0 yenilince ortalık karışmış. Anayasa Mahkemesi'ne kişisel başvuru hakkını kullanıp itiraz edeceklermiş. Teknik Direktör Mancini de Yüksek Seçim Kurulu'na “Bu kadar gol olmaz, goller yeniden sayılsın” diye gitmeye hazırlanıyormuş.

Bence Torku Konyaspor da aynısını yapmalı, çay şeker muhabbetine son vermelidir. Uğur Tütüneker hocayı çay ikram etmediği için kınama mesajı yayınlamalıdır. “Uğur Hoca, bu nasıl vefa” diye sormalıdır?

                                                     GÜNÜN SÖZÜ

AH ÖMÜR, YAZIN NE YİYEYİM KIŞIN NE GİYEYİM DERKEN BİTTİ?

                                                                                                          Şeyh Sâdi Şirazî