Mevlâna Kültür Merkezi Sema Salonu, 23 Kasım Pazar günü, akşam namazından itibaren erkenden dolmaya başlamıştı. Görevli gençler misafirlere hoş geldiniz diyerek, kadın ve erkek ayrı olacak şekilde yer gösteriyorlardı. Haremlik selâmlık denilen oturma şekline kimse itiraz etmiyor, boş olan yerleri dolduruyorlardı.
Koca salon ağzına kadar dolmuş İnsanlık İçin Hayırlı Ümmet paneli tam da zamanında başlamıştı. Altınoluk Dergisi ve Erkam Radyo'nun düzenlediği Panel, İstanbul'dan gelen sunucu, hafız ve Tasavvuf Musikisi sanatçılarının ve birbirinden değerli konuşmacıların katılımıyla, Konyalılara müstesna bir gece yaşattı.
Hafız İbrahim Çoban'ın okuduğu Kur'an, Ayasofya Hafızlar Topluluğu'nun söylediği İlâhi, naat ve kasideler gönülleri titretti, ruhlara şifa oldu.
Gazeteci yazar Ahmet Taşgetiren'in sunuculuğunu yaptığı Abdullah Sert, Prof. Dr. İrfan Gündüz ve Prof. Dr.İsmail Lütfi Çakan'ın konuşmacı olarak katıldığı Panel, çok anlamlıydı. Çok dikkat çekici ve uyarıcıydı. Ahmet Taşgetiren'in usta sunumu, ayetlerle, hadislerle, Muhammed İkbal'den, M, Akif'ten, Arif Nihat Asya'dan aldığı şiirlerle süslediği konuşma büyük takdir topladı.
Seccaden kumlardı
Devirlerden, diyarlardan
Gelip göklerde buluşan
Ezanların vardı
Mescit mümin, minare mümin!
Taşardı kubbelerden tekbir,
Dolardı kubbelere amin
!!.
Besmele ekmeğimizin bereketiydi
İki dünyada aziz ümmet
Muhammed ümmetiydi diye başlayan sunum konuşmasından sonra sırasıyla Abdullah Sert, Prof. Dr. irfan Gündüz ve Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan yirmişer dakikalık birer konuşma yaptılar.
Abdullah Sert, hayırlı olan, vasat olan aziz olan ümmetin tanımını yaptı. Ümmet-i Davet ve Ümmet-i İcabet'ten söz etti. Hayır, bütün güzelliklerin ortak adıdır, Hayır, bir yüreğe ulaşmaktır. Bir gözyaşını silebilmektir dedi.
Prof. Dr. İrfan Gündüz ise vakıf geleneğinden, hayır hasenat yapmaktan, insanlara, hayvanlara hatta ağaçlara ve bitkilere şefkat ve merhamet göstermekten yürek çarpıcı örnekler vererek söz etti.
Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan ise İnsanlık için hayırlı Ümmetin yedi önemli özelliğinden söz ederek konuşmasını sürdürdü. Bu özellikleri şöyle sıraladı:
Ümmet-i Muhammed'in manevî şahsiyetine leke getirmemek,
Ümmeti inşa eden Sünnet-i Seniyye'ye uymak,
Din kardeşliğini öncelemek,
Dinimizi önemsemek,
Ümmetin dertleriyle ilgilenmek,
İnananlardan yana tavır almak,
İnsanlık için muvahhid, inançlı nesiller yetiştirmek.
Panel konuşmaların ardından, Sinevizyon gösterileriyle son buldu. Arif Nihat Asya'nın Naat isimli şiiri dinleyenleri coşturdu.
Sonuç olarak Konya'ya ve Konyalılara yakışan bir gecenin ardından kulaklarda İnsanlık için hayırlı ümmet olmanın önemi ve sorumluluğu kalmış oldu.
Evet, iki dünyada aziz olan ümmet Muhammed ümmetiydi. Çünkü aziz olan Allah, izzetin kaynağını Kur'an'da göstermiş izzet (güç, onur ve üstünlük) Allah'ın, O'nun Resulü'nün ve müminlerindir. (Münafikûn,8) buyurmuştu.
Evet, Kelâm-ı ilâhî olan Kur'an, müminlerin önüne model olacak, örnek olacak, öncü olacak, ana topluluk olacak, insanlığa, iyilikte ve hayırda lider olacak, kötülüklerle mücadele edecek hayırlı bir ümmet inşası hedefi koymuştu..
Evet, Kur'an, Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükleri men eden bir ümmet (öncü topluluk) bulunsun. İşte kurtuluşa eren onlardır.(Al-i İmran.104) ayetiyle de, bizleri böyle bir ümmet olmaya yönlendirmişti.
HEM NALINA HEM MIHINA
KIŞ GÜZELLİĞİNİ FELAKETE ÇEVİRENLER
Dünkü gazetemizi elime alınca, kışın getirdiği bütün güzellikleri adeta unuttum. Birden Anderlecht'e 2-0 yenilen Galatasaray'ın haline döndüm. Aman Allah'ım neydi o haber başlıkları?
Konsan çöktü.
Elektrik kesildi, Konya dondu. Zafer'deki Camlı Köşk'ün demir gölgelikleri çöktü.
Ulaşıma Alacabel mevkiinde kar engeli, Gelemiş mevkiinde ulaşıma kar engeli
Kar, ağaçları devirdi, dalları kırdı.
Güneyyurt Beldesi'nde hayat durma noktasına geldi.
Bunun gibi birçok haber.
Alt tarafı 25-30 cm. kar yağdı ve hayat durdu. Trafik felçti zaten, iyice felç oldu.
Ah yurdum insanı ah, hayatımızı sanki üç cm.lik kara göre planlamışız. İşimizi de ona göre yapmışız. Biraz yağmur yağsa, biraz fazla kar yağsa, sular kesiliyor, elektrikler kesiliyor, kaloriferler, doğalgaz yanmıyor, çatılar uçuyor, damlar çöküyor. Okullar tatil ediliyor. Belediyeler şoka giriyor.
Ya daha fazla olsa, daha fazla kar yağsa, yağmur yağsa halimiz ne olacak?
GÜNÜN SÖZÜ
KİMİ İNSANLA ZAMAN GEÇMEZ, KİMİ İNSANLA ZAMAN YETMEZ.
Ali Baş