Ramazan ayı ile gündeme oturan konulardan biri de zekât, sadaka, fidye gibi parasal ibadetlerin ehil olanlara verilip verilmediği konusudur. Zekât ve sadakalar kimlere verilmelidir, nasıl verilmelidir? Zekât ve sadaka toplayan, organize eden kurumlar, sivil toplum örgütleri, vakıf ve dernekler ya da şahıslar sorumluluklarını hakkıyla yerine getiriyorlar mı?
Dünyamızda, Dünya'nın çeşitli bölgelerinde hatta ülkemizde binlerce yoksul, yardıma muhtaç insanlar bulunmaktadır. Utancından, iffetinden dolayı isteyemeyen, görenin zengin zannettiği o kadar çok fakir var ki. O kadar çok muhtaç insan var ki.
Bunlardan bir kısmı da çocuk yaşta, savaşlardan, doğal afetlerden, ölümlerden, hastalıklardan ve farklı sebeplerden dolayı annesiz ve babasız kalmış, ailesiz kalmış yetim ve öksüz çocuklardır.
Yetim ve öksüzlere sahip çıkan, onları koruma kanatları altına alan, onlar için Darü-l Eytamlar açan, Peygamberi de doğuştan yetim olan yüce bir dinimiz var. Kutsal Kitabımız yetimi, yetim malını koruma altına almış yetim malını haksız yere ele geçirip yemeyi, talan etmeyi yasaklamıştır. Yetimin başını okşamayı, gözyaşını silmeyi vazife bilmiştir.
Yetimlerle ilgilenen, onlara yardım elini uzatan kuruluşlardan biri de İHH İnsani Yardım Vakfı'dır.
İHH İnsani Yardım Vakfı ve İslam İşbirliği Teşkilatı İnsani İşler Departmanı'nın yaptığı teklif ve yoğun çalışmalar sonucunda, 9-11 Aralık 2013 tarihlerinde Cenevre'de düzenlenen 4. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda her yıl Ramazan ayının 15. gününün İslam Âlemi'nde yetimler günü olarak kutlanılmasına karar verilmiştir.
İHH İnsani Yardım Vakfı Yetim Birim Sorumlusu Murat Yılmaz'ın ifadesine göre, yaşadığımız dünyada 400 milyona yakın çocuğun yetim/öksüz ve terk edilmiş olduğunu söyleyebiliriz. Dünyamız adeta, bir açık hava yetimhanesine dönüşmüştür. Murat Yılmaz'ın açıklamaları şöyle başlıyor:
Her gün 10.000'e yakın, senede 3 milyonun üzerinde çocuk yetim kalmaktadır.Yetim çocukların yarısından fazlası sokaklarda herhangi bir aile ve kurum koruması olmaksızın yaşamaktadır. Sadece Irak'ta 5 milyon yetim çocuk bulunurken, Suriye'de dördüncü yılına giren savaş sonucunda 300 bin insan katledilmiş ve en az 600 bin çocuk yetim kalmıştır.
Dünyanın savaş oyununa çocuklar da savaş ağaları, uluslararası silah tüccarları tarafından itilmişlerdir. Binlerce çocuk savaşın kanlı ortamlarına sürüklenmiştir. Kan ve gözyaşı arasında yok olup gitmişlerdir. Vahşi Batı ve onun piyonları kendi çıkarları için dünyayı ve kendi ülkelerini ateşe atmaktan çekinmemişlerdir.
Bu çocukların önemli bir kısmı intihara sürüklenmiş, fuhuş, madde bağımlılığı ve alkolizme esir olmuş, çeşitli kötü niyetli mafyaların ellerinde adeta hayatlarının baharında kaybolup gitmişlerdir.
Her yıl 4 milyon kişi insan kaçakçılarının ağına düşerken, bunun 2,5 milyonunu çocuklar oluşturmaktadır. 32 milyar dolarlık insan kaçakçılığının büyük bir kısmı maalesef kadın ve çocuklar üzerinden yürümektedir. Kaçırılan çocukların 1 milyonu (günlük 3000 çocuk) fuhşa zorlanmakta, internet üzerinden de yürütülen ahlaksızlıklarla istismara uğramaktadırlar.
Tüm dünyayı saran misyoner örgütler de çoğunlukla çocuklar üzerinden faaliyetlerini yürütmektedirler. 2010 yılında Haiti'de gerçekleşen depremden sonra yaşları 2 ay ile 12 yıl arasında değişen 33 çocuk misyonerler tarafından kaçırılırken Dominik Cumhuriyeti sınırında durdurulmuştur.
2004 yılında Açe'de meydana gelen Tsunami'nin ardından da benzer olaylar yaşanmıştır. Fransa merkezli bir kuruluş olan Zoé'nin Gemisi'ne içerisinde anne babaları hayatta olan çocukların da bulunduğu 103 çocuğu Fransa'ya kaçırmak isterken son anda engel olunmuştur.
Çocuk istismarında misyoner yapılarla birlikte, organ, fuhuş mafyaları, dilenci şebekeleri de bulunmaktadır. Organ kaçakçılığı organize suçlar kapsamına girmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nün belirttiğine göre her yıl yasa dışı olarak 7.000 böbrek nakli gerçekleşmektedir. 1987 ve 2007 yılları arasında 1 milyon çocuk organ nakli için kaçırılmıştır. Asya, Afrika, Doğu Avrupa, eski Sovyetler Birliği ülkeleri ve Latin Amerika'dan alınan organlar genellikle gelişmekte olan ülkelerdeki hastalara yasa dışı olarak nakledilmektedir.
Nüfusu 1,2 milyarı aşan ve bu nüfusun yaklaşık %30'u yoksulluk sınırının altında yaşayan Hindistan'da 300.000 çocuk dilencilik yapmaktadır. Çoğu dilenci mafyası tarafından çalıştırılan, çeşitli uzuvları (kol, bacak vb.) mafya tarafından kesilen ve sokağa atılan bu çocuklar insanları kendilerine acındırmak suretiyle önemli miktarları toplayabilmektedirler. Bu nedenle çocuklar önemli bir sektör haline gelen dilenci mafyası tarafından kullanılmaktadır."
Tüm bu yürek burkan istatistik ve bilgilerden sonra dünya üzerinde sayıları 400 milyonu bulan yetim, öksüz ve terk edilmiş çocuklarla ilgili ciddi sosyal politika eksikliği göze çarpmaktadır. Hepsinden önemlisi de dünya devletlerinin çoğunun bu yalın gerçeğe sırtlarını dönmüş olmalarıdır. 2013 yılında savunma sektörü ve silahlanmaya 9.8 trilyon dolar harcayan dünya ülkeleri dünya yetimlerine bu miktarın % 1'ini bile harcamamaktadır.
Dünya Yetimler Günü'ne dünyanın en çok istismara uğrayan yetim çocuklara vurgu yapabilmek ve çocukların hayatlarında sahici ve kalıcı değişiklikleri sürdürülebilir projelerle gerçekleştirebilmek amacıyla lüzum görülmüştür.(1)
Özelde İslam dünyasını genelde ise tüm dünya halklarını yetim bir Peygamberin (sav) emanetleri olan minik yavrulara sahip çıkmak, bir insanlık görevidir. Çünkü biz, çocukları çok seven ve onlara hayatının her döneminde güvenen, sevgi ve şefkatini esirgemeyen yetim bir Peygamberin ümmetiyiz.
Yetimlerin Efendisi Peygamberimiz (sav) Kendi yetimini veya başkasına ait bir yetimi himaye eden kimse ile ben (şehadet parmağı ile orta parmağını bir araya getirerek) cennette bu kadar yakın olacağız buyurmuşlar ve bizlere yeryüzünün bütün yetimlerini işaret etmişlerdir.
İHH İnsani Yardım Vakfını, bu çalışmalarından dolayı kutluyorum. Allah zor olan işlerini kolay kılsın. Bizlere de yetimlere sahip çıkma, onları koruyp gözetme ruhu versin.
İHH İnsani Yardım Vakfı, zekât ve sadakalarımızı güvenle verebileceğimiz adreslerden en önde gelenidir.
Şimdi, Kur'an'ın doğduğu aydır, Ramazan'dır. Şimdi gözyaşı dökme ve silme ayıdır, yetimi hakir görme değil, başını okşama, sevme ve yardım etme ayıdır.
Dipnot:
- Murat Yılmaz, İHH İnsani Yardım Vakfı Bülteni
GÜNÜN SÖZÜ
Yedi helâk ediciden kaçınınız!
1-Allah'a ortak koşmak 2-Faiz yemek
3-Sihir(büyü) yapmak 4- Haksız yere adam öldürmek
5- Yetim malı yemek 6-Savaş meydanından kaçmak
7-Evli, namuslu ve hiçbir şeyden haberi olmayan kadınlara zina isnad etmek.
Hz. Muhammed (sav)