“Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin” Alparslan TÜRKEŞ
“Ülkücü,Vahye dayalı almış olduğu değerleri hayata taşımaya çalışan, kendi istikbalinin üstünde bu aşkın değerleri savunan insandır. En büyük ülkücü Hz. Muhammed (sav) Mustafa'dır." Muhsin YAZICIOĞLU
“İnsan büyük laf edip küçük hayat sürmemeli. Ülkücüde, Ülkücülüğünü laf da değil hayatında göstermeli” Ozan Arif ŞİRİN
Rahmetli Ozan Arif “Bilmek ve Yaşamak” adlı şiirinde “Ülkücü davasını yaşamalı, bilmeli, iktidara gelirse hak ederek gelmeli” diyordu.
İşte size Ülkücü hareketin tarihini anlatan güzel bir eserden bahsedeceğim.
İlk kez 1999'da 6 cilt olarak yayımlanan ve MHP ile Ülkücü Hareket konusunda başvuru kaynağı niteliğindeki eser, zenginleştirilmiş içeriğiyle yeniden basıldı. Yeni baskıda, hareketle ilgili daha önce yayımlanmamış çok sayıda yazı, makale ve fotoğraf ilk kez gün yüzüne çıkıyor. Eser, 1948'den 1980'e uzanan dönemde hareketin siyasi, ideolojik ve toplumsal boyutlarını kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Dündar Taşer, Galip Erdem, Seyyid Ahmed Arvasi ve Gün Sazak gibi hareketin önemli isimlerinin yaşamları ve mücadelelerini de detaylı olarak inceliyor.
Türk siyaset, demokrasi ve kültür tarihi programında, yüzlerce yeni belge, bilgi ve fotoğrafın yer aldığı 9 ciltlik 'Ülkücü Hareket' isimli eserler tanıtım toplantısı yapıldı.Toplantıya Alparslan Türkeş ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun ailesi, tam kadro katıldı. Türkeş’in kızı, İyi Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş ile şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu’nun evladı Furkan Yazıcıoğlu yan yana oturmuştu. İkisine de salonda ilgi, sevgi büyüktü.
Toplantıya katılan siyasi parti genel başkanları, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, Keçiören Belediye Başkanı, STK temsilcileri, bu tanıtım toplantısının siyaset üstü olduğunu ve tarihi anlamı ve manevi önemi olduğu düşüncesiyle nezaket göstererek konuşmadılar
Araştırmacı-Yazar Hakkı Öznur programda bir konuşma gerçekleştirdi. Hakkı Öznur konuşmasının son bölümünde:
“Milli mücadelenin önderlerinden, Kurtuluş Savaşı’nın komutanlarından, 22 yıl Genelkurmay Başkanlığı yapan askeri deha, büyük asker, Türkiye'nin ikinci ve son Mareşali 19 Temmuz 1948 tarihinde kurulan Millet Partisi’nin kurucularından ve fahri Genel Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak’tan, Ülkücü Hareketin Kurucusu, Milliyetçi Hareketin lideri, 80 yıllık ömrünü büyük Türk milletine ve Türk milliyetçiliği davasına adayan, hayatı, çilelerle, mücadelelerle geçen, tabutlukları, sürgünleri, mahpusları gören, idamlarla yargılanan ama asla yıkılmayan yılmayan, zalimlere boyun eğmeyen, büyük dava ve devlet adamı, dünya Türklüğünün Başbuğ’u Alparslan Türkeş’e…
Türkçülüğün şahikası, mistik önderi Atsız Hoca’dan, 20. yüzyılın Kürşat’ı, Türklük ülküsünün sarsılmaz ve baş eğmez kahramanı ağabeyi Atsız’ın ifadesiyle “Türkçülüğün en iyi savaşan tümeni” dediği Nejdet Sançar Hoca’ya…
Türkmen Ağa’mız, Ülkücü Hareketin kurucularından Ülkücü Gençliğin mimarlarından Aziz Dündar Taşer’den, Kaynakçı Baba, Hüseyni sevda, Hüseyni yolun yolcusu gönül insanı Ahmet Er’e…
3 Mayıs 1944 başkaldırısının önde gelen gençlik liderlerinden, tavizsiz Türk milliyetçisi, Osman Yüksel Serdengeçti’den, Ülkücü hareketin erdemi, kendini Mamak’a adayan adam Galip Erdem’e…
Ömürlerini Milliyetçi Harekete vakfetmiş, bu kutlu yolda büyük mücadeleler vermiş, ülkü adamları Sadi Somuncuoğlu’ndan, İbrahim Metin’e, Nevzat Köseoğlu’ndan, Mehmet Doğan’a, Mehmet Irmak’tan Tahsin Ünal’a…
Hocaların hocası, büyük tarihçi, Atsız Hoca’nın talebesi, Prof. Dr. Mustafa Kafalı Hoca’dan, Ülkücü münevver, mücadele adamı, inandığı davası için bedeller ödeyen ilim adamlarımızdan Prof. Dr. Necmettin Hacı Eminoğlu’na. Ülkücü hareketin kitabını yazan, büyük mütefekkir, Seyyid Ahmet Arvasi’den, Türk’ün fikir kalesi, “camideki rektör” diye bilinen, “altın beyinli adam” sosyal psikolog, düşünce adamı Prof. Dr. Erol Güngör’e.
Kavga günlerimizde şiirlerini dilimizden düşürmediğimiz, 20. yüzyılın büyük şairi, “Bir güzel ülküdür gönül verdiğim” diyen, Nizam-ı Alem, İ’lây-ı Kelimetullah davasının sarsılmaz savunucusu, hapislere düşen, şiirlerinden dolayı yargılanan, hepsinde kendisini savunan Abdurrahim Karakoç’tan, destan şairimiz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’na.
Ülkücü hareketin üniversitesi, Töre’nin kurucusu, ilk politik romanımız Sancı’nın yazarı Emine Işınsu ablamızdan, Türk milliyetçiliği ülküsünü her cephede savunan, gazeteci-yazar, Türk Ocaklı Yücel Hacaloğlu’na.
Hayatı boyunca Türk milleti için yılmadan çalışıp birbirinden değerli eserler veren Tavizsiz Türk milliyetçisi yazar –romancı, fikir adamımız Mehmet Niyazi hocamızdan Gülce’nin şairi, şair,yazar, senarist Ömer Lütfü Mete’ye.
12 Eylül sonrası tutuklanan Alparslan Türkeş ve bütün dava arkadaşları için yazdığı “Başbuğ’a Mektup” şiirinde “Sevmedim ülküden başkasını” diyen Dilaver Cebeci’den, “Ölmez bu hareket, ölmez bu dava” diyen büyük ozan, Ozan Arif’e.
Ülkücü şehitlerimiz Ruhi Kılıç Kıran’dan, Yusuf İmamoğlu’na,
Dursun Ön Kuzu’dan, Süleyman Özmen’e. Alparslan Gümüş’ten, Ekrem Söğüt’e. Mehmet Çapar’dan, Yusuf Bahri Genç’e. Recep Haşatlı’dan, Cemil Çöllü’ye. Hikmet Tekin’den, Hüseyin Cahit Aküzüm’e. Ercüment Yahnici’den, Sacit Çeyiz’e. Şahin Bingöl’den Kerim Gözleme’ye
2100 Ülkücü Şehidimizden Hareketimizin Adsız kahramanlarına,
12 Eylül darbesi sonrası idam sehpalarında şehit edilen, darağaçlarında sallanan bayraklarımız,
Mustafa Pehlivanoğlu’ndan, Fikri Arıkan’a. Cengiz Baktemur’dan, Cevdet Karakaş’a. Halil Esendağ’dan, Selçuk Duracık’a,
Hareketimizin Hasan ve Hüseyin’i, iki ayrılmaz yiğit, Allah’ın aslanları Ali Bülent Orkan’dan, Erol Türkmen’e. C-5’te işkence merkezlerinde şehit edilen ülküdaşlarımızdan Bekir Bağ’dan, Hasan Alemlioğlu’na. Zindanları, Medrese-i Yusufiye’ye çeviren ülkü devleri Ahmet Tevfik Ozan’dan, Selahattin Arpacı’ya, Selahattin Şenliler’den, Yunus Uzun’a. Veli Can Oduncu’dan, Ferhat Tüysüz’e.
1981Yılında cunta rejiminin işkencehanelerinde Malatya Emniyet Müdürlüğü’nün ikinci katından atılarak şehit edilen Aydın Demirkol’dan, Mehmet Kazgan’a.
Kendini Osmanlı akıncısı olarak gören ve yaşayan, tek başına Sovyet Başbakanı Kosigin’i protesto eden, Atsız Hoca’nın “kahraman ve aziz Türk genci” dediği, 28 yaşında Hakk’a yürüyen Zaptiye Ahmet’ten (Ahmet Yücel’den), 68 kuşağının İstanbul’daki simge isimlerinden, en önde dövüşenlerimizden, namı diğer “komando Mustafa”, Mustafa Ok’a.
1970 Yılında MHP Gençlik Kolları Genel Başkanlığı, ÜNAY Genel Başkanlığı yapan Prof.. Dr. Turan Güven Hocadan, ÜOB Kurucularından Yusufiyeli Ülkücülerden, MHP Gençlik Kolları Genel Başkanlığı yapmış isimlerden MHP eski milletvekili Ali Güngör’e.
Ülkü Ocakları Birliği Başkanlarından Dr İbrahim Doğan’dan Küresel Bir Suikastle Şehit Edilen Muhsin Yazıcıoğlu’na.
Ülkü Ocakları efsanesinin mimarlarından, Ülkü Ocakları Birliği kurucularından ve genel başkanlarından, ilk Medrese-i Yusufelilerden Dr. İbrahim Doğan Başkan’dan,
Ülkü Ocakları ve Ülkücü Gençlik Derneği’nin genel başkanlığını yapmış, darbe sonrası C-5 işkence merkezinde günlerce işkenceden geçirilen, cezaevi komutanı Raci Tetik’e meydan okuyan, tabutluğa atılan, bir gün bile tahliye talebinden bulunmayan, “cezaevinden çıkacaksak en son ben çıkmalıyım” diyen, siyasi yaşamı boyunca Türkiye’nin birliğini ve beraberliğini savunan, “milli güvenliğimiz kırmızı çizgimizdir” diyen, milli iradeyi ve demokrasiyi savunan, “Namlusunu milletine çevirmiş tanka selam durmam. Türkiye İran Olmayacak ama Suriye yapılmasına da izin vermeyeceğiz” diyen Askeri Vesayet peşinde koşanlarla, Baasçı zihniyetle, Darbecilerle, Cuntalarla, Tekelci medya, Tekelci Burjuvazive demokrasi düşmanlarıyla mücadele eden, BOP, BİP vb. küresel emperyalist projelere karşı çıkan, “BOP Eş başkanından Cumhurbaşkanı olmaz,” diyen, “Oslo Görüşmeleri vatana ihanettir. Terörle müzakere olmaz, mücadele olur” diyen, 25 Mart 2009 tarihinde Keş Dağları’nda küresel bir suikastla şehit edilen, şehit Başkan, şehadete yürüyen lider Muhsin Başkan’a yaptığı saygı ve hürmet dolu bir konuşma ile tamamladı.
Anlatılan, Senin Hikâyen, Anlatılan, Senin Tarihindir Ülküdaşımız.
Hz. Ömer efendimiz “İnandıkları gibi yaşamayanlar, yaşadıkları gibi inanırlar” buyurmaktadır.
Başta kendi nefsim olmak üzere, bizim davamız Allah yoludur, Kuran yoludur, İman yoludur, Nizamı Alem yoludur diyenler davalarını öz kaynaklardan okumalı, bilmeli ve efendimiz (sav) sünnetine uygun yaşamak zorundadırlar. Başka çare yok. Yaşanmayan davalar hedefe ulaşamaz. Yazımı rahmetli Ozan Arif’in “Bilmek ve Yaşamak “adlı şiirinden alıntı yaparak tamamlıyorum:
Ülküdaşım dinleyin sitemim var sizlere,
Siz biz diye bir şey yok hepimize bizlere
Çünkü ben de dahilim söylediğim sözlere
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
Ülkücüyüz güçlüyüz tamam iyi, güzel, hoş
Tamam iyi güzel de şu nokta biraz nahoş
Yaşamaya geldi mi çoğumuz maalesef boş
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
-------------------------------------------
Teşkilat kışla demek kışlasız durulamaz,
Kışla olmazsa eğer ordu da kurulamaz,
Ordusuz da menzile hedefe varılamaz
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
Fikir ne dokuz ışık Başbuğ der; biz duyarız
Şimdi saymaya kalksak kaç tanemiz sayarız?
Hep altınız altın da biraz düşük ayarız
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
----------------------------------------------
Liderlik taslayanı kızmasınlar gördüm ben,
Kendini meşe sanan ne yosunlar gördüm ben,
Sonunda düve çıktı ne tosunlar gördüm ben
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
Dava Nizam-ı Alem: yani davamız haktır,
Allah’ın nizamını yeryüzüne yaymaktır,
Başarının şartı da bu davaya ı-uymaktır
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
-----------------------------------------------
Yaşamaz ülküdaşım imkanı yok yaşamaz,
Yaşanmayan bir dava hedefe ulaşamaz
Ülkücü aylak aylak gezemez dolaşamaz
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
Türk’üz ve Müslüman’ız Elhamdülillah evet
Ülkücülük bu ise oh ne ala memleket!
Hani nerde çalışma hani nerde ibadet?
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
İbadet yapınca da kaçmaya kalkıyoruz,
Teşkilattan davadan geçmeye kalkıyoruz
İki rekat kıldık mı uçmaya kalkıyoruz
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
---------------------------------------------
Bize yeni ısınan kalpleri körlemeyin,
Kılmayan kılar bir gün onları horlamayın
İslam’ın emri zaten sevdirin, zorlamayın
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
Ülkücü her insana uzanan insan demek,
Hoşgörü ve sevgiyle bezenen insan demek
Gönülleri fetheden kazanan insan demek
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
Kızmamak lazım gardaş gerçeklere kızmamak,
Marifet yapmak amma yaparken de bozmamak,
Bir eksik de şu bence: Okumamak yazmamak
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
Okuyan az yazan az acı ama biz buyuz,
Okumazsak arkadaş muvaffak olur muyuz?
Üstelik ‘oku’ diyen bir dinin mensubuyuz
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
Şehitler ve gaziler mazimizi süslüyor
Azerbaycan, Türkistan, Kerkük bizi sesliyor
Müslüman Türk dünyası bize ümit besliyor
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
Bu kürek bu karları kürümez ülküdaşım,
Bu ateşle bu dağlar erimez ülküdaşım,
Lafla peynir gemisi yürümez ülküdaşım
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
Hak etmeden geleni görüyorsun şahitsin,
Hayırsız iktidarlar dönemi artık bitsin
Biz böyle olacaksak Allah bizi kahretsin!
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
Yaşayanlar var elbet maşallah görüyoruz,
Göğsümüz kabarıyor göklere eriyoruz
Onların duasıyla ayakta duruyoruz
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
Allah var şu da gerçek: Çalışan çalışıyor,
Tertemiz pırıl pırıl kadrolar oluşuyor
Teşkilat günden güne büyüyor gelişiyor
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse hak ederek gelmeli.
Kimse Ozan Arif’i çok hayalci bulmasın
Davayı yaşamayan tek ülkücü kalmasın
Biz o gün iktidarız hiç şüpheniz olmasın
Ülkücü davasını yaşamalı bilmeli
İktidara gelirse Allah için gelmeli.”
Baki Selamlar.