Başarı, refah ve gelişim için kazan kazandır. Ama nasıl?
Gelişmiş ekonomilerin bazılarını incelediğimizde karşımıza çıkan bu kavram onların başarılarını büyük ölçüde etkilemiştir. Günümüzün süper güçleri dediğimiz ülkeleri zamanında uygulamış ve başarılı oldukları ekonomik politikalara borçludur başarılarını.
Bu politikalardan birisi ve en büyük katkıyı sağlayan vergi indirimidir. Vergi indirimi politikasıyla işsizlik azaltılmış, üretkenlik artmış ve dolayısıyla ülkenin vergilerden toplamış olduğu gelir artırılmıştır. Şu şekilde, ekonomide vergi indirimiyle beraber girişimcilerin ya da işverenlerin maliyetleri düşer ve düşen bu maliyetlerle beraber bu insanlar vergi tasarruflarını başka alanlarda yatırım yapmaya yönelirler.
Yatırımlarıyla beraber yeni işletmeler, iş alanları ortaya çıkar ve dolayısıyla bu işletmelerde çalışacak insanlara ihtiyaç olacağından ekonomideki işsizlik de azaltılmış olmaktadır. İşletmelerin ve iş alanlarının artışıyla beraber ve yeni eklenen çalışanlarla beraber sonuç olarak devlete fazlasıyla vergi geri dönecektir ve devletin gelirlerinde artış olacaktır.
Bahsettiğim örnekte herkes kazançlı çıkmaktadır ve herkesin kazançlı çıktığı ortamda paylaşım, huzur, mutluluk ve başarı vardır. Herkes geleceğine güvenle bakar tereddütleri olmaz varsa da bizlerin ki kadar büyük değildir, işverenler, çalışanlar, gençler tabiri caizse kara kara düşünmezler yarınlarını.
Kazanmak için öncelikle kazandırmak gerekir, yardım gerekir, fedakârlık ve halden anlamak gerekir. Bir şeyler vermeden istemek insanları zorlar çünkü onlara bir şeyler verilmemiştir ve karşılığında çok şey istenmektedir bu imkânsızdır.