DERTLER ÖLÜMÜN ELÇİLERİDİR

Eşlerin birbirine benzemesi şarttır. Ayakkabı ve çizmeye bak da anla bir teki dar olursa ikisi de işine yaramaz. Kapının iki kanadından birinin büyük birinin küçük olduğunu gördün mü? Biri boş biri dolu iki çuval atın sırtında denk olur, dengeli durur mu? (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1122)

Kibir çirkin şeydir en çirkini de dilencinin kibridir. Bu, kışın karlı buzlu günde ıslak elbiseye benzer. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1126)

Ben yılanı başı ezilmekten kurtarmak için tutar onun can düşmanı olan dişini sökerek o düşmanı dost haline getiririm. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1142)

Olduğun yerde dönecek olursan başın döner de evi dönüyor görürsün. Hâlbuki dönen ev değil başındır. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1145)  

Hazret-i Peygamber şöyle buyurdu: Ben Allah'ın kudretiyle cilalanmış bir aynayım. Türk veya Hindli bana bakınca kendi rengini görür. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1148)  

Dinleyen,  dinlemeğe istekli bulunursa dilsiz bile yüz dil ile söylemeğe başlar. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1152) 

Beden duvarının gerisinde define mi yoksa yılan çıyan, karınca veya ejderha yuvası mı var kolay anlaşılmaz.. Hoca veya önderde ilim ve mânâ yokluğu bir gün anlaşılır ama talebenin yılları boşa geçer. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1109)

Ebu Cehil mel'unun kalb gözü kördü, o ancak taşı toprağı görebilen bir şeytandı. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1060-1063)

Kendinde feyiz ve nur olmayandan başkaları nasıl nurlanabilir? Böylesi şeyh ve önder geçinenler kendi gözü hasta olduğu halde başkalarının gözüne ilaç yapıveren şarlatana benzer. Bunun yaptığı ilaç ancak gözü kör eder. Böyleleri kalbi karanlık, dışı süslü gösterişli insanlara benzer. Sözleri ise dervişlerden çalıp çırpıp ezberlediği şeylerdir. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1060-1063

Gece yarısı namaza durmak için kıbleyi arayan birisi, yanlış dursa bile namazı makbul olur. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1111)

Bu âlemde milyonlarca canlı az çok rızkını bulup hoşça geçinirler. Sivrisinekten file varıncaya kadar hepsi Cenab-ı Hakk'ın ailesi gibi rızkına kavuşur Hadis-i şerife göre Allah en çok o aileyi seveni sever. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1116) 

Gam ve tasa insanı kökünden yıkan kesici aletlere benzer. Her hastalık ölümden bir parçadır. Çaren varsa ölüm parçasını kendinden uzak tut. Ölümün parçası hastalıktan kaçamıyorsan bil ki onun hepsini başından dökecekler. Eğer ölümün bir parçası olan dert sana tatlı geliyorsa, Allah sana onun bütününü de tatlılaştırır. (Eskiler hastalık ve felaketleri müjdeci sayarlardı.) (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1060-1152) 

Dertler ölümün elçileridir, onlara alışmağa çalış ki ölüm sana zor gelmesin. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1060-1152) 

Zenginlik ve rahatlık içinde yaşayanların ölümü acı olur. Alışıp sevdiği şeylerden ayrılmak zordur. Bedenine düşkün olanlar, kırda otlayan koyunlardan en besili olanın kesimde en önce tercih edildiğini unutmasınlar. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1119) 

Sen gençken daha kanaatli altın gibi kıymetli ve sevimliydin. İhtiyarladıkça altın düşkünü oldun. Sen asmada salkım salkımken tam olgunlaşacağın sırada neden bozuldun? Yemişin eskisinden daha tatlı olmalıyken çürüyen koruklara döndün. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1121)

Ben kalben Allah'a ve onun rızık verişine inanarak kanâat ediyorum, sen niçin çirkinlikler (şenâat) tarafına gidiyorsun? (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1122)

Hazret-i Peygamber'in buyruğuna göre kanâat nedir? Hazinedir. Sen genç (hazine) ile renç (zahmet)i ayırt edemiyorsun.  (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1127)

Karga ne kadar çirkin olduğunu bilseydi kederinden kar gibi erirdi. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1130)

Peygamberimiz (s.a.v):  Fakirlik benim övgü sebebimdir, ben fakirliğimle iftihar ederim, buyurdu. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1134) 

Mal ve altın başta külah gibidir. Külaha kel olan kafa sığınır. Güzel saçlı birisi külahını çıkarınca daha güzel görünür. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1135)

Allah adamı göz gibidir, gözün açık olması örtülü bulunmasından daha iyidir.           (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1136)

Zengin efendi kulaklarına kadar ayıp içinde olsa mal ve mülkü o ayıpları örter. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1060-1152)  

Peygamber Efendimiz: İlim ile mal her ayıbı örter, fakirlikle cahillik her ayıbı ortaya çıkarır, buyurdu. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1137)

Baştan ayağa kusur ve yolsuzluk dolu bir zengini aç gözlü, dünya düşkünü olanlar hatalı görmez. Çünkü içini ondan menfaatlenme hissi bürümüştür. Fakir biri altın gibi kıymetli laflar etse kumaşı hiçbir dükkânda yer bulamaz. (Şerh-i Mesnevi c.4,s.1138)