İslami Mücadele için bir ömür vakfetmiş kıymetli annemiz Kamile Şahin'in vefatının ardından, kuramadığım cümleleri ve yazamadığım metinleri bir kenara bıraktım. Bugün sizlere mücadelenin içinden yazacağım. Dün var olan fakat bugün ise bilincinin kaybolduğu mücadeleyi Merhume annemizden öğrendiğim kadarıyla kaleme alabiliyorum. 

Peki kimdir Kamile Şahin? 80 darbesinde Müslümanların zulüm gördüğü sırada ve malum 28 Şubat sürecinde Müslüman kadınların umutlarından biri. Bugün sahte olduğu ortaya çıkarılmış sözde Selam Tevhid Terör Örgütü adı altında gerçekleştirilen UMUT operasyonuyla Müslüman'ca yaşayıp, sistemin çarkına okumayı başardıkları için yıllarca suçsuz yere hücrelerde tutulan kıymetli Mehmet Şahin'in eşi. 

Mücadelenin içinde onlarca yılını geçiren Merhume Kamile Şahin'i ne darbeciler, yasakçılar ne başörtüsü düşmanları ne de Eskişehir yolları yaşlandırmıştı.  Kamile Şahin katıldığı bir basın toplantısında şu sözleri söylemiş, “Yaşadıklarımızın sadece filmlerde görülebilecek şeyler olduğunu sanıyorduk” bugün cezaevlerinde suçsuz oldukları bilindiği halde hala çok sayıda Müslüman yatıyor. Bizler metaneti acıyı ve üzüntüyü dönüştürüp İslami fikrin yüceliğini savunma adına çaba göstermek zorundayız. Bizler suçsuz olduğuna inandığımız bu insanların ve ailelerinin hamisi olmak zorundayız.

Yine Kamile Şahin'in cezaevi ziyaretinde yaşadığı olaydan kısa bir alıntı,  “Çocukları da beni de soğukta dışarıda bekletiyor, sonra yine soğuk ortamlarda üstümüzdekileri çıkarttırıp arama yapıyorlardı. İçeri parmak izimizi algılayan bir alete parmak basarak girebiliyor ve çıkabiliyorduk. Bir defasında neden olduğunu anlamadığımız bir şekilde çıkarken makine kızımın parmak izini tanımadı. Bizi tanımalarına rağmen saatlerce beklettiler, sonra savcı geldi ve zabıt tutup öyle bıraktılar. Bırakırken de 'Dua edin ki bu cezaevinde hiç kadın mahkum yok, yoksa hayatta çıkamazdı' dediler”. Bugün bir nebze de olsa Müslümanların dayatma altında olmadığı bu topraklarda mukaveme kavramını tam anlamıyla benimsemiş olmak zorundayız. Yarın bir Müslüman olduğumuzu söylerken, tüm değerlerinden uzak Kuran'dan Sünnet'ten uzak çocukların velileri olmayı istemiyorsak, dün yaşanılanları hatırlamak zorundayız.  Kamile Şahin annemizden son olarak şu cümleleri paylaşacağım : “Allah insana bir bela verdiğinde mutlaka bunun bir sebebi vardır. Yaşadığımız olaylar bize güçlü olmayı, bazı şeylerin üstesinden gelebileceğimizi gösterdi. Ben birçok şeyi tek başıma yapmayı öğrendim. Eşim cezaevinde iken eşimin spor salonunu kızımla birlikte idare etmek zorunda kaldık. Bütün müşterilerimizi kaybetmiştik. Toparlanabilmek için tek başımıza mücadele verdik. Sadece maddi değil, manevi desteğe de çok ihtiyacımız olan günlerdi ama insanlar eşimle aynı akıbete uğramaktan korktukları için bizden uzak durdular”. İşte dün yaşananlarla bugünlere dek direndiği hayatta binlerce yetime anne olmuş bir hanımefendinin birkaç cümlesi. Mücadelesine şahit olduk, Allah şahitliğimizi kabul etsin. Bugün herhangi bir Müslüman öldüğünde bile dertlenmiyorsak üzülmüyorsak, biz de ölmüşüz kardeşlerim. Merhume annemizin hayat mücadelesinden birkaç satırda olsa yazmak istedim. Yaşadığı tüm eziyetlerin ardından bir Müslüman daha cennete ulaştı İnşallah.

Selam ve umut ile!

MUHAMMED DENİZ