Akşam olup hava karardığı zaman yeni bir günü tüketmiş, ömürden bir gün daha düşmüş olarak eve dönerken bir hüzün çöker insanın içine, sabah olduğu zaman Allah'ın yeni bir fırsat verdiğini ancak bu fırsatın da sınırlı olduğunu hisseder.  Yeni doğan güneş umut verse de eski günleri getirmeyecektir. Aslında uyandığımız sabahla ebedi hayata giden yolda tek tek doğduğumuz topraklardan uzaklaştığımızın hicranını yaşarken bir taraftan da umut verir geceler, zalimlerin hükmünün biteceğini müjdeler... 

Yeryüzünde olan katliamları, bombaların düştüğü yerde feryat eden çocukları gördüğüm zaman katillerin, canilerin hesap vereceği bir âleme doğru yola çıktığımız için içime bir mutluluk doğar. Sonu gelmeyen ahiret yurdunda hesaplaşacağımız günlere doğru gittiğimiz için dertlerim hafifliyor. Kıskaç daralıyor zalimler için, yolun sonu gözüküyor hainler için.  

Filistinli gariplere yıllarca ölüm emrini veren Şimon Peres de öldü. Şimdi o masumların hesabını verme zamanı. Cenazesini kaldıran Siyonist Yahudiler herhalde daha çok Filistinli çocuk öldürdüğü için cennete gittiğine inanıyor. Kör inancın taassubu bunu düşündürüyor o basiretsizlere... 

Halep'te ölüm yağdıran Esed alçağı, Pers artığı İran ve Acımasız Rus Moskofu... Akşam hava karardığı zaman kıyamete bir gün daha yaklaştığınızı, ölümün size doğru geldiğini düşünemiyorsunuz galiba...  Müslüman milletlerin sessiz kalmasıyla haklı olduğunu zannetmeyin! Her birinin başına emperyalist hedefleriniz doğrultusunda bir işbirlikçi getirerek sindirdiğiniz Müslümanlar ses çıkaramıyorlar. Ses çıkaran ve mazlumların hakkını savunan güzel ülkemiz Türkiye'ye her taraftan teröristleri salıyor Vatan evlatlarını bir bir şehit ediyorsunuz.  

"Sakın Allah'ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma; gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne kadar onları ertelemektedir."(İbrahim,42) buyuran Rabbimiz yapılan her bir haksızlığı, zulmü ve katliamı görüyor ancak hala Müslümanların yeryüzünde yapacakları vazifeleri olduğu için müdahale etmiyor.  

Ölümün koynuna doğru yolculuk yapan biz Müslümanlar biliriz ki ölünce huzuruna varacağımız Rabbimizle en son kıldığımız vaktin namazında buluşmuştuk. Bizi hesaba çekecek uzun zamandır kendisinden kaçtığımız biri değildir ki, biz O'na yabancı olalım. Süremiz dolsa da bu fani hayatta, yaklaştığımız ebedi hayatta zalimin bombası olmayacak, katilin füzesi olmayacak, hainlerin tehlikesi olmayacak, O gün katledilen masum çocuklar, öldürülen günahsızlar tek tek hesap soracak dünyada kendini güçlü sanan zavallılara... 

Aslında her gece uyuduğumuzda ruhumuzu yüce Rabbimize teslim ediyoruz.  Dünyanın aç kurtları emperyalistleri de her gece ölüyorlar. Bir gün dirilmemek üzere öleceklerini akıllarına getiremiyorlar. Hâlbuki dünyada ne kadar güçlü olursan ol, ne kadar büyük zenginliğin içinde olursan ol; aslında hep yalnızsın ve kimsesizsin. Bir gün yalnız başına uzanıp yatacağın mezarında tek başına kalacaksın. Dünya kurulduğu günden beri nice zalimler, eşkıyalar, katiller kendilerine kalmayacak dünya için kan döktüler, zulmettiler günahlarıyla beraber cehenneme gittiler. Şimdi yapayalnız mezarlarında!

Geçsin günler, varılacak menzil bizden yanadır. Kararsın geceler, sabahındaki aydınlık bizden yanadır. Uzasın gündüzler, akşamında kurulacak mizan bizden yanadır. Dertli gönüller çilesini doldursun, sonunda derilecek güller bizden yanadır. Katil sürüleri keyif sürsün, sonunda yakılacak ateş bizden yanadır. Aldırma fırtınaya, karaya çıkınca varacağımız liman bizden yanadır. Sen hazırlığını tam yap, kopsun kıyamet, hesabı görecek Allah bizden yanadır. İşte Sona yaklaşılan bu dünyada O'nun davasını omuzlayanlardan olalım, O'nun yolunda koşan, o uğurda mücadele verenlerden olalım.