Kıbrıs denilince aklınıza ne geliyor? Bu soruyu sorduğumuzda 'Texas'a bir alternatif', 'Ucuz içki' , 'Sınırsız eğlence'  gibi ifadelerin dışında bir yanıt bulamıyorsunuz. Ünlüler yılbaşında, dini bayramlarımızda hatta hatta balaylarında Kıbrıs'ta görüntüleniyor. Kıbrıs'a gittiğinizde magazin haberlerine konu oluyorsunuz. Oysaki Kıbrıs Barış Harekatı'ndan hemen önce Kıbrıs'ta bir cinayet bir vahşet ve çok büyük bir insan hakları ihlali ile karşı karşıya kalınmıştı. Bugün, tanıklık etmediğim için sayılarla ifade edemeyeceğim bu katliamın hala sürdüğüne ilişkin birkaç ifadeye yer vermek istiyorum.

***

Kıbrıs'ın herkesçe bilinen bir özelliği vardır. Orada uygun fiyatlarda Hukuk, Tıp ve daha birçok önemli bölümü okuyabilirsiniz.Birçok arkadaşım da orada üniversite okuyor. Daha önce Kıbrıs'a hiç gitmedim. Burada yer verdiğim konuların bir kısmı da orada öğrenci olan arkadaşlarımın sıkıntılarıdır. Kıbrıs'ta öğrenci yurtları da çok pahalı öğrenciye verilecek evlerde. Üstelik burada birine borçlanıyorsanız bu borcu sizin hanenize 'Sterlin' olarak yazıyorlar. Kıbrıs'ta kalan arkadaşım bin liranın üzerinde kira ödüyor. Sanırsınız ki dükkân kirası. Burada dikkati çekmek istediğim nokta ekonomik düzey ve maddi tutumlar değil, öğrenciler üzerinden duygu sömürüsü yaptığımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. 

***

Burada benim en çok dikkatimi şu çekti, bugün Balkanlara, Orta Asya'ya birçok farklı ülkeye gittiğinizde Türk olduğunuz için tarihsel saygınlığınızdan dolayı bir hürmet görüyorsunuz. Bugün karışıklıklar içindeki Suriye'ye gitseniz bile bu geçerli.  Fakat Kıbrıs'a okumaya yolladığımız öğrencilerimize bir bardak suyu bile karşılıksız vermiyorlar. Bu durum içler acısı bir durum. Tam anlamıyla kültürel bağdan, tarihsel hoşgörüden uzak kalmış bir toplum inşa edilmiş. Bugün görüşlerini aldığımız Profesörlerin de ifadelerine dayanarak Rumlar, İngilizler, Yunanlar burada çıkarları olan kim varsa 'Enosis' i filli anlamda gerçekleştirememiş olsa bile, bu insanların kamusal alanlarında bu fikri hakim kılmışlar. Tam anlamıyla kapitalist, ekosistemlerinin de zorunlu bir gereksinimi paraymışçasına bir hayat şartları Kıbrıs'a hakim durumda. Ayrıca ne yazık ki Kıbrıs'ta Türk olup Türkiye'den hoşlanmayan insanlar da var. 

***

Caner Arabacı hocanın “Hem askeri hem kültürel bir teyakkuz gerekli” ifadelerini hatırlatarak şunları belirtmek istiyorum. Bugün Kıbrıs bir Türk Cumhuriyeti ise Televizyon kanallarımızda gazetelerimizde Kıbrıs'ın adı 'Kıbrıs'a özel fiyatı ile' ifade edilmekle sınırlı kalmamalı. Kıbrıs'ta Türk kültür endüstrisinin yetersiz olduğunu görüyoruz. Adaletsiz bir mülk sahipliğinin olduğunu görüyoruz. Bunların sorumlusuyuz ve vebali bizim boynumuza. 

***

Kıbrıs Türk yönetiminin görmezden geldiğini düşündüğüm PKK kamplarını da bir kenara bırakamayız. Orada bir sürü terörist beyin yetişiyor. Enosis'ihakim kılmak isteyenler buradaki terör gruplarının derneklerine para yağdırıyorlar. Öğrenci kardeşlerimizden öğrendiğim kadarıyla PKKlı öğrenciler huzur ve refah içinde yaşayıp söz sahibi iken bizim evlatlarımız huzursuz durumda. Gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsak Türkiye'de iktidara vakfettiğimiz(!) sivil toplum kuruluşlarımızın her birinin Kıbrıs'a şubesini açmak zorundayız.  Kıbrıs'taki Türk vatandaşlarının birçoğu yabancı dil biliyor üstelik ana dillerinden daha çok bu yabancı dilleri tercih ediyor. Bu anlamda yapılması gereken çok net, kültürel yatırımlar yapmak zorundayız. Hem adanın güvenliğini sağlamalı hem de buradaki insanlara gündemlerimizde yer vermeliyiz. Kıbrıs'a kültürel bir çıkarma yapmamız gerekiyor. Müzakerelerden lehimize bir sonuç alsak bile bu kültürel katkıyı sağlamadıkça Kıbrıs'ı gözden çıkarmışız demek oluyor.