Deprem yaşanılan illerde tarımsal faaliyetlerin sürdürülmesi ülkemiz tarımı açısından önemlidir. Deprem süresince yardıma ihtiyaç duyan bölge esasında ülkemizin önemli bir tarımsal üretim bölgesi olduğundan deprem sonrası da çok yönlü yardıma ihtiyacı vardır. Konya'nın 3 katı büyüklüğünde, yaklaşık 103 bin kilometrekarelik bir alanda meydana gelen depremle 3.7 milyon hektar verimli tarım arazisine sahip üreticiler yani 13.5 milyon nüfus doğrudan depremden etkilenmiştir. Antakya ve Adana Türkiye’nin önemli miktarda yaş sebze ve meyve üretimini sağlamaktadır. Osmaniye’de yerfıstığı üretimi, Kahramanmaraş’ta biber, pamuk ve mısır üretimi, Adıyaman’da üzüm, tütün üretimi, Malatya’da ise kayısı üretim, G. Antep çam fıstığı ve diğer ürünlerin üretimi yapılan önemli illerimiz deprem bölgesindedir.
Deprem bölgesi aynı zamanda bir hayvancılık bölgesi olup Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman ve Ş. Urfa illerinde son yıllarda önemli miktarda keçi, koyun ve süt inekçiliği yapan çok sayıda hayvan çiftlikleri bulunmaktadır. Deprem öncesi bölgede toplamda 2 milyondan fazla büyükbaş ve 9 milyondan fazla küçükbaş hayvan bulunduğu belirtilmekte olup Türkiye koyun varlığının %16 bu illerdedir.
Depremde çok sayıda can kaybı olmuştur. Yerle bir olan şehirdeki evlerin enkazı ve depremin yol, arazi yarılmaları ve çok sayıda tesislere hasar verdiği gerçeği ülkemiz tarımı içinde bir yaradır. Bu yarayı birlik ve beraberlik içerisinde sarmalıyız, sarmaktayız ve saracağız.
Deprem olan illerde yalnız evlerin yıkılması ve on binlerce canımızın ölmesine yol açmadı aynı zamanda, kırsal alanda zirai alanları, evcil ve yabani hayvanları da etkilemiştir. Şehirlerin ve köylerin etrafında bitkisel üretim ve hayvancılık yapan yüzbinlerce çiftçinin varlıkları ve iş imkânları da ciddi düzeyde zarar görmüştür. Kırsalda depremle çiftçilerin can kaybı yanında sağ kalan üreticilerin de bitkisel ve hayvansal üretim imkânları, yerleri ve ekipmanlarının bir kısmı kullanılamaz hale gelmiştir.
Kırsalda ağıllardaki küçükbaş, büyükbaş ve kümes hayvanların bir kısmı ahır ve ağılların yıkılması sonucu telef olmuşlardır.
Bölgede buğday, mısır, pamuk, yerfıstığı, bakliyat tohumu depoculuğu yapan işletmelerin depolardaki ürünleri yıkılan binaların altında kalmış ve bir kısmı kullanılamaz duruma gelmiş veya belirli oranda hasar görmüştür.
Bölgede çok sayıda tarım işletmesi ve bu işletmelere hizmet vermekte olan zirai ilaç, gübre, tohum, yem ve tarımsal ekipman bayilerinde mal ve hizmet kayıpları olmuştur.
- aynı zaman da sanayi de ileri olan bazı illeri de içerisine aldığından bu tesislerde zarar görmüştür. Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, bölgelerinde un, makarna ve sıvı yağ fabrikaları ve diğer sektörlerdeki fabrikalar ve iş yeri çok ciddi hasar alarak üretim dışında veya geçici devre dışı kalmışlardır. Bu durum ürün işleme ve pazarlama açısından kayıplara neden olacaktır.
Bölgedeki hayvan kaybı sermaye kaybı, iş gücü kaybı ve işletmelerde ki hasarlar sonucu gerekli tedbirler acilen alınmazsa önümüzdeki günler için bölge ve ülkemizde gıda güvenliği ve güvencesi açısından sorun yaşanacağı anlamına gelmektedir.
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin üzerinden 28 gün geçti. Enkaz kaldırması devam etmektedir.
Bu illerin enkazı oldukça büyük kütle oluşturacağı için taşınacağı yerlerde çevreye, yeraltı sularına, tarıma ve özellikle de mera alanlarına olumsuz etkileri olacaktır. Enkazda yer seçimi güvenlik açısından olduğu kadar özellikle meranın durumu da dikkate alınarak yapılmalıdır.
Doğal olarak deprem bölgesinde olan ve deprem olma ihtimali kaygısı ile öncelikle canını kurtarmak için uğraşan özellikle yaşlı nüfus tarım yapmaktan vaz geçebilir. Genç nüfusun bölgede bu boşluğu doldurması için cazip destekler açıklanmalıdır.
Depremde can kaybının yanında, ambarlardaki traktörler, iş makineleri ve ekipmanları, tohum, gübre ve diğer girdilerin kaybı yaşanmış ve çiftçiler için önümüzdeki haftalarda başlayacak olan bahar dönemi üretimine başlama imkânı bu yaranın taze olduğu dönemde aksayacağı ön görülmektedir.
Bölgenin gıda ihtiyacı sadece yapılacak gıda yardımı ile sürekli çözülemez. Bu nedenle deprem olan illerde yaşayan insanların kendi gıda ihtiyaçlarını ve geçimlerini sağlaması, ülkenin gıda güvencesi için tarımsal üretimlerini mutlaka devam ettirmesi gerekmektedir.
Özellikle kırsal alanda ev, ahır, ağıl, ekipman, canlı hayvan, yem ve diğer kayıplar belirlenerek çok yönlü, organize olunarak duruma göre yöreye uygun planlama yapılmalıdır.
Planlamada bölgenin üretim çeşitliliği dikkate alınarak ilgili iş planları çerçevesinde acil olanlar sırası ile yapılmaya başlanmalıdır.
Cemrelerin düşmesi ve mart ayı ile birlikte ekim-dikim işlemi başlayacaktır. Mart ayı içinde başlayacak ve sonrasında bitkisel üretimin devam edilebilmesi için yapılacak işlerin hükümetin ek bütçe ile olanakları yetersiz olan insanların tarımsal desteklemeleri arttırılmalıdır.
Zirai faaliyetlerin başladığı bir döneme girildiğinden bölgenin fide-fidan ihtiyacı belirlenmeli ve ivedilikle sağlanmalıdır.
Büyük alanlarda zirai faaliyetlerde boşluk oluşması muhtemel ise geçici olarak tarım teşkilatları veya tarım kooperatiflerince üretim yapılarak ülke ekonomisine katkı sağlanmalıdır.
Ayrıca bölgede yeni yerleşim planlaması sonucu tarıma açılacak yeni arazilerin ve faaliyetleri aksayacak arazilerin yerli ve milli kooperatifler kanalıyla değerlendirilmesi sağlanmalıdır.
Hayatını kaybetmiş veya köylerini terk etmek zorunda kalan insanların kalan büyükbaş ve küçükbaş hayvanları ve işletme varlıkları devlet tarafından değerlendirilmeli ve güvence altına alınmalıdır.
Deprem bölgesindeki üreticilere gerekli maddi destekler sağlanmalı. Öncelikle bitkisel üretimi güvenceye almak için gübre, mazot, ilaç, tohum ve depolama için özel ödeme planlarıyla somut destek sağlanmalıdır.
Üreticilerin, çiftçilerin olan borçları ertelenmeli, BAĞ-KUR, SSK primi ve sigorta taksit ödemeleri ötelenmeli veya belirli bir süre ürüne tahvil ödeme getirilmelidir.
Yıkılan ev ve işyerlerinin yeniden inşasına destek sağlanmalı. Yeni yapılacak yapılanmada kesinlikle tarım alanları üzerinde yeni yapılaşmalara izin verilmemelidir. Hayvan barınakları, kümeslerin yapılmasında depreme dayanıklılık dikkate alınmalıdır.
Yıkılan ahır, ağıl ve kümeslerin tespit edilenlerinin yerlerine kalıcı olanları yapılıncaya kadar hayvanların barınabilmesi için uygun ve yeterli çadır ihtiyacı hızla karşılanmalıdır.
Hayvanların yem ihtiyacı kısa süreli değil uzun soluklu olarak karşılanmalı ve kayıtlı hayvan sayısı dikkate alınarak yeni yapılacak tespitlere göre “yem desteği” sağlanmalıdır.
Depremde yaralanmış hayvanların tedavilerine zamanında ve hızla müdahale edilmelidir.
Bölgedeki tarımsal ürünleri değerlendiren işletmeler zarar görmüş olanları hızlıca tamir edilerek faal hale getirilmesi ve bölgede üretilen sütlerin yakın işletmelerde değerlendirilmesi gibi geçici çözümler bulunmalıdır.
Bölgede sulama alt yapısı acilen çalışır hale getirilmeli ve kırsal kesimde bitki, insan ve hayvanların su ihtiyaçları aksamadan ve sağlıklı olarak temin edilmelidir.
Depremzede üreticilere barınak besihane, yem depolarının ve işletmelerin tesis ve yenilenmesinde çeşitli destekleme fonlarından öncelikli olarak yararlandırılmalıdır.
10 il daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi tarımsal faaliyetlerden hem bitkisel üretim hem de hayvancılık açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Dolayısıyla bölgede acilen bazı tedbirler alınırken tarımsal yerleşim yerlerinin hasar görme durumuna göre iyi değerlendirilmeli ve uygun görülen alanlarda kalıcı planlamalar yapılmalıdır.
Yeni yerleşime tabi tutulacak köylerde planlama yapılırken, kırsalın önemi ve bu tür felaketlerdeki üstlendiği önemli görevi nedeniyle sadece barınmaya yönelik çözümler değil, toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel dengelerine göre kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirilmelidir. Bu iller pilot bölge olarak seçilip ”Tarım Kentleri “ kurulmalıdır.
Deprem bölgesinde kırsaldan kente göçü engellemek amacıyla SSK primi, vergi ve diğer kolaylıklar sağlanarak kırsal alanlar cazibe merkezi haline getirilmelidir.
Tekrar ülkemize özellikle de deprem bölgesinde canlarını kaybeden on binlerce kardeşimize Allahtan rahmet ve yaralılarımıza acil şifa dilerim. Hoşça kalınız.