Kenevir Cannabaceae familyasına ait, tek yıllık bir bitkidir. Saplarında bulunan lifler iplik, dokuma ve kumaş yapımında, hamurlu kısmı ise kâğıt ve içerdiği maddeler birçok ürün yapımında kullanılmaktadır. Kenevir bitkisi insanlık tarihinin en eski bitkisel ham madde kaynaklarından biri olarak bilinmektedir.

Ana vatanı Orta Asya olan kenevir yapı olarak sert, çalımsı, gövde içi boş, palmat (Elsi, el şeklinde bileşik yapraklar) yapraklı, iki evcikli ve tek yıllıktır. Kenevir, yetiştirilmesinde ilaç kullanımına gerek duyulmayan, toprağı organik maddece zenginleştiren ve birçok faydası olan çok güçlü bir bitkidir. Çevre dostu kenevir çoğu toksik petrokimya ürününün yerini alabilir. Biyobozunur plastik ürünlerin üretiminde kenevir kullanılmalı bu konuda üniversitelerimizce araştırmalar yapılmalıdır. Kenevir havaya, toprağa ve sanayiye fayda sağladığı gibi insan sağlığına da önemli faydalar sağlamaktadır. Kenevir yağının faydalarından bazıları şunlardır;

-Kansere karşı korur Kenevir yağı içeriğindeki omega-3 ve GLA (Gama Linolenik Asit) yağ asidi sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek beyin kanseri, akciğer kanseri ve meme kanserine karşı iyi gelir. Kenevir yağı özellikle akciğer kanserinde kanserin büyümesini yavaşlatır.

-Kalp sağlığını korur Kenevir yağı kötü kolesterolü düşürür, iyi kolesterolü yükseltir. Kalp sağlığını olumsuz yönde etkileyen rahatsızlıkları yok eder ve kan basıncını düşürür.

 -Mineral madde içerir Kenevir yağı, potasyum, kalsiyum, magnezyum, çinko, demir ve fosfor gibi birçok mineral maddeye sahiptir.

 -Hormonları dengeler Kenevir yağı hormonların dengelenmesi sağlar. Özellikle menopoz dönemindeki kadınlara fayda sağlayarak menopoz dönemi sağlığını destekler gibi birçok fayda sağlamaktadır.

Kenevir üretimine ilk olarak Asya'nın doğusunda ılıman iklime sahip bölgelerinde rastlanır.               Daha sonra Batı Asya, Anadolu, Mısır ve Avrupa'da ekilmeye başlandı. 17. yüzyılda Amerika'da ekildi. Konya’da kenevir ekimine 2024 yılında müsaade edildi, bu önemli bir gelişmedir. Uzun yıllar sonra ekim müsaadesinin ardından İçeriçumra’da Çumra Üretim ve Pazarlama Kooperatifi tarafından 22 dekar alanda kenevir ekimi yapıldı. Mustafa Özaydın’ın tarlasında ekilmiş olan kenevir iyi bakım şartları nedeniyle Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde tohum ve biyokütle alındı.

Bu arada kenevirle ilgili Konya’da ondan fazla kooperatif kuruldu. Mevlana Kalkınma Ajansı öncülüğünde Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Tarım ve Orman Bakanlığı ve diğer ilgili kuruluşların katılımıyla Çatalhöyük Ziyaretçi Karşılama Merkezi salonunda panel yapıldı. Toplantı Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Gavgalı ve MEVKA Genel Sekreteri Dr. İhsan Bostancı’nı açılış konuşmaları ile başladı. Gerek Rektör beyin ve gerekse de MEVKA Sekreteri Konya’da kenevir üretimi ile ilgili Ar-Ge ve üretim modellemeleri hakkında Çumra Üretim ve Pazarlama Kooperatifi ve üreticilerine her türlü desteği verecekleri konusunda vaatlerde bulundular. Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen kenevirle ilgili sanayide gözle görülür bir gelişme henüz kaydedilmedi.

Çumra Üretim ve Pazarlama Kooperatifi başkanı Mahmut Şenyüz çok yerden ümitli olduğunu söylemekte, İnşallah gerçekleştiğini görürüz. Tabii ki bir ürünün sanayisi bir anda kurulamaz veya mevcut sanayi kuruluşları o yere akın etmez, bu zaman ve yeterli ürün üretimine bağlıdır. Zamanla ürün ekimi artıkça geleceğiz sizin oraya bir tesis yapacağız diyenlerin dışında da gelen firmalar olacaktır. Bunu zaman gösterecektir.

