TERAZİDE MAL HIRSI OLSAYDI NASIL DOĞRU TARTARDI?

 

İnsanın bilmediği işe girişmesi ahmaklıktır. (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.52)

Ey iyilikler sahibi, sen iyilerden başkasını kabul etmezsen kötüler nereye gitsin, kime halini arz edip ağlasın?(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.113-132)

Padişahın iyiliğinin çokluğu, bizi suç işmeğe cesaretlendiriyor. Çünkü o, her günahı afla güzelleştiriyor.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.113-132)

Yürü kötülükten sakın bizim iyiliklerimiz güzel Allah’ın huzurunda çirkin kalır.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.113-132)

Eğer padişah seninle birlikte yere oturur ve dileğini dinlerse bunu kendi kabiliyetinden bilme, onun iyilik ve lütfundan bil. Küstahlık yapma, edebini koru.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.113-132)

Bir kuluma istediğini vermeyecek olsam istemeği aklına getirmezdim. Getirmişsem kalbi kırık bırakmam, muradını vererek gönlünü ferahlandırır ve sevindiririm.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.113-132)

Aynada açgözlülük ve hırs olsaydı her şeyi olduğu gibi göstermez, o da bizim gibi olurdu.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201/ Mesnevi, c.2,s.40-45)

Terazide mal hırsı olsa nasıl doğru tartardı?(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201)

Kör kalblerde Hakk’ın söz ve hikmeti durmaz. Nur, aslı olan Hakk’a döner.Şeytanın büyü ve kuruntusu çarpık gönüllere çarpık ayağın çarpık ayakkabıya girdiği gibi girer ve durur.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.58-113)

 

 

Sen kedilerin ortasına ciğer atıp sonra da ciğerim nerde diye soruyorsun. Yüz aç arasında bir pide, yüz köpeğin önünde bir kemikten nişan kalır mı?(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201/ Mesnevi, c.2,s.40-45)

Ekmek için yüzsuyu döken, dervişlik ve hatta insanlıkla ilgisi olmayanları taklit edişe yuf olsun.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201/ Mesnevi, c.2,s.40-45)                                                           

Aklın, gözün ve kulağın temiz olsun dersen onları hırs ve açgözlülükten kurtar. İnsanı yoldan çıkaran tamahtır. (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201/ Mesnevi, c.2,s.40-45)

Tavus kuşunun köylü evinde durmadığı gibi, güzel düşünce de bir olgun hocanın terbiyesini almayanın yanında durmaz.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.58-113)

Duâ edenin zararına hatta mahvına sebep olacak duâlar vardır. Allah onun duasını kabul etmeyerek isteğini verir.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.52)

Ehil olmayan sevgisizlerin ihmali seni hasta eder, annenin yanına gel ki sana baksın, hastalandığında ilacını versin. (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.113-132)

Arkadaş, cahiller sakat düşünür ve ters giderler.

Gönlündeki Hak ilmi hiçbir zaman yücelerden köye kaçan doğana benzemez. (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.113-132)

Bize vefada sağlam ve devamlı olmadığın için bu hal senin yaptığının cezasıdır.“Cennet ve cehennem ehli eşit değildir” (Haşr: 20) meâlindeki Kur’an âyetini unutarak cennetten cehenneme nasıl kaçıyorsun? (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.113-132)

 

Hazret-i Mevlânâ bir hikâye kahramanının dilinden: Ben bir kabahat işledim, diyordu. Padişahım, yaptığımdan pişman oldum. Bir daha yapmamak için tövbe edip adeta yeniden müslüman oluyorum. (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.113-132)

Halkı Hak yoluna çağırıp dünyayı Allah’ın birliğine imana davet ederlerken peygamberler yapayalnızdı. (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.113-132)

Ey Ahmed, ya Muhammed yeryüzünün askerleri kim oluyor? Gökyüzüne, aya bak ve onun alnını yar. (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.113-132)

Dine şükürde, müslüman yarattığı için Allah’a hamd etmekte tembelsin. Çünkü dini babandan miras bedava buldun. Mirasyedi mal kıymetini ne bilir?(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.113-132)

Kaza gelince alınan tedbirin ne faydası olur ki?(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201/ Mesnevi, c.2,s.40-45)

Peygamber Efendimiz ”Fakirlik küfre yaklaşmaktır.”Buyurdu.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201)                            

 Ey zengin, karnım tok, sırtım pek diye aklını başına al da fakirin sapık ve çarpık hareketine gülme. (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201/ Mesnevi, c.2,s.40-45)

İhtiyaç (zaruret) sebebiyle murdar ve haram olan bir şey mübah olur. Yanlış, doğru hükmünü alır.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201/ Mesnevi, c.2,s.40-45)

Yanlışlarını doğru sananların hatası sapıklık tohumu saçmaktır. (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201/ Mesnevi, c.2,s.40-45)

Sofi hırsla arzuladığı yemeği az bulur, bulunca da çok yer. Manen gönlü gözü tok olanlar hariç, onların utanma duyguları bir şey istemeğe engel olur.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201)

Peygamber Efendimiz; Bir şeyi emanet alan onu kaybederse ödemeğe mecburdur, buyurdu.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201/ Mesnevi, c.2,s.40-45)

Kötülüğü ve kötüleri taklit edenlere lanet olsun. (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201/ Mesnevi, c.2,s.40-45)

Yemeğe, oyun ve eğlenceye düşkünlük hakikate akıl erdirmeğe mani olur.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201/ Mesnevi, c.2,s.40-45)

 

Peygamberler halktan bir şey beklemedikleri için kimseye külah sallamayıp saf ve temiz bir kalble: Allah’tan getirdiğim haberler karşılığı ben sizden ücret istemiyorum. Ben dellalim, müşteriniz Hak’tır. Buyurdu. Kendi ücretini Hakk’ın vereceğini bildirdi. (Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201/ Mesnevi, c.2,s.40-45)

Mal düşkünlerinin dilleri tutuk olur. Gönlü hak sevgisiyle dolu olanlar hürdür. Vicdanları hiçbir şeyle satın alınamaz. Onların gözünde dünya esir olmağa değmeyen murdar bir şeydir. Açgözlüler nursuz olur. Hırslı insanların kulağına ibretli söz girmez.(Şerh-i Mesnevi, c.6,s.181-201/ Mesnevi, c.2,s.40-45)