Bu yıl 17-23 Eylül 2018 tarihleri arasında kutlanan “Ahilik Haftası” Konya Valiliğince yapılan program çerçevesinde devam etmektedir. Ahilik nedir? Ahilik; Arapça’da "ahi", kardeşim anlamına gelir. Eski dilde ise arkadaş, dost, cömert, yiğit anlamlarındadır. Ayrıca "ahilik" ocağından olan kimseyi ifade eder.

Ahilik sanat, ticaret ve mesleğin olgun kişilik, ahlak ve doğruluğun iç içe geçmiş bir karışımıdır. 

Ahilik,Anadolu’da Ahilik Ahi Evran(1171- 1262) tarafından kurulmuştur. Türkler, İslam öncesi meslekte, sanat ve ticarette önemli gelişmeler göstermiş olup Ahilik Anadolu’da XIII. asırda görülmeye başlamıştır. Selçuklu devletinin son dönemlerine doğru sosyal düzeni sağlamada ve Osmanlı Devletinin kurulmasında büyük rolü olan bir teşkilattır.

Aslında bu teşkilat başlangıçta "Fütüvvet" adını taşımakta ve bunların başkanlarıma da "kardeş" anlamına gelen "ahi" denilmekteydi.

Bazı çevrelerde ahilik (fütüvvet] bir tür tarikat veya esnaf teşkilatı şeklinde düşünülür. Bunun nedeni ahilerin tarikatlarda olduğu gibi, çok sıkı bir ahlaki disipline sahip olmaları ve bu akımın özellikle esnaf teşkilatı arasında yayılmasıdır. Hâlbuki gerçekte ahilik yalnız bir esnaf teşkilatından ibaret değildir. Anadolu’da farklı mesleklerde köylere kadar yayılmış olan bu teşkilatın esası yardımlaşma ve topluluk düzenini sağlamaktır.

Ahilik önceleri Anadolu’da (Sivas, Kayseri, Konya ve Ankara gibi illerde) çok yayılmış ve daha sonraları diğer coğrafyalara yayılmıştır. Ahilik teşkilatı İstanbul’un fethine kadar daha güçlü olmasına rağmen bu tarihten sonra toplumda güç ve etkisini kaybetmiş esnaf arasında geleneğini devam ettirmiştir. Ahiler arasında sanatın okumakla değil, ahinin yetişmesi için, üstattan öğrenmesi şartı getirilip yamaklık, çıraklık, kalfalık, ustalık yiğitbaşılık, ahi babalık ve kethüdalık safhalarından geçmesi şartı vardır. Gündüz san’atında ve işinde çalışan ahiler, akşamları kendilerine mahsus binalarda sohbetlere katılırlar, bu sohbetler mesleki ve daha çok ahlaki yönden olgunlaşmalarını sağlamaktadır. Ahiler kendilerine özel kıyafetler giyerlerdi. Ahiliğe kabul edilen adaya şeyh tarafından, şedd-i bend denilen ve ahiliğin nişanı kabul edilen bir kuşak (şed) kuşatılırdı. Ahi olmak ve peştamal (kuşak) kuşanmak için kişinin bir Ahi tarafından önerilmesi zorunludur. Üye olmak isteyenlerde mesleki ve ahlaki güzelliklere sahip olmaları şarttır. Çevresinde iyi tanınmayanlar, teşkilata kötü söz getirebileceği düşünülenler teşkilata üye yapılmazlar.  Ahiler prensiplere uygun kademelerden geçerek ahi olurlar ve kendi prensiplerine göre yükseltildikleri gibi prensiplere uymayanları da cezalandırırlar.Ahilik kültürü Osmanlı insanının ahlakının temel taşı olan özellikleri haline gelmiştir. 

Sözlükte "ahilik"; Kökü eski Türk töresine dayanan, önce Anadolu'da daha sonrada diğer yörelerde gelişim gösteren esnaf, zanaatçı, çiftçi gibi bütün çalışma kollarını içine alan örgüt olarak belirtilmektedir. 

Osmanlı devletinin kurucusu Osman Beyin kayın babası şeyh Edebali ve Osman’ın birçok silah arkadaşı gibi birçok ileri gelenler, idareciler ahilik teşkilatına mensup idiler. Ahiler akşama kadar çalışarak kazandıklarını Ahi’lerine getirirler ve bu kazanılan para ile yiyecek içecek alınır ve misafirler ağırlanırdı. Geceleri ayin ve semalarda bulunurlardı. Ahiler özel kıyafet taşırlardı. Ahiler; alım satım işlerinde birlik, kalitede belirli seviye, kazançta ortaklık gibi ticari ve ahlaki bazı temel özelliklere sahiptirler. 

Ahiliğin önemli dört ilkesi şunlardır;

1) Güçlü ve üstün durumdayken affetmek

2) Öfkeliyken yumuşak davranmak

3) Düşmana iyilik etmek

4) Kendisi muhtaç iken başkasına vermek.

Bu ilkelere göre ahiler her zaman yapıcı olmak zorundadır. 

Ahilik teşkilatı Selçuklular döneminde ekonomik ve ticari faaliyetlerinin yanı sıra, askeri ve siyasi faaliyetlerde de bulunmuş, Osmanlı Beyliği'nin kuruluşunda ve güçlenmesinde etkin rol oynamıştır. Ahi Teşkilatı 17. yüzyıla kadar İslam inancına has bir kurum olarak iş görülmüş daha sonra Osmanlı Devleti'nin hâkimiyet alanı genişleyip, gayrimüslim oranının artmasıyla farklı dini inanca sahip kişilerin de kabulü hale gelmiştir. Din ayrımı gözetilmeden ortaya çıkan bu kuruluşa “gedik” denilmiş olup bu kavram Türkçe bir kelime olup tekel veya imtiyaz anlamına gelmektedir. Kavram olarak "Osmanlı bünyesindeki esnaflığa ve sanatkârlığa girişi tetkik etmek" demektir. Bu husus uzun sürmemiştir.

Anadolu’da Ahi Evran tarafından kurulanTürklere has olan Ahiliğin bazıprensiplerigünümüzde Avrupa Birliğinin kuruluş özünde de dikkate alındığı bilinmektedir.

Ahilerin kendilerine has merasimleri vardır. 

Geleneksel Ani Evren merasimleri her yıl Ahi Evren’in türbesinin bulunduğu Kırşehir’de yapılmaktadır.Günümüzde ahilik haftası kutlamaları ödül yönergesine uygun olarak “meslek hayatında başarı gösteren esnaf ve sanatkârlar ile ahilik kültürüne hizmet etmiş kişi ya da kurum ve kuruluşların ödüllendirilmektedir. Konya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliğinin önerdiği üçer isim içerisinden “İlin Kalfası”, İlin Çırağı” ve İlin Ahisi” seçici kurul tarafından seçilerek Kırşehir’de yapılan törenlerde ilimiz temsil etmektedir. Kırşehir’de yapılmakta olan törenlerde 81 il temsilcileri arasından yılın Kalfası, Çırağı ve Ahisi seçilecektir. Ayrıca uygun görülenlere Kırşehir’de “Ahilik Hizmet Ödülü” ve “Ahilik Onur Ödülü” verilecektir.

Güzel hasletlere sahip meslek sahip belirli prensiplere bağlı esnaf ve sanatkârların kutlamayı hak ettiği “Ahilik Haftası” nın bu yıl Konya’mızdadüzenlenen törenlerle 31. (otuz birincisi)kutlanmaktadır

"Ahilik kültürünü daha iyi tanınması, bilinmesi ve gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarılmasını sağlamak hepimizin tarihi ve sosyal görevimiz olmalıdır. Ülkemizin meslek ahlakının daim olması, mesleki açıdan ilerlemesi, bağımsız, güçlü ve daha huzurlu bir ülke olması için ahilik kültürü yaşatılmalı ve yaygınlaştırılmalıdır.