DENİZ, BALIKLARI DIŞARI; KARADA YAŞAYANLARI DA İÇERİ BIRAKMAZ

 

Bey sabah erkenden uyandı. İpek yüzlü yorganını üstünden atarak gözlerini ovuşturdu. Akşamdan beri o gün yapılacak işleri düşünüyordu. Ama hamam ihtiyacı doğmuştu. Önce hamama gidip temiz elbiselerini giydikten sonra işe başlamak istedi. Bu niyetle kölesi Sungur'a seslendi. 

- Sungur! neredesin, kalktın mı? Dedi. Sungur hemen cevap verdi.:

- Emret beyim.

- Sungur, hizmetçiden hamam tasını, havlu ve kili iste de  bir hamama gidelim, dedi.

Sungur tasla beraber  iyi bir hamam takımı hazırladıktan sonra  :

- Buyurun beyim, gidebiliriz, dedi.

Sabahın erken vaktiydi. Şehir hamamına doğru giderken yol üstündeki mescitte ezan okunmağa başladı. Sungur namazına düşkün biriydi. Ezanı duyunca beyine :

- Ey benim kölesine iltifatlı, iyi kalpli beyim, müsaade buyurun, siz şurada azıcık otururken ben mescitte farz olan namazı kılıp geleyim, dedi.

Bey, Sungur'u çok severdi. İsteğini kıramadı:

- Haydi kıl gel, fakat beni fazla bekletme, dedi.

Namaz kılındı, duâ edildi. Cemaat dağıldı. Hatta imam bile çıktığı halde Sungur bir türlü mescitten çıkmak bilmiyordu. Bey'i onu sabırla bekledi. Vakit neredeyse kuşluk olmuştu. Sabırsızlığı hiddete dönüşmeğe başlayan bey dayanamayıp içeriye bağırdı.

-Sungur, Sungur! Niçin çıkmıyorsun?

Sungur içerden cevap verdi.

- Efendim bırakmıyorlar. Ey benim aydın gönüllü beyim birazcık daha sabret. Şimdi geliyorum. Beni beklediğini biliyorum, unutmadım dedi.

Bey bir kaç defa daha seslendi. Sungur'un bahanesi bezdirmişti. Öfkeyle bağırdı:

- Sungur sana diyorum, çık artık dışarı!

- Salıvermiyorlar ki dışarı çıkayım.

- Mescitte kimse kalmadı. O halde seni orada alıkoyan ve bırakmayan kim? Deyince Sungur:

-  Seni dışardan içeri koymayan beni de içeriden dışarı çıkarmıyor. Senin bu tarafa adım atmana müsaade etmeyen, benim de dışarıya atmama mani (engel) oluyor, dedi.

Deniz, balıkları dışarıya bırakmaz. Karada yaşayanları da içeri koymaz.

Yalnız Allah'ın açtığı kaza nâmında büyük bir kilit vardır. Kainatın her zerresi anahtar olsa da o kilidi Allah'tan başkası açamaz. Hakk'a teslim ol, onun rızasını kazan.

Kendini unutursan seni hatırlarlar, kul olursan hürriyetine kavuştururlar.(Şerh-i Mesnevi,c.10,s.798-802 / Mesnevi,c.3,s.249)

(Yaşar Çalışkan,  Kızıl Postun Eşiğinde Hz. Mevlânâ'dan Seçme Hikâyeler, Nüve Yayınları, Konya, 2008)