Gün geçmiyor ki ahlaksız Batı, Müslümanların izzet ve şerefini aşağılayan gösterilerle karşımıza çıkmasınlar. Hollandalı PSV'li taraftarlar maç öncesi Suriyeli mültecilere bozuk para atarak onların para kapma koşuşturmalarını ve şınav çekmelerini “oleyy” sözleriyle kutluyorlar. Çanakkale Şehitleri gününü kutladığımız şu günlerde Mehmet Akif'in şu sözleri aklıma geldi:

“Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asîl,

Ne kadar gözdesi mevcûd ise, hakkıyle sefîl,

Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;

Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. 

Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...

Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.”

Medeniyet denilen kahpe yüzlü alçaklar hiçbir zaman biz Müslümanları kabullenemediler. Ankara Kızılay'da masum insanları öldüren hayvandan daha aşağı yüzsüzler için Brüksel'de stant açılıp Ülkemiz hakkında karalayıcı pankartlar asılabiliyor. Hani terörün her çeşidine karşıyız diye Paris'in meydanında liderlerle yürümüştünüz. Hollandalı askerler Bosna Hersek Savaşında kendilerine emanet edilen dört bine yakın Bosna Hersekli masumu Sırplara verip katlettirdiği yetmiyormuşçasına sonrasında ülkelerine dönen Hollandalı askerlere Hollanda devlet başkanı Kraliyet nişanı takacak kadar şeref ve namus yoksunu olabiliyordu. “Maske yırtılmasa” biz bunları adam biliyorduk. Kendilerinin canını ve kanını Müslüman canı ve kanından üstün tutan bir zihniyet asla dünyaya iyiliği ve insan sevgisini getiremeyecektir. 

Biz Müslümanlar her şeyin ahlakını öğrenmiş hatta savaş ahlakını bile ortaya koymuş bir medeniyetin çocuklarıyız. Masumlara, sivillere, yaşlılara, bayanlara el kaldırmayı zül addetmiş yiğitlerin evlatlarıyız. Hiçbir mağdur, yardıma muhtaç milletin duygularıyla, şerefiyle, namusuyla alay etmemişiz. Çanakkale'de düşmanını tedavi eden Mehmetçik bu asil ruhu dini İslam'dan almıştır. İstanbul'u fetheden Fatih, Bizans Kralı Konstantin'in kaçarken yanlışlıkla bir süvari tarafından öldürüldüğünü görünce çok üzüldü ve cenazesini patriğe teslim etti. Aslında Suriyeli kızlarla alay eden onların şerefini pis emellerine alet eden bu alçak Hıristiyan çocukları hiçbir zaman insanlığın Medeniyet şahikasında yerlerini alamayacaklardır.

Rabbimiz Allah biz Müslümanlara umut veriyor. Düşmanınızı gözünüzde büyütmeyin. Ben onları iyi tanırım diyor: “Allah düşmanlarınızı sizden daha iyi bilir. Gerçek bir dost olarak Allah yeter, bir yardımcı olarak da Allah yeter.”(Nisa Suresi,45) Demek ki Rabbimiz Allah üzerinden kalkamayacağımız bir yük ve hakkından gelemeyeceğimiz bir düşman vermemiş bize! O halde “Allah'a dayan sa'ye sarıl hikmete ram ol” diyen Mehmet Akif'in sözüne kulak vermediğimiz,  şimdiye kadar Kafirleri yenmek için gerekli mühimmatları ve donanımı hazırlamadığımız için kendimize güvenemiyoruz. Çanakkale Ruhunu kuşanmanın zamanı geldi. Terörün azdığı, kardeşliğin zayıfladığı şu günlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz güç, Çanakkale Ruhu'dur. Bu millet yok olma tehlikesi karşısında yeniden özüne, İmana yaslanarak bu yurdu Küffara teslim etmedi. İslam'ın son kalesi yıkılmadı. Şimdi Çanakkale'nin üzerinden iman perdesini kaldırmak isteyenler var. Conkbayırı, Anfartalar, Gelibolu sırtlarına bir bak Orada Mehmetçiğin tekbir seslerini, Seyit Onbaşının “La havle”sini görürsünüz. Şimdi tüm düşmanlarımızla birlikte yerli düşmanlar da bir olmuş Teröristleri ve onların yardakçılarını destekliyorlar. Onlara Mehmet Akif'in Kurtuluş Mücadelesinde yazdığı şu şiirle cevap veriyorum:

“Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz. 

Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz; 

Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun, 

Meğer ki harbe giden son nefer şehid olsun. 

Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa, 

Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa, 

Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar 

Taşıp da kaplasa âfakı bir kızıl sarsar, 

Değil mi cephemizin sinesinde iman bir; 

Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir; 

Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz, 

Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!”

Başta Çanakkale Şehitlerimizi ve tüm şehitlerimizi aynı şekilde Çanakkale şehitlerine şiirleriyle nefes veren Mehmet Akif ERSOY'u rahmetle, minnetle ve şükranla anıyorum. Mekanları cennet olsun.