Günümüzde sosyal medyanın bireyler ve toplumlar üzerindeki etkisi inkâr edilemez bir boyuta ulaşmıştır. Özellikle gençler, sosyal medyadan gelen içeriklere fazlasıyla maruz kalmakta; bu içeriklerin doğruluğunu sorgulamadan, çoğu zaman bilinçsizce tüketmektedir. Bu durum, bilgi kirliliği, algı yönetimi, dijital bağımlılık ve sosyal izolasyon gibi ciddi sonuçlara yol açmaktadır.
Bu nedenle, dijital okuryazarlık ve medya okuryazarlığı, Türkiye'deki eğitim sisteminde mutlaka yer almalıdır. Ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilere, bu alanda temel beceriler kazandırmak amacıyla dersler verilmeli, seminerler düzenlenmeli ve uygulamalı etkinlikler yapılmalıdır.
Neden ihtiyaç duyuyoruz?
2015 yılında dünya genelinde yaklaşık 2,08 milyar kişi sosyal medya kullanıyordu. 2025 yılı itibarıyla bu sayının 5,24 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu da sadece 10 yıl içinde kullanıcı sayısının 2,5 kat arttığını gösteriyor. 2024 itibarıyla sosyal medya kullanıcı sayısı 5,17 milyar civarındadır ve bu rakam dünya nüfusunun yaklaşık %64'üne karşılık gelmektedir
Neredeyse herkesin erişim sağlayıp bilgi alabildiği, paylaşabildiği, yayınladığı ve yeri geldiğinde bütün Dünyayı etkileyebileceği güce sahip olmasıdır. Onlardan bir “farkınızın” hatta Türkiye olarak “farkımızın” olması gerektiğini düşünüyorum.
Günümüzde neredeyse her şey dijital ortamda gerçekleşiyor. İş başvuruları, bankacılık, sosyal medya, eğlence, hatta hastane randevuları… Bu nedenle dijital okuryazar olmak; yani teknolojiyi etkili, güvenli ve bilinçli kullanabilmek, artık “artı” değil, “zorunlu bir beceri” haline geldi.
Dijital okuryazarlık nedir?
Basitçe söylemek gerekirse:
Dijital araçları bilmek: İnternette arama yapmak, e‑posta göndermek, uygulama kullanmak,
Eleştirel bakış: Karşılaşılan içeriğin güvenilirliğini sorgulamak,
Sosyal katılım: Online dünyada doğru ve saygılı iletişim kurabilmek
Hızlı ve güvenilir bilgiye erişim
İnternette bilgi bolluğu var ama doğruyu ayırt etmek ayrı zor. Dijital okuryazarlık, arama yaparken doğru kaynakları seçmeyi, bilgiyi teyit etmeyi öğretiyor.
Yanıltıcı Bilgilerle Mücadele
Yapılan araştırmalar, dijital okuryazarlık seviyesi yüksek olan bireylerin doğru ve yanlış haberleri ayırt etme konusunda daha başarılı olduğunu gösteriyor. Özellikle sosyal medyada hızla yayılan yanlış ve yanıltıcı bilgilere karşı mücadelede, bu beceri hayati bir öneme sahiptir.
Siber güvenlik ve veri bilinci
Dijital okuryazar olanlar:
-Güçlü şifreler oluşturabilir,
-Gizlilik ayarlarını kullanabilir,
-Dolandırıcılık veya siber zorbalıktan korunabilir.
Bu sayede hem bireysel hem toplumsal güvenliğe katkı sağlanır.
Eğitim ve iş hayatındaki avantajlar
Okullar ve üniversiteler artık dijital araçlarla çalışmayı öğretiyor. Örneğin sağlık alanında dijital okuryazarlık, öğrencilere veriye erişim, analiz ve yorumlama becerisi kazandırıyor. İş dünyasında ise teknolojiyi etkin kullanmak, rekabet gücünü artırıyor.
Toplumsal ve kültürel katılım
Dijital okuryazarlık bireyleri sosyal olarak güçlendiriyor; çevrimiçi topluluklara katılmalarını, fikir paylaşmalarını ve aktif vatandaş olmalarını sağlıyor.