Şimdi neler yapılabilir veya yapılmalıdır;

1. Öncelikle keneviri gören ve bilenler için düşünce olarak olumsuz bir problem yoktur. Ancak arazide görmeyen ve bilmeyenler için Çumra Üretim ve Pazarlama Kooperatifinin Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesine yaptırmış olduğu Ar-Ge çalışma sonuçları Türkiye’de en fazla kenevir ekilen Samsun ili sonuçlarıyla mukayeseli bir şekilde açıklanmalı ve kamuoyuna Konya’da kenevir üretiminde bitki özelliklerinin farkı duyurulmalıdır. Bu sonuçların açıklanmasıyla Konya’da kenevir yetiştirmenin ne kadar avantajlı olacağı herkesçe öğrenilmiş olacak, böylece ekim talebinde önemli bir mesafe alınacaktır.

Yetiştirme konusunda önemli bir eksiklik görüleceğini hiç düşünmüyorum. Herkesin merak ettiği hususlardan biri uyuşturucu etki yapan (tetrahydrocannabinol (THC)) oranı ile ilgilidir, muhtemelen analiz yapılamamış olabilir ancak ekimi yapılan endüstriyel kenevirde bu oranın oldukça düşük olduğu vurgulanmalıdır.

2. Alt yapısı uygun olan bir kurumun, çiftçi teşekküllerinin kenevir alımı ve alt yapısına uygun işlenmesi hususunda ben varım diyebilmeli,

3. Kooperatiflerin üyeleri arasında maddi imkânları iyi olan tarım ve sanayi kökenli üyeleri mutlaka vardır, bu üyelerden biri veya birkaçı kooperatifiyle birlikte yatırıma öncülük etmeli,

4. Konya’da bu amaçla kurulan tüketim kooperatifler tamamı veya birkaçı bir araya gelerek ekecekleri kenevir için öncelikli yatırım alanlarını belirleyerek kenevire dayalı sanayi ve mekanizasyon sistemleri geliştirilmeli ve bu yatırımları geçekleştirmeli,

5. Konya dışından sanayici beklendiği takdirde sanayiciye güven verecek sözleşmeli ekim modeli ile anlaşma yapılmalı,

6. Konya’da bulunan güçlü eğitim ve laboratuvar imkânlarına sahip olan üniversitelerimizin de kenevir ve ürünleriyle ilgili araştırma çalışmalarına ağırlık vermeli, yapacakları ıslah çalışmalarıyla THC oranı düşük, lif ve tohum verimi yüksek yerli çeşitler geliştirilmeli ve tescil ettirilmelidir.

Kenevir üretiminin geliştirilmesine ilişkin söylemlerin, bu konuda geliştirilecek bir politika ve anlaşmalarla desteklenmesi gerekmektedir. İzlenecek politikanın bir ayağı kenevir üretiminin kazançlı bir üretim haline getirilmesi, üretimin artırılması ve diğer ayağının da farklı kullanımına ilişkin tesislerinin, en azından birkaç dalda sanayisinin kurulmasına olmalıdır. Bugün bu üretimde mevzuata uymak kaydıyla Konya’da ekim yapılmasının önünde bir engel bulunmamaktadır. Esas olan kurulması beklenilen tesislerin keneviri hammadde olarak kullanmak suretiyle değerlendirilmesini ve kenevire olan talebin artmasını mümkün kılacaktır. Üretici kenevir üretimini mevcut ürünlere göre kazançlı görmediği takdirde çiftçi tarafından tercih edilmeyeceği bilinmelidir.

Kenevir bitkisinin yüksek lif kalitesi, adaptasyon yeteneği, daha az su kullanımı ve doğa dostu olması ve birçok üründe kullanılması nedeniyle kenevirin ülkemiz genelinde olduğu gibi Konya’mızda da ekim alanlarının artırılması için gerekli her türlü araştırmanın yapılması, mekanizasyon ve sanayisinin geliştirilmesi oldukça önemli görülmektedir.