Aslında bazen resmin büyük kısımlarına da bakmak lazım... Seçim hesapları bile büyük hesaplar karşısında -önemli olmasına rağmen- küçük kalabilir. Dünyanın gidişatından siz bu büyük hesapları ve planları görebilir ve ona göre de duruşunuzu belirleyebilirsiniz. Yani düşman oklarının nereye gittiğini görebiliyorsanız iş anlaşılır.

Görebilene son seçimler dünya devlerinin birçok planını deşifre etti. Dost olarak gördüğümüz Batılı devletlerin içyüzlerini ortaya koydu. 7 Haziran seçimlerinin arkasından Haçlı devletlerinin sözcüsü gazeteleri, bağırlarındaki zehri ve korkuyu saçtılar.

 “Yeni bin yılın Selâhaddîn-i Eyyûbî'si son metroda durduruldu" 

Tam da bu noktada bir durmak ve düşünmek lazım... Niçin böyle söylüyorlar... Aslında gönüllerinin arzu ettiği de buydu. Ama umduklarına nail olamayacakları gibi korktukları da başlarına er geç gelecek gibi gözüküyor...

Unutamadıkları yüzyılların yenilgisini tekrar yaşayacaklarından endişeliler...

Çünkü Selâhaddîn-i Eyyûbî, Kudüs'ü Haçlılardan alarak (2 Ekim 1187) kentte 88 yıl süren Frank işgaline son vermiş, Hıristiyanların misilleme olarak düzenledikleri III. Haçlı Seferi'ni etkisiz hale getirmişti. 

Bunun acısını unutamayan Haçlılar, dini idealleri dolayısıyla Hristiyanların, Yahudilerin ve Müslümanların kutsal olarak kabul ettikleri Kudüs'e sefer üzerine sefer düzenlemişlerdi.

11 Aralık 1917 tarihinde Kudüs'e giren İngiliz Orduları Komutanı Orgeneral Edmund Henry Hynman Allenby Selahaddin Eyyubi'nin mezarını tekmeleyerek; 'Kalk Selahaddin biz yine geldik' şeklinde bir konuşma yapmıştır. 

Farkındaysanız “Küfür tek millettir.” Müslümanlar ne zaman kafirlerin, batılıların tek millet olduğunu anlarlarsa işte o gün Kudüs özgürlüğüne kavuşur. İngiliz'i, Amerikan'ı Rus'u, Çin'i, Alman'ı Fransız'ı Müslümanların dostu OLAMAZ...! Müslümanın dostu ancak Müslüman olur, olmalıdır. Esaretten kurtuluşun yolu budur. Bu da Allah'ın ipine sımsıkı sarılmak olur.

Bakınız Almanlar Birinci Dünya Savaşında bizim müttefikimizdi. On binlerce askerimizin ön saflarda ölmesi onları hiç ilgilendirmiyordu. Kudüs düştüğü zaman subaylarımızın arasında bulunan Alman subayları eğlenceler, alayişler yapmaya başlıyorlar. Bizimkiler acaba bir zafer mi kazandık? diye soruyorlar. Fakat meseleyi sonradan anlıyorlar. “Kudüs'ümüz düşmüş”...

Kimlerle ittifak ettiğimizi o zaman anlıyorlar. Ayıdan post düşmandan dost olmazmış...

Doç. Dr. Caner Arabacı hocamızı geçenlerde HİSDER'de dinledik. Güzel bir sözü var. “Eğer Amerika gibi bir dostunuz varsa, başka düşman aramaya gerek yok” 

Onun için dostumuzu düşmanımızı iyi bilelim. Daha önce Boşnaklar, Bulgaristanlı soydaşlarımız şimdi Suriyeli kardeşlerimiz zulüm görünce bize sığındı. Bizim sığınacak başka bir yerimiz yok. İslam'ın ve Müslümanların son kalesi Anadolu'dur.

Algı operasyonları ile Cennet vatanımızı kündeye getirmeye çalıştılar. Ama irfan sahibi halkımız neyin nerede biteceğini biliyordu. Çünkü masum Anadolu insanı çok çileler çekmiş çok zulümler görmüştü. Tekrar çile çekmemek için birlik, dirlik, istikrar, dedi.

Yeni bin yılın Selâhaddîn-i Eyyûbî'si ise Batı istese de istemese de rotasını çizdi. Allah'ın izniyle ömrü vefa eylerse zamanı geldiğinde İslam'ın sembollerinden Ayasofya'yı da açacaktır, Kudüs'e de İslam'ın bayrağını tekrar dikecektir. 

Yeter ki bizler millet olarak gereği gibi çalışalım, gayret gösterelim.

Selam ve dua ile sağlıcakla kalın...