Çanakkale Savaşlarının 100.Yıldönümü münasebetiyle 13 Mart Cuma günü Hilal Eğitim Vakfı ve Türk Hukukçular Derneğinin düzenlediği Bir Destandır Çanakkale adlı Çanakkale şehitlerini ve gazilerini anma programına davet edildik. Konya Ticaret Odası'nda düzenlenen programa eşimle birlikte davete icabet ettik.
Akşam saat 8.00'de başlayan programa ilgi oldukça fazlaydı. Canlı olarak 42 Konya TV de programı tüm dünyaya duyurdu. Aziz şehit ve gazilerimize saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından programa geçildi. Pek çok sivil kuruluşları, akademisyenler, öğrenciler ve milli davaya gönül vermiş kişilerin katıldığı programın açılış konuşmasını Hilal Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şahin Akıncı yaptı.
Şahin Akıncı, günümüz olaylarını doğru anlayabilmemiz ve problemlerimize çözüm yolu üretebilmemiz için geçmiş tecrübelerimizden istifade etmemiz, tarihi olayları doğru okumamız gerektiğini vurguladı. Şahin Akıncı, Çanakkale programının neden tertip ettiklerini şöyle açıkladı: Çanakkale, içinde binlerce destanın var olduğu bir cephedir. Bu cephede her bir nefer ayarı ayrı destan yazmıştır. Bu neferler, bu vatanı yurt yapabilmek için buraya geldiler. Şimdi bu olaylar gelmiş geçmiş diyemeyiz. O zaman düşman vardı, şimdi de var. Düşman bir yere gitmiş değil. Bize diyorlar ki Efendim, o zaman düşmanlık varmış, şimdi ise kardeşlik var. Dünya başka bir yere gidiyor.
Barış içinde yaşamamız hepimizin isteği. Ama dostumuzu dost olarak düşmanı da düşman olarak tanımak ve bilmek mecburiyetindeyiz. Eğer pusulayı şaşırırsak başımıza ne geleceği malum. Bir ayeti kerime vardır Müslümanları uyarmak için: Allah'ı bırakarak onun düşmanlarını dost edinmeyin diye. Müslümanlar ancak Müslümanları dost edinmeli. Emelleri bizi parçalamak bölmek olan devletleri dost edinmemeli. 1992 yılında yaşanan olaylar hepimizin gözleri önünde gerçekleşti. Onlar, kâfir olan Sırplara ve Hırvatlara bel bağlamışlar, onları kardeş kabul etmişlerdi. Boşnaklar o zamana kadar Sırpları kardeş bellemişler, onlardan bir fenalık geleceğini asla düşünmemişlerdi. Önce Sırplar sonra da Hırvatlar kapılarına dayanarak onları katletmeye başlamışlardır. Bütün dünyanın gözü önünde Sırplar Boşnakları doğramışlardır. Avrupalı devletlerden hiçbirisi sesini çıkartmamıştır.
Aynı olay yıllarca önce Filistin'de meydana geldi. Onlar da müminleri bırakarak kâfirleri dost edindiler. Mallarını, mülklerini Yahudilere sattılar. Bu gün ise yaşanan sıkıntılar malum. Önce vatanlarını kaybettiler, sonra geri almak için mücadele veriyorlar.
Bu günün sıkıntılarını çözmek için Çanakkale'ye dönüp şöyle bir bakmanın yeterli olduğunu ifade eden Şahin Akıncı, bu gün baş belası problemlerimizden birisi haline gelen PKK terör örgütünün faaliyetlerini doğru teşhis etmemiz gerektiğini söyledi: Çanakkale'ye biz erzak yetiştiremedik; ama birileri Ermenileri ayaklandırmakla meşguldü. Osmanlı Devleti, kendi askerine yiyecek ve giyecek veremezken, onca imkânsızlıklara rağmen Ermenilere hazineden para ayırarak onlara para verdi. Ermeniler de tehciri bahane ederek sözde soykırım yaygaralarını kopardılar. Amaçları Türkiye'den toprak koparmak...
Şahin Akıncı, geçmişten ders çıkarmaksak bu günkü olayları çözümlemek içi eşkıya başının ağzına bakmak zorunda kalacağımızı ifade etti. Bu toprakların kolay kolay vatan edinilmediğini belirten Akıncı, Bu gün bizim hükmettiğimiz saha dışında kalan Balkanlar, Kafkasya ve Suriye, Irak vs. birer vatan topraklarıdır. Toprak vatan olması için bedel ister. Bu bedel de fazlasıyla verilmiştir. Nerede bir damla şehit kanı varsa orası vatan toprağıdır. Nerede bir ecdadın mezar taşı varsa orası vatan toprağıdır. Cenazelerini nakletsek bile onların ruhları bu vatan topraklarını asla terk etmeyeceklerdir. Batı, Osmanlıyı bölmek ve topraklarını paylaşmak için egemenliği altında bulunan milletleri nasıl kışkırtıp ayaklandırdıysa bu gün de Türkiye cumhuriyeti üzerinde aynı oyunu oynamaktadır. En son Müslüman olduğu halde Mekke Şerifini ve Arapları nasıl Osmanlı Devletine karşı kışkırtıysa, Şerifler isyan ettilerse bu gün de durum aynıdır. Bu gün elimizde kalan son vatan parçası Anadolu üzerin de elimizden almak için bir takım oyunlar oynanmaktadır. Batılı emperyalist devletler, bizim Doğu ve Güney doğu Anadolu bölgelerimize gözlerini dikmişler, halkı isyan etmeye çalışmışlardır. Bu oyunlara gelmeyelim! Şunu unutmayalım; batı, özgürlük vaad ettiği hiç kimseye bağımsızlık vermemiştir. Mekke Emiri Şerif Hüseyin İngilizler tarafından bağımsızlık vaadiyle kandırılmış; fakat kendi topraklarına hükmetme yetkisi verilmemiş; bu topraklar Suud ailesine teslim edilmiştir.
Bugün PKK, kendi devletine isyan etmiştir. Kendi ülkesine isyan eden hiç kimseyi batılılar iktidar koltuğuna oturtmamıştır. Amerika'ya ve İngiltere'ye güvenerek ihanet edenler boşuna heveslenmesinler. Batılılar ilk önce onların icabına bakar. Devlet kurmak istiyorlarsa işte meydan! Devlet kurmak ve vatan parçasından toprak koparmak ancak kanla olur. Vatan elde etmek büyük bedel ister. Eğer bu bedeli ödemek istiyorlarsa buyursunlar ödesinler. dedi.
Şahin Akıncı Hocamızın görüşlerine katılmamak mümkün değil. Hepimiz en az onun kadar doluyuz. Bu toprakları üç beş çapulcuya da bırakmaya asla niyetli değiliz. Türkün ayranını kabartmasınlar. Askerse asker, hasta bakıcı ise hasta bakıcı, can ise can bizler vermeye hazırız. Yeter ki vatanın bir karış toprağı bizim elimizden alınmasın, gayriye verilmesin.
***
BACIYAN-I MERAM
Konya Fikir ve sanat adamları derneği kadın üyeleri Fatma Şeref Polat, Hüzeyme Yeşim Koçak, Şafak Oğuz Çakır ile birlikte geçen hafta Meram Belediye Başkanı Fatma Toru'yu ziyaret ettik. Ziyaretin maksadı hem tanışmak ve görevinde başarılar dilemekti.
Bizleri makamına kabul eden Fatma Toru, projelerinden bahsetti. En çok ilgimizi çeken projesi ise basında duyduğumuz Bacıyan-ı Meram kooperatifi oldu. Biz de merak edip bu konu hakkında bilgi sahibi olmaya çalıştık.
Fatma Hanım, Bacıyan-ı Meram'ın, Ahi Evran'ın Hanımı Fatma bacının kurduğu Bacıyan-ı Rum adlı esnaf teşkilatından etkilendiğini, bir kooperatif kurarak Meram bölgesinde oturan ve üretime katkı sağlamak amacında olan ev kadınlarına destek olmak istediklerini belitti. Fatma Toru; Kendimize Fatma Bacı'yı örnek aldık. Böyle bir esnaf teşkilatının Anadolu'nun kalkınmasında nasıl etkili olduysa biz de ev hanımlarını, sertifika almış kalifiye hanımlara küçük çapta birkaç yıllığına kredi vererek ve ürettikleri ürünleri satın alarak ve şehir içi ve şehir dışı bağlantı yaparak ürettiklerine Pazar bularak, onları desteklemeye çalışıyoruz. dedi. Daha sonra proje sorumlusu Hacı Koyuncu ile de görüşerek ayrıntılar hakkında bilgi aldık. Hacı Koyuncu; Kooperatife sadece Meram bölgesinde oturan hanımlar katılabileceğini, 3'ü belediye personeli, 4'ü de dışarıdan olmak üzere tamamının bayan üyelerden 7 kişilik bir yönetim kurulu oluşturduklarını, şimdilik sadece kayıt yaptıklarını, merkezlerinin Meram son durakta ikiz bir villa olduğunu ifade etti.
Sayın Başkan Fatma Toru ve ekibine başarılar dilerim. Atıl durumda olan ev hanımlarını da üretici yapmak ve kendi işinin patronu olmak hususunda bayanlara verdiği destekten dolayı da teşekkür ederim